Denizler Allah’ın büyük nimetleridir. Denizlerde çok değişken mahlûklar yaşar. Denizdeki yaratıkların bir kısmı yenir bir kısmı ise yenmez. Rabbimiz Rahman suresinde azametini göstermek için deniz sularını göstererek tuzlu suyun tatlı suya karışmadığını bir mucize olarak belirtir. Ta ki, İnsanlar ibret alsınlar diye. Denize dalanların yüzme bilmeleri şarttır. Yüzme bilmeyenler denizde ne bulsalar kurtulmak için hemen ona sarılırlar. Yılan, Balina, Timsah gibi... Gündemler o kadar değişken ki, gündemler bir birlerini kovalıyor. Bu günlerde en öncelikli gündem Ekonomi, hayat pahalılığı, af yaştan emekli olamayanlar meselesi bir nebze Suriye başta İdlip….
Konular gündem konularıdır. Ülkenin Ekonomisi iyidir kötüdür benim branşım değildir. Ben halkım toplumun içindeyim. Pazardan Marketlerden, bakkaldan alacaklarıma bakarım. Elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet faturalarına bakarım çünkü ben emekliyim. Aynı zamanda tüketiciyim. İktidar krizden, pahalılıktan bahsetmeyin diyor. Kriz miriz yok diyor. Bu hovardalığı yapanlar kapitalist sistemin ballı baronlarıdır. İki Milyon alan birinin maaşı bin iki yüz liraya düşmüştür. Fert olsun, devlet olsun Allah kimseyi varlıktan yokluğa düşürmesin. Kriz yok diyenlere tavsiyem! Ekranlardan Halkı kandırarak, karayı beyaz göstererek değil, halkın arasına katılın emlak, inşaat sektörünü hassaten gezin, azda olsa bir esnaftan alış veriş yapın kriz var yok cevabını alırsınız...
Bir büyüğümüz Onların Doları varsa bizimde Allahımız var demişti. Söylem doğru. Millilikten bahseden, uçuyoruz, diyen, gelişmemizi istemiyorlar dillendiren, yapacaklarımıza köstek oluyor’ların gölgesine sığınan yetkililer neden Ülkenin ekonomisini Yahudi sermayeli olan, sömürünün aracı olan dost hiç olmayan Mckinsey diye bir şirkete teslim etmiş veya denetmen, olarak kabul edilmiş, bu ülkede hiç mi ekonomist yok, ticaretten anlayan yok?
Kısacası bir vatandaş olarak kanıma dokunuyor. Malı götüren götürdü. Gerçi yurt dışına para kaçıranlara el atılmış sevindirici bir hareket. Güdülen ekonomik anlayış fakiri fakir, zengini zengin eden bir anlayıştır Üretmeden tüketim çılgınlıktır. Kısacası krizde var zamda var, geçim sıkıntısı da var. Kemer sıkmaya devam. Yalanla, algılarda mazlum halkın duyguları sömürülmemelidir. Osmanlılar döneminde Camilerde hutbeler okunurken Allah’ım İdarecilerimizi Mülkü millet hakkında hayırlı işler yapmaya muvaffak eyle diye dua edilirdi bizde son çare öyle diyoruz. Başka bir gündem af konusudur. Cezaevleri yapmak, dolulukla övünmek medeni ülkenin vasfı değildir. Suç oranlarını asgariye indirmek devletler için en sevindirici olaydır. Mevcut ceza evleri doluymuş, on kişilik koğuşlarda yirmi otuz kişi kalıyormuş. Bunlar toplum fertlerinin görüşleridir onun için af gündeme gelmiş.
Aftan anladığım; devlete karşı, işlenen suçlar af kapsamına alınmalıdır. Devlet bu kadar mı dokunulmaz. Birisi babamı öldürmüş devlet onu af edecek bu ilkellik ve din dışı bir eylemdir. Aftan en çok uyuşturucular yararlanacakmış afla ilgili teklif verilmiş hep beraber göreceğiz. Bataklığı kurutmadan sineklerle uğraşmak, sinekleri çoğaltmak sanatıdır. Sizin için kısasta hayat vardır. İlahi emirdir. Arzumuz budur. Rivayetlere göre Esat yönetimi Suriye’nin yüzde doksan beşini almış, bir tek İdlip kalmış, İdlipte ne oluyor doğrusu pek bilmiyoruz. Küresel güçler Üslerini kurarken, tüm sömürü alt yapısını hazırlarken, Mehmetçik Müttefiklerle devriye geziyormuş, ne büyük bir kahramanlık!
Başka bir gündem primlerini yatırmış, bitirmiş, yaştan dolayı emekli olamayanların durumu var. Gerçekten bu durum büyük bir haksızlık, açmaz, insanlar için sıkıntı icra makamları yüz bin lerce mazlumlara bir kapı açsalar sevinç madalyası alırlar diye düşünüyorum. Adil düzen, Adil ekonomik anlayış, olmadan, faiz, sömürü araçları Siyonist düşüncelerle insanlık huzur bulamaz. Ne yapalım denize düşen yılana sarılıyorsa Allah feraset versin…..vesselam…