Bolu Kartalkaya kayak merkezi Grand Otel'de çıkan yangında 78 kişi dumandan ve yanarak feci bir şekilde ölmüşlerdir. Bu felaket daha önce çeşitli defalar yaşanan felaketlerin bir nevi devamıdır.
Ama ne acıdır, şimdiye kadar bundan hala bir ders alınmadığı ortaya çıkmıştır. Şairin dediği gibi "Tarih tekerrür eder derler, hiç ders alınsaydı tekerrür edermiydi." Böylesi çok acı ölümlerin devam etmesi, önlem alınmaması, ülke yönetiminin ve insanların olumsuz yanlış bir zihniyet sorununu gösteriyor.
Bunun bir sistem sorunu, vicdan sorunu olduğunu ortaya çıkartıyor. Bu basit bir şekilde İşi kitabına uydurma kültürüdür. Kurallara, kaidelere uymamadır. Yasalara mevzuatlara uymamadır. Benim memurum işini bilir yanlış zihniyetin devamıdır. Rüşvet, adam kayırmacılık, denetimsizlik, duyarsızlık, liyakatsizlik gibi nedenlerin sonucudur. Yasalar bir defa delinse bundan bir şey olmaz zihniyetin neticesidir. Anayasa mahkemesinin kararlarına uymuyorum ve saygı duymuyorum anlayışıdır.
Devleti bir şirket gibi yönetirim anlayışıdır. Hukuk devleti kurallarına uymama anlayışıdır.
Yasalar çıkartılır, dostlar pazarda görsun misali yasalara uyulmaz. Bariz bir şekilde uygulanmayan iki yasa örneği verelim: Kapalı yerlerde sıgara içmeme, dilenme yasağı çoğu kez uygulanmaz.
Ülkemiz insanlarının en önemli zihniyet sorunu cami ile kilise arasında kalma sorunudur. Yani ne tam demokratik bir kapitalist kültür anlayışı, ne de gerçek bir islam modelinin olmamasıdır. Bir ordan bir burdan zihniyeti kişilik ve kimlik sorununa yol açıyor.
Kapitalis toplumlar her türlü sorunlarını yasalarla, hak hukukla düzenliyorlar ve kurallara uyuyorlar. Bundan dolayi böylesine felaketleri çoğu kez yaşamiyorlar. Bu konuda somut bir örnek verelim. Amerika Los Angeles eyaletinde asrın en büyük yangını çok büyük bir alanı kaplamasına rağmen günlerce süren büyük yangında ancak 28 kişi ölmüştür. Bunun nedeni gelişmiş batı toplumları her konuda gerekli önlemleri alırlar.
Kuralara ve yasalara uyarlar. Otelerde ve işletmeler yangınlara karşı önlemlerini eksiksiz yerine getirirler. Örneğin Yangın ve yağmurlama dedektörleri konulur. Bizde olduğu gibi işini bil, kitabına uydur demezler. Yöneticiler demogoji, lafazanlık yapmazlar. Hem suçlu hem güçlü olmazlar. Kartalkaya grand otel faciasını ülkemiz yönetimi ve insanlarının böyle çıkarcı ilkel anlayışı getirdi. Yangın sonrası oteldeki eksikliklerin faciaya neden olduğu ortaya çıktı. Otelde iki tane yangın merdiveni var, ama Aziz Nesinlik bir kara mizah misali, merdivenlerden dışarıya çıkılması gerekirken içeriye yapılmıştır. Bundan dolayı bu merdivenler Körük gibi yangını dahada büyütmüş, üst katlara taşımıştır.
Yangın söndürme cihazları, Yağmurlama dedektörleri yoktur. Otel kapıları ahşaptan yapılmıştır. Daha bir yığın etken faciaya adeta davetiye çıkarmıştır. Üstelik otele yapılan eklemeler ruhsatsız, denetimsiz kaçak yapılmıştır. Şimdi iktidar ve belediye birbirlerini suçluyor. Oysa yasalara göre sorumluluk iktidara dolaysıyla Kültür ve Turizim bakanlığına aiittir. Bunu Ak Partili etkili bir isim Şamil Tayyar bile teyit etmiştir. Ama iktidar yanlısı kiralık kalemler hedef şaşırtiyor, halka yanlış bir şekilde algı oluşturuyorlar. Bunlarda vicdan yok.
