“Ermenilere soykırım uygulandı” yalanıyla bir kez daha gördük ki; dünyayı lobiciler yönetiyor…   Lobiler her ülkede, “hükümetleri etkilemek amacıyla” faaliyetlerini sürdürüyorlar.   Hani bir söz vardır ya; “ne kadar ekmek o kadar köfte” diye.   Bu sözü devletlerin dış politikadaki başarıları için uyarlarsak; “ne kadar güçlü lobicilik o kadar etkileme” diyebiliriz mesela…   Öyle ki;   “Lobicilik” günümüzde artık meslek haline gelmiş ve bazı şirketler bunu ticaret için yapıp, parayı verenin düdüğünü çalıyor ve maalesef gerçekleri tersine çeviren algı operasyonlarına imza atıyorlar.   ABD Başkanı Biden’in, geçtiğimiz günlerde iddia ettiği “sözde soykırım” açıklaması işte bu lobicilik faaliyetlerinin uzun zamandan beri yaptığı propaganda projesinin bir ürünüdür.   Ermeni, Rum ve Yahudi lobilerinin çöreklendiği ABD’de böyle bir açıklamanın, özellikle bu dönemde yapılması beklenen bir gelişmeydi.   Çünkü lobiciler yıllardır ABD’de aktif şekilde rol almaktadırlar.   Diğer ülkelerde, hatta ülkemizde bile maalesef Türkiye karşıtı lobiler bulunmaktadır.   HDP, Boğaziçi Dayanışma gibi gruplarının “sözde soykırım” yalanına sahip çıkmalarını başka şekilde nasıl izah edebiliriz?   Türkiye, lobicilik konusunda maalesef yeterli performansı gösterememiştir. Bazı ülkelerin devletimiz hakkındaki ön yargıları işte bu eksiklikten kaynaklanmaktadır…    Zararın neresinden dönülürse kârdır.   Hiç olmasa bundan sonra “haklıyken haksız duruma düşürülmemek” için uluslararası alanda gerçekleştirilen çalışmalar daha aktifleştirilmelidir.   TAKDİRE ŞAYAN GİRİŞİM   Bu anlamda, Ermeni Ordusu ve çetelerinin Karabağ’da yaptıkları katliamları ortaya çıkarmak için “TEK MİLLET, İKİ DEVLET” sloganıyla kurulan KASSAK (Karabağ Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu) takdire şayan bir girişimdir.   KASSAK, bundan sonra oluşması muhtemel bu tür girişimlere örnek teşkil etmesi için hem Türkiye hem de Azerbaycan devletleri tarafından desteklenmelidir.   Karabağ’ı işgal ederek Azerbaycan Türklerini vahşice katleden Ermenistan Ordusu’nun işlediği savaş suçlarını araştırıp gün yüzüne çıkarmak amacıyla geçtiğimiz günlerde; Dünya Türk Yazarlar Birliği Başkanı Sayın Salih Kurt ve İSAB-İslam Ülkeleri Akademisyenler Birliği Genel Başkanı ve Başbakan Eski Danışmanı Prof. Dr. Sayın Bayram Altan’ın öncülüğünde kurulan Karabağ Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu’nda, dünyanın çeşitli ülkelerinden; eski başbakanlar, eski büyükelçiler, üniversite rektörleri, akademisyenler, güvenlik uzmanları, tarihçiler, hukukçular, araştırmacı-yazarlar, gazeteciler, sosyologlar, psikologlar, raportörler ve stratejik danışmanlar yer alıyor.    CUMHURBAŞKANLIĞI’NIN ONAYI BEKLENİYOR   KASSAK Başkan Vekili ve Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bayram Altan, büyük bir çaba ve titizlikle oluşturulan "Karabağ Savaş Suçlarını Araştırma Komisyonu" listesinin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın onaylarına sunulmak üzere Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğüne teslim edildiğini bildirdi.   Medya Kurulu Başkanı olarak görevlendirildiğim KASSAK’ın, Karabağ’a gidip başta Hocalı olmak üzere Ermeni Ordusu ve çetelerinin yaptığı diğer katliamları ortaya çıkarma çalışmalarına başlayabilmesi için Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın himayesi gerekiyor.   Vatandaş olarak üzerimize düşen görevi yerine getirdiğimize inanıyoruz, bundan sonra bize, beklemek ve “Hakkımıza hayırlısı ne ise o olsun” demek düşüyor...