Savaş esnasında dahi fikri, dini çalışmalar yapıyordu. İşaratü' İcaz adlı kitabı cephede öğrencisi Molla Habib'e bazen at sırtında, bazen siperde söyledikleriyle yazılmıştır.
Molla Habib ilerki günlerde İran cephesinde kumandan Halil Paşa ile birlikte büyük bir başarı kazandıktan sonra Bediüzzaman'ın diğer 20 talebesiyle birlikte şehit düşer.
O muharebelerde müslümanlar ve Ermeniler çoluk çocuk demeden birbirlerini öldürüyordu.
Bediüzzaman'ın bulunduğu nahiyeye binlerce Ermeni çocuk getirilir, bunlara ilişmeyiniz der, sonra bu çocuklar serbest bırakır.
Çocuklar Rusların içlerinde olan ailelerine teslim edilir. Bu hareket Ermeni halkında büyük bir sevinçle karşılanır, takdir edilir. Böylece binlerce masum insan katliamdan kurtulmuştur.
Bir müddet sonra Ruslar Van ve Muş tarafını işgal edip, üç tümen ile Bitlis'e hücum ettiği sırada. Bitlis valisi Memduh Bey ile Kel Ali, Bediüzzaman'a: Elimizde bir tabur asker ve iki bin kadar gönüllümüz var; biz çekilmeye mecburuz dediler.
Bediüzzaman onlara:
Etraftan kaçıp gelen halkın ve hem de Bitlis halkının malları çoluk ve çocukları düşman eline düşecek; biz mahvoluncaya kadar dört beş gün direnmeye mecburuz demeleri üzerine, onlar Muş'un düşmesi üzerine otuz topumuzu askerler bu tarafa kaçırmaya çalışıyorlar. Eğer sen, o otuz topu gönüllü askerlerinle ele geçirebilirsen, bir kaç o toplarla direnir karşı koyarız. Ve ahali de kurtulur dediler.
Bediüzzaman:
Öyle ise ya ben ölürüm veya o topları getiririm diyerek, üç yüz gönüllü insanın başına geçti. Gece vakti Nurşin tarafına topların bulunduğu yöne gittiler. Topları koruyan bir alay civarında ola Rus kazakları komutanına muhripleri, Bitlis'i savunan üç bin gönüllü Kürt birlikleri ile komutanı, ayrıca, dağda ünlü Musa bey bin kişii ile topları kurtarmaya geliyorlar, diyerek istihbarat vermeleri üzerine Kazak kumandanı korkmuş, topların bulunduğu bölgeden çekilmişlerdir.
Bediüzzaman beraberindeki üç yüz gönüllü savaşçı ile birlikte topları Bitlis merkezine getirirler. Getirilen topların sayısı otuz tanedir.
Getirilen yerti miktarda bu toplarla Bitlis ve halkı, çoluk çocuk mallarıyla düşman esaretinden kurtulur.
Bediüzzaman savaşta gönüllü askerlere cesaret vermek için sipere girmeyerek, siperde bulunan gönülülerin arasında atını sağa sola koşturur, atın üzerinde onlara cesaret verir. Birden hatırına gelir,
bu şekilde şehit olursam, şehitliğime zarar verir düşüncesiyle arkadaşlarının yanlarına cepheye gider. Devam edecek