Bilindiği gibi üstad Said Nursi yaşamı boyunca hiç evlenmemiştir. O tüm hayatını İslam dinine ve müslümanlara adamıştır.
Bir söyleminde peygamberimizin iki sünnetini yerine getiremediği için üzüldüğünü söyler. Bunlar evlilik ve sakal bırakmaktır.
"Evlenmedim ve sakal bırakmadım" dediğinde pişmanlık duyduğunu belirtmiş olur. Ama bunda da bir hikmet olsa gerek, meramı ilahi böyle olduğu için belki de bu mücize denilebilecek risaleleri yazabilmiştir.
Ayrıca yaşamı boyunca çok dikkat çekici bir özelliği vardır, kadınlara karşı bırakalım, haşa cinsel duygu beslemek, dikkatlice kadın ve kızların yüzlerine dahi bakmadığını kendisi ve yakın çevresi söyler.
Böyle bir kişilik çok ender görülür. söylemi ile yaptıkları arasında kesinlikle bir tezat çelişki yoktur.
Bu konuda çeşitli rivayetler vardır. Bunlardan en önemlisi diğer sayfada belirtildiği gibi, Bitliste Vali Ömer Paşa hanesinde ders verdiği kızlara dikkatle bakmadığı için birbirlerini ayırd dahi edememiştir. Bir arkadaşı yanlarına gelir.kendisi söyler "Hatta bir alim misafirim yanıma geldi, iki günde onları birbirinden farketti. tanıdı"
Herkes bendeki hale hayret ederek bana sordular "Neden bakmıyorsun?" Derdim; "İlmin izzetini muhafaza etmek. Beni baktırmıyor." demiştir.
Diğer bir hatırasını ise, yine kendi söyleminden kısaca aktaralım: Kırk sene evvel Kağıthane şenliği özel gününde köprüden ta Kağıthane'ye kadar, Haliç'in iki tarafında binlece açık saçık Rum, Ermeni, İstanbul'lu karı kızlar dizildikleri halde kendisi ve diğer iki tane alim arkadaşları bir kayığa binerler, arkadaşları üstada dikkat ederler, hiç çevreyle ilgilenmez, dikkat etmez, buna biraz hayret ederler, sorurla niye çevreye dikkat etmiyorsun, "Lüzumsüz, geçici günahlı zevklerin akibeti elemler üzüntüler olmasını istemiyorum." cebabını verir.
Yaşamında bariz çelişkiler olmadığını bütünlük arz ettiğini ilkelli davrandığınına dair örnek verir:
"Hem bütün hayatımda hediyeleri kabul etmek ve minnet altına girip halkın sadaka ve yardımlarını almaktan çekindiğimi benimle arkadaşlık yapanlar bilir. Nurların, imanın ve Kuran hizmetinin şerefini ve selametini himaye emek için dünyanın maddi ve sosyal ve siyasi bütün zevklerini ve merakını terkettiğimi, idam ile yargılandığım halde, çok kötü koşullarda iki cezaevinde kaldığım halde, imanın ve İslamın şartlarından ayrılmadım" diye belirtir.
O zaman için, 75 senelik ömründe haramla kesinlikle meşgul olmadığını söylemiyle uygulamasının eşit olduğunu, bu amaca yönelik duruşunun kendisi üzerinden İslam dinine ve müslümanlara bir iftira atılmamasına dikkat ettiğini söyler.
Zaten düşman çevrelerin her konuda olduğu gibi kadın kız konusunda da kendisine bir leke sürmek ,çin beklediklerini plan yaptıkarının farkında olduğunu belirtir. Devam edecek