Yargı salonlarında yargıcın arkasındaki duvarda "Adalet mülkün temelidir" yazısı vardır. Mülk denilirken çoğumuzun aklına kişisel mülkiyet gelir.
Oysa kast edilen kişisel mülkiyet değil. Mülk deyimi devlet anlamına gelir. Devletin temeli adalettir demek oluyor.
Mülk sözcüğü gibi adalet sözcüğü de Arapça'dır. Demokrasi ile yönetilen devletler bilindiği gibi kuvetler güçler ayrılığına dayanır.
Yani yargı ile birlikte yürütme yasamadır. Bir devletin çağdaş olmasının koşulları bu üç gücün demokratik yasal ölçüler içersin de bağımsız özerk olmalarıyla mümkündür.
Tabi bir devlet için yargı hukuk Mutlaka çok önemlidir başta gelir. Ancak demokratik devlet yönetimlerinde yargı kadar yasama failiyetleri de önem teşkil eder.
Halkın maddi manevi ihtiyaçlarını giderici paylaşımcı sosyal ekonomik düzenlemeler yapılır uygulanır. Bu çalışmalar içersin de İşsizliğin enflasyonun önlenmesi amaçlanır.
Sınıflar arasında gelir dağılımı normal seviyelere getirilir. Merhum Erbakan hoca bir dönem sürekli adil düzen söylemini kullanırdı.
Türkiye halkının top yekün madi kalkınması kadar manevi kalkınmasının öneminden söz ederdi.
Batı Avrupa taklitçiliğinin, Kapitalist sistemin eşitsizlik yaratığını halka mutluluk getiremeyeceğini anlatırdı. Bunlarla birlikte uygulamada asıl önemli olan yasalar kadar yargı kadar yürütmedir yani yönetimdir.
Halkın güvenliğini sağlamakla görevli güvenlik güçleridir.
Güçlünün değil güçsüzün haklının hukukunun korunmasının sağlanmasıdır.
Bu şartların başarılı bir şekilde sağlanması ise ancak İnsan devlet için değil, Devlet insan içindir söyleminin anlayışının öne çıkması gerekir.
Çünkü bu ilke toplumcu kolektif bir öz taşır. Bu ilkenin pratiğe yansıması halinde ekonomik yönden Sermayenin Bir grupta toplanması tekeleşmesi de önlenmiş Olur. Böylece haksız kazanç sömürü yolları kısmen kapanır, Serbest piyasanın denetleme mekanizması işlerlik kazanır.
Zaten brakın yapsınlar bırakın geçsinler liberal ekonomik söylemler adil sosyal devlet ilkeleriyle çelişir. İşte burada olumsuzlukları giderme de yargı belki de birinci güçtür.
Çünkü yargının insanların bireysel hukukları kadar sosyal ekonomik haklarının ihlali konusunda tayın edici karar verici bir hakem görevi de var.
Yargının kutsal görevini yerine getirmesi yansız tarafsız ancak yasalardan hukuktan yana taraf olmasıyla gerçekleşir.
Bu nedenle "Adalet mülkün temelidir" deyimi yargısal olduğu kadar sosyal ekonomik bir özüde ifade eder.