Aziz, sıddık kardeşlerim,
"Hem bunu kesinlikle ilan ediyorum ki: Risale-i Nur Kur'an'ın malıdır. Benim ne haddim var ki sahip olayım: ta ki kusurlarım ona sirayet etsin. Belki o nurun kusurlu hizmet edeni ve o elmas mücevharat dükkanının bir dellalayım.
Benim karma karışık vaziyettim: ona sirayet edemez, ona dokunamaz. Zaten Risali Nurun bize verdiği ders de, samimi niyet ve kendini başkalarından üstün görmemek ve daima kendini kusurlu bilmek ve kendini beğenmemektir. Kendimizi değil, Risale-i Nur'un şahsi maneviyesini ehl-i imana gösteriyoruz.
Bizler kusurumuzu görene bize bildirene - Fakat hakikat olmak şartıyla - minnatdar oluyoruz. Allah razı olsun deriz. Boynumuzda bir akrep bulunsa, ısırmadan atılsa, nasıl memnun oluruz; kusurumuzu. - fakat kötülük ve inat olmamak şartıyla ve dine zarar verecek, yol gösterenlere yardım etmemek şartıyla kabul edip minnetar oluruz."
"Bu zaman cemaat zamanıdır. Ferdi şahısların yetenekleri, ne kadar fazla olsalar, bir topluluğun ortak ruhundan gelen güç kadar olması imkansızdır. cemaatin gücüne karşı dayanamaz mağlup olur."
Said Nursi dünyaya, mala,, mülke, sefahata kesinlikle önem vermez.
"Dünya fanidir, binler sene yaşamak olsa, baki olan ahiret hayatının hiç içinde hiç ölçüsündedir. Fakat fani olmakla beraber, sürekli bir hayatın devamlı meyvelerini verecek bir mezradır. Fırtanaların şiddeti, havanın dehşeti sizleri sarsmasın, korkutmasın. Bu mübarek mezraya en mübarek ve nurani ve verimli ve bereketli olan Nur tohumlarını ekiniz. "Zira eken biçer" Atalarımızdan kalma mübarek bir sözdür."
Çeşitli vesilerle bunu söyler. Zaten Risalelerin konusu , dünya boştur, fanidir, imanınızı kurtarın ahirete çalışın söylem ve yazılarıyla, tüm ihlas ve sammyetiyle bu münval üzerinedir.
Ey Nurcular, diye hitap eder. " Sizin hakiki vazifeniz dünyaya bakmak değildir. Farzı muhal, var sayalım ki, dünyaya da bakılsa, bakınız ve görünüz ve ortaya
çıkan muhtemel dehşetli yangınlar sebebiyle ve o yüzden karşılaşmanız ihtimali bulunan tehlikeler dolaysıyla kesinlikle sarsılmayınız, umutsuz olmayın. Çalışınız, çalışınız, çalışınız ve kat'iyen inanız ki , Nur'un şefaati, Nur'un duası, Nur'un himmeti sizleri kurtaracaktır. İşte bu davanın şahidi, Emirdağlı Nurcuların dehşetli ateşten zararsız kurtulmalarıdır. Şimdiden hepimize müjdeler olsun." Devam edecek