"Ecnebilerın bir kısmı, nasıl kıymettar malımızı ve vatanımızı bizden aldılar, onun bedeline çürük bir mal verdiler, aynen öyle de yüksek ahlakımızı ve yüksek ahlakımızdan çıkan sosyal hayatımıza temas eden karekterimizin bir kısmını da bizden aldılar, yükselmelerine vesile ettiler."
Onlara verdiğimiz değerli özeliklere karşı bizim aldığımız, dejenere edilmiş, kötü batı kültürü huyları oldu. Bunların bilincinde olmamız gerekiyor. Bizden aldıkları milli özeliklerle "Ben ölsem vatan sağ olsun, milletimin kalbinde yaşaycağım" bilinci ve fedakarlığı oluşmuştur.
İşte ecnebiler bu karekterleri bizden almışlardır, bizler de ne yazık ki onların sefil yaşantılarını kendimize örnek almışız, acı bir durum.
Gerçek olan ise"Kimin gayreti yalnız nefsi ise o insan değil. Çünkü insanın yapısal oluşumu medenidir."
Müslümanların sosyal yaşamda uymaları, uygulamaları gereken İslam dinin şartlarıdır. Şam hutbesinin esası müslümanların birlik olmaları, batı kültürüne özenmemeleri, kendi asıl milli ve İslami değerlere sahip çıkmalarıdır.
Hutbeyi şamiyenin sonunda "Bütün bütün moral gücünü kırıp teseliyi mahveden ve metanetini kıran yoldan sapmalara, delalet ve sefahata ve yalancı politika ve siyasete dayanmamak ne kadar insanlığın yararı ise, insanlık dışı siyasetlerden vazgeçerek gerek müslümanlar, gerekse diğer milletler, dünyanın ömrü kalmışsa kur'an'ın hakikatına yapışacak" şeklinde bazı sözlerle tamamlamıştır.
Bediüzzaman Şam'dan sonra tekrar Van şehrine gelir. Van gölü kenarında Edremit'e İslam üniverstesinin temeli atılır.
Fakat ne yazık ki birinci dünya savaşının çıkmasıyla bu teşebüs tamamlanamaz. Zaten Bediüzzaman savaş çıkmazdan önce öğrencilerine büyük bir savaşın çıkacağını savaş çıkmazdan önce kış mevsiminde söylemiştir.
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ'NİN GÖNÜLLÜ ALAY KUMANDANI OLARAK VATAN VE MİLLETE FEDAKARANE HİZMETLERİ.
Bediüzzaman savaşın başlamasıyla birlikte talebeleri ile birlikte Kafkas cephesinde Ruslara karşı savaşır.Cephede Enver Paşa ve diğer genarellerin takdirini kazanır. Zira Molla Said ve öğrencileri ölümüne savaşıyor,büyük fedakarlık yapıyorlardı.
Büyük direnişlere rağmen Rus saldırısı durdurulmayınca Van'a çekilir. Bir kısım öğrencileriyle beraber Van kalesine giderler, amaçları ölene kadar Rus saldırısına karşı koymaktır. Ancak Van valisi Cevdet beyin ısrarı sonucunda vestan kasabasına çekilir.
Vali, Kaymakam, ahali ve asker Bitlis tarafına çekilirken, bir alay Kazak suvari Vastan kasabasına hücum etmişti. Molla Said Van'dan kaçan ahalinin mal ve çoluk çocuklarınıın düşman eline geçmemesi için otuz kırk kadar kaçamamış asker ve bir kısım talebelerle birlikte o Kazaklara karşı koymuş hepsinin kurtulmalarını sağlamıştır.
Hatta hücum eden Kazaklara dehşet verme için yüksek bir tepenin üzerine çıkıyor. Güya bir imdat kuvveti geldiğini zannetirerek, kazakları oyalayıp ilerletmiyordu. Böylelelikle Vastan kasabasının Rus işgalinden kurtulmasını sağlamıştı. Devam edecek