Biz de bu nedenle Bediüzzaman'ın risalelerde öne çıkan mesajı imanı kurtarmak, Avrupalı dine inanmayan felsefecilere karşı dini imanı sağlama almaktır, söylemi olmuştur diyoruz.
Ayrıca en önemli mesajın, dünyanın bir misafir hane olduğunu, fani olduğunu, ebedi hayatın öbür dünya olduğunu bu dünyada çalışmayla doğruluk dürüstlükle ancak ahiretin kurtulacağına deliler, hikayeler şeklinde bıkmadan, usanmadan anlatmış ve yazmıştır. Özelikle sözler kitabında bunu çok iyi tasavvufi ve edebi bir şekilde yazmıştır.
Bir de belki daha önemli olanı müslümanlar arasında ırk, millet ayrımı yapmadan İslam birliği ve kardeşliğini sağlam olarak tesis etmektir.
Bediüzzaman bir Kur'an aşığı ve sevdalısıdır. Yazdığı risaleler deyim yerindeyse bir geniş Kur'an felsefesidir. Maddi ve manevi her türlü sorunun ilacının Kur'an'da olduğuna kesin olarak inanmış, inandırmak istemiştir.
Bediüzzaman ayrıca İslami bir yaşam tarzında dikta yönetimlerin olamayacağını bunun İslam dini şartlarıyla çeliştiğini yine Kur'an'dan örnekler vererek aaçıklamıştır.
Said Nursi'nin İslami yorumlarının yönetim düzeyinde bundan önceki İslam devlet yönetimleri olan, Emeviler ile Abbasi devletlerinin asıl İslami yönetim şartlarıyla uyuşmadığını anlamış oluruz.
Zira bu her iki yönetim şeklinde genel olarak, şura ve istişare yoktur. Bediüzzaman'ın anlattığı İslami yönetim şartlarında kendine özgü bir demokrasi vardır.
Bundan dolayı "Asyanın miftahı meşveret ve şuradır." demiştir. Tüm dünyanın İslami yönetimde kardeşçe yaşayacaklarını, kimsenin kimseye haksızlık
yapmayacağını belirtmiştir. kısacası insanlığın kurtuluşunun İslam dininde ve Kur'an'da olduğunu büyük bir imanla ısrarla anlatmıştır.
Şöyle diyor"Risalei Nur ile hizmet imanı kurtarıyor. Tarikat ve şeyhlik ise ermişlik derecesini kazandırıyor. Bir adamın imanını kurtarmak ise on Mü'mini ermişik derecesine çıkarmaktan daha önemli ve daha sevaptır. Ermişlik bir mü'minin cennetini genişletir parlatır. Bir adamı sultan yapmak on askeri paşa yapmaktan ne kadar yüksek ise, bir adamın imanını kurtarmak on adamı veli yapmaktan daha sevaplı bir hizmettir.
Bu hakikatten dolayı bu şehre kendisine sığınanlara bir kurtarıcı gelse, "seni on günde ermişlik derecesine çıkaracağım" dese, sen Risale-i Nur'u bırakıp onun yanına gitsen, İsparta kahramanlarına arkadaş olamazsın." der. devam edecek