Değerli okurlar: İnsan aynı benzer şeyleri yazmaktan okumaktan usanıyor. Bu nedenle kendi kendime bir süre yazılara ara vermeyi düşündüm. Ancak geçen gün çoğu kez yaptığım gibi yaya yürüyerek gidiyordum. yolda Edessa TV muhabirlerinin gelen geçen bazı kişilerle mülakat yaptıklarını gördüm. Merak ettim konu nedir diye durdum öğrenmek istedim. Hanım sunucu bana konuyu anlatı. Afyon’da çiğköfte yapılan bir restoranda bir kişi dürüm alır biraz yedikten sonra çiğköfte kendisine çok acı gelir, sarılmış çiğköfte dürümünü kızgınlıkla çalışanın yüzüne fırlatır. Adamı sille tokat döver. Bu ilginç Aziz Nesinlik olay Yargıya intikal eder. Yargıç benim de şahsen hak verdiğim şekilde bu saldırgan kişiyi tutuklar. Buraya kadar bu olay bir ölçüde normal sayılır. Ancak yargıcın verdiği karar mizah konusu haber yapılır, bir köşe yazısı konusu olur. Zira yargıç verdiği kararda çiğköfte’yi saldırı aracı bir silah olarak nitelendirir. Sayın yargıcın bu konuda vicdani doğru bir karar verdiğini belirtmiştim. Ama çok iyi niyetle verilen bir karar bir yiyeceğin silah gibi belirtilmesi bizler gibi duygusal toplumlarda tepki çekiyor. Alay konusu olabiliyor. Zaten dikkat ettim kibar genç kız sunucunun sorduğu çiğköfte’nin silah sayılması konusundaki yargı kararına birçoğu genç Urfalı verdikleri yanıtlarda Çiğköfte bizim her şeyimiz Çiğköfte’mize silah aracı denilemez şeklinde ciddi tepki gösterdiklerini gördüm ve dinledim. İsterseniz benim TV sunucunun sorduğu soruya verdiğim yanıtı hatırladığım kadarıyla sizlerle paylaşayım. Sunucu üst satırlarda yazdığım haberi bana sorduklarında doğrusu çok şaşırdım. İki defa bu haberin doğru olup olmadığını teyit etmek istedim. Meğer bu haber doğru imiş… Benim önce şaşırmam çiğköfte çok acılı yapıldığı için bundan şikayetçi olan kişinin rahatsız olduğundan dolayı kavga çıkması yargıya başvurması sonucunda restoran çalışanı tutuklandı şeklinde anladım. Böyle olsaydı olay mizah trajik komik olurdu. Yoksa yargıcın iyi niyetle verdiği bu kararın böyle mizah konusu yapılacağını tahmin etmemiştim. Sunucuya verdiğim yanıtta… Belirttiğim gibi önce bu soruyu yanlış anladım. Hayret ettim. Gençler gibi yerel bir yiyecek konusu ile ilgili hamaset yapmadım. Bizler gibi, okur yazarların, Evrensel düşünen gerçek aydın insanların ucuz hamaset yapmaları beklenmez ve yapılmaz. Elbette her toplumun her şehrin kendilerine özgü bir yerel kültürü olduğunu bunlara saygı gösterilmesini belirttim. Ayrıca en önemlisi böylesi ilgi çekici konularla sosyologların toplum bilimcilerin araştırma inceleme yapmaları bunun sonucunda genel olarak her konuda incir çekirdeğini doldurmayan boş konularla uğraşacaklarına kendilerine ve yaşadıkları topluma birer yararlı bireyler olmaları için çözüm üretmeleri gerekir anlamında bir şeyler söyledim. Tepki çeken böylesi sıradan bir olayın çok abartıldığını söylemek isterim. Ama kabul etmek gerekir sıradan bir olayın verdiği yansımaların bu kadar sorun yapılması incelenmesi çözüme yönelik saptama yapılmalıdır. Değerli okurlar bildiğiniz gibi bir halkın bir toplumun gelişmesi ancak doğru demokratik bir eğitimle aydınlanmayla mümkün olur. Böylece aydın yetişen insanlar gereksiz konular dışında, kendilerine de yaşadıkları topluma da yararlı olurlar. Bilinmesi gereken gerçek, çağımızda Evrensel doğru ve gerekli bilgilerin bireylerin öğrenip uygulaması ile ancak maddi ve manevi kalkınma gerçekleşir.