Ülkemizin kalkınması için Osmanlı torunu olduğumuzu hatırlatmamız için işin özüne dönmemizin artık zamanı geldiğini bilmemiz gerekmektedir.
Osmanlı dünya liderliği yaptığında iman gücü ile itikat edip yola çıkmıştır.
Bizimde yeniden büyük İslam liderliği için yeniden büyük Türkiye dememiz için işin özüne dönmemiz lazım.
İşin özünde iman ve İslam dinin güzelliklerini ve yaşayış biçimiyle kendimizi yaşatıp yaşamaya alıştırmamız lazım.
Bu işe başlamamız için önce kişi kendi bedeninden başlamalıdır.
Başta yerel yönetimlerimiz ve diyanet işlerine bağlı olan müftülüklerimiz ve camilerimizle başlamalıyız.
Benim izlenimlerimde şunun farkına vardım.
İnsanlarımız eğer namaz kılmaktan yoksun iseler kendileri inançlarından da nispeten uzak olmuş anlamına gelirler çünkü namaz müminin miracıdır.
Biz toplum olarak namaza davet etmemiz için insanlarımız bu gelinen günlerde birçok kişi aile bireyleri maddi acıdan zor günler geçirmektedirler.
Bu insanlarımız evlerinden uzak kalmasından dolayı namaz saatlerinde uygun olmadıkları yerlerde oluyorlar bu arada abdestleri yok daha dar oluyor, bizim ülkemizde asgari ücretli insanların zaten ceplerinde çok öylesi para bulunması da mümkün değil. Ülkem genelinde böyle bir hal içersinde olan lavabolarımız ücretli olması nedeniyle birçok Müslüman kardeşimizi bu durum resmen ibadetten iter duruma sokar olmaktadır.
Ülke genelinde gezdiğimden dolayı bakın Konya ilimizde gençlerin ahalilinin İslam dinini güzel yaşayan şehirlerin en başlarında gelen illimiz durumundadır. Bu ilde belediyece şehrin birçok muhtelif yerlerine belediye hizmeti olarak umumi tuvaletleri halka ücretsiz olarak hizmete sunmuştur. Bu gibi yerlere benzer birçok yerlerde durum bundan ibaret iken neden bir peygamberler şehri olan Şanlıurfa ilimizde zaten belediyece umumi tuvaletlerin olmadığı gibi camilerin bünyesinde bulunan tuvaletlerin ücretli ve hatta öyle ki orada bulunan arkadaşlar biri para vermeden geçerse nerde ise resmen dayak yiyecek şekilde hakarete maruz kalmaktadır.
Bizim ilimizin başta belediye ve müftülük olarak nasıl ki imanın şartı gibi necasetten taharet ise o zaman bizde şehrimizde önce İslam dinin İslam’ın güzelliğini yaşatmamız için işin temizlikten başlayıp ve halkımızı vatandaşımızı İslam dinine davetlerimizi dini ibadetlerini yerine getirmeleri için gerekli kolaylıkları sağlamalıyız.
Bakın gayri Müslümanlar sırf insanları kiliselerine alıştırsınlar diye birçok zaman kiliseleri müzeler gibi içeriye ziyaretçi kabul etmektedirler bizler neden camilerimize evlatlarımızı davet etmeyelim İslam dininin güzelliklerini aşılamayalım. Şimdi sokak çocukları dediğimiz nesillin geçmişte böylesi bir dini eğitimle İslam dinin güzelliğiyle aşılamış olsaydık şimdi dışarıda madde ve gayri işler peşinde koşan evlatlarımız olmazdı.
Demek ki biz önce bedenimizdeki necasetten temizlenelim sonra bedenimizdeki kirliliklerden ruhumuzdaki kirliliklerden kurtulmamızı sağlayalım.
Görevlilerde zaten şimdi Denetim Serbestlikten camilerimize görevliler tayın edilmekte bu kardeşlerimizi camilerimizin temizliğinde kullanılması için verilen insanları da topluma kazandırmamız gerekmektedir.