Olayın acı tarafı bu kadar insan feci bir şekilde ölürken şimdiye kadar hiç bir istifanın olmamasıdır. Asıl mesele, asıl sorun budur. Buda açık bir şekilde bir sistem sorunudur. Batı ülkelerinde en ufak bir olayda istifa gündeme gelir. Uygarlık ve vicdan budur. Bizde ise iktidar koltuklarını babalarının malı gibi kimseye teslim etmek istemiyorlar.
Bundan dolayi bu ülkede deyim yerindeyse bir zihniyet devriminin, vicdan devriminin yapılması gerekir. Demokratik bir kültür ve demokratik bir toplum anlayışının yerleşmesi gerekir. Bunun için tam demokrasinin, güçler ayrılığının olması, sadakat değil, liyakatin olması, adama göre iş degil, işe göre adam anlayışının getirilmesidir. Her şeyden önce kimsenin yaptıkları yanlışlıkların yanında kalmaması, hesap verilebilirliğin, hukuk devletinin gereklerinin yerine getirilmesidir.
Burada konu açılmışken bir görüş ve öneri sunmak isterim. Bence, eskiden olduğu gibi Kültür bakanlığının ayrı, Turizm bakanlığının ayrı olması gerekir. Her iki bakanlık son çözümde görev olarak farklıdır. Çağımız teknoloji çağı olduğu kadar bir turizim çağıdır. Turizim bakanlığı bundan dolayı önemlidir, ayrı bağımsız olması gerekir.
Anasayfa
Yazarlar
NECDET ŞANSAL
Yazı Detayı
Bu yazı 167 kez okundu.
BOLU KARTALKAYA OTEL FACİASI BİR SİSTEM SORUNUDUR
Bolu Kartalkaya kayak merkezi Grand Otel'de çıkan yangında 78 kişi dumandan ve yanarak feci bir şekilde ölmüşlerdir. Bu felaket daha önce çeşitli defalar yaşanan felaketlerin bir nevi devamıdır.
Ama ne acıdır, şimdiye kadar bundan hala bir ders alınmadığı ortaya çıkmıştır. Şairin dediği gibi "Tarih tekerrür eder derler, hiç ders alınsaydı tekerrür edermiydi." Böylesi çok acı ölümlerin devam etmesi, önlem alınmaması, ülke yönetiminin ve insanların olumsuz yanlış bir zihniyet sorununu gösteriyor.
Bunun bir sistem sorunu, vicdan sorunu olduğunu ortaya çıkartıyor. Bu basit bir şekilde İşi kitabına uydurma kültürüdür. Kurallara, kaidelere uymamadır. Yasalara mevzuatlara uymamadır. Benim memurum işini bilir yanlış zihniyetin devamıdır. Rüşvet, adam kayırmacılık, denetimsizlik, duyarsızlık, liyakatsizlik gibi nedenlerin sonucudur. Yasalar bir defa delinse bundan bir şey olmaz zihniyetin neticesidir. Anayasa mahkemesinin kararlarına uymuyorum ve saygı duymuyorum anlayışıdır.
Devleti bir şirket gibi yönetirim anlayışıdır. Hukuk devleti kurallarına uymama anlayışıdır.
Yasalar çıkartılır, dostlar pazarda görsun misali yasalara uyulmaz. Bariz bir şekilde uygulanmayan iki yasa örneği verelim: Kapalı yerlerde sıgara içmeme, dilenme yasağı çoğu kez uygulanmaz.
Ülkemiz insanlarının en önemli zihniyet sorunu cami ile kilise arasında kalma sorunudur. Yani ne tam demokratik bir kapitalist kültür anlayışı, ne de gerçek bir islam modelinin olmamasıdır. Bir ordan bir burdan zihniyeti kişilik ve kimlik sorununa yol açıyor.
Kapitalis toplumlar her türlü sorunlarını yasalarla, hak hukukla düzenliyorlar ve kurallara uyuyorlar. Bundan dolayi böylesine felaketleri çoğu kez yaşamiyorlar. Bu konuda somut bir örnek verelim. Amerika Los Angeles eyaletinde asrın en büyük yangını çok büyük bir alanı kaplamasına rağmen günlerce süren büyük yangında ancak 28 kişi ölmüştür. Bunun nedeni gelişmiş batı toplumları her konuda gerekli önlemleri alırlar.
Kuralara ve yasalara uyarlar. Otelerde ve işletmeler yangınlara karşı önlemlerini eksiksiz yerine getirirler. Örneğin Yangın ve yağmurlama dedektörleri konulur. Bizde olduğu gibi işini bil, kitabına uydur demezler. Yöneticiler demogoji, lafazanlık yapmazlar. Hem suçlu hem güçlü olmazlar. Kartalkaya grand otel faciasını ülkemiz yönetimi ve insanlarının böyle çıkarcı ilkel anlayışı getirdi. Yangın sonrası oteldeki eksikliklerin faciaya neden olduğu ortaya çıktı. Otelde iki tane yangın merdiveni var, ama Aziz Nesinlik bir kara mizah misali, merdivenlerden dışarıya çıkılması gerekirken içeriye yapılmıştır. Bundan dolayı bu merdivenler Körük gibi yangını dahada büyütmüş, üst katlara taşımıştır.
Yangın söndürme cihazları, Yağmurlama dedektörleri yoktur. Otel kapıları ahşaptan yapılmıştır. Daha bir yığın etken faciaya adeta davetiye çıkarmıştır. Üstelik otele yapılan eklemeler ruhsatsız, denetimsiz kaçak yapılmıştır. Şimdi iktidar ve belediye birbirlerini suçluyor. Oysa yasalara göre sorumluluk iktidara dolaysıyla Kültür ve Turizim bakanlığına aiittir. Bunu Ak Partili etkili bir isim Şamil Tayyar bile teyit etmiştir. Ama iktidar yanlısı kiralık kalemler hedef şaşırtiyor, halka yanlış bir şekilde algı oluşturuyorlar. Bunlarda vicdan yok.
Olayın acı tarafı bu kadar insan feci bir şekilde ölürken şimdiye kadar hiç bir istifanın olmamasıdır. Asıl mesele, asıl sorun budur. Buda açık bir şekilde bir sistem sorunudur. Batı ülkelerinde en ufak bir olayda istifa gündeme gelir. Uygarlık ve vicdan budur. Bizde ise iktidar koltuklarını babalarının malı gibi kimseye teslim etmek istemiyorlar.
Bundan dolayi bu ülkede deyim yerindeyse bir zihniyet devriminin, vicdan devriminin yapılması gerekir. Demokratik bir kültür ve demokratik bir toplum anlayışının yerleşmesi gerekir. Bunun için tam demokrasinin, güçler ayrılığının olması, sadakat değil, liyakatin olması, adama göre iş degil, işe göre adam anlayışının getirilmesidir. Her şeyden önce kimsenin yaptıkları yanlışlıkların yanında kalmaması, hesap verilebilirliğin, hukuk devletinin gereklerinin yerine getirilmesidir.
Burada konu açılmışken bir görüş ve öneri sunmak isterim. Bence, eskiden olduğu gibi Kültür bakanlığının ayrı, Turizm bakanlığının ayrı olması gerekir. Her iki bakanlık son çözümde görev olarak farklıdır. Çağımız teknoloji çağı olduğu kadar bir turizim çağıdır. Turizim bakanlığı bundan dolayı önemlidir, ayrı bağımsız olması gerekir.
Ekleme
Tarihi: 27 Ocak 2025 - Pazartesi
BOLU KARTALKAYA OTEL FACİASI BİR SİSTEM SORUNUDUR
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.