Bilgi tek yanlı olmamalıdır. Dar ideolojik bir görüş insanı kısır kılar. Gerçeklerle bağdaşmaz. Sonuçta bilgi görecelidir. Toplumda, evrensel, yerel, tarihsel, güncel olayları ve kişileri tanımak, bilmek bilgili olmanın bir gereğidir. Böyle yapılırsa toplumsal olgular olaylar hakkında doğru değerlendirmeler yapılabilir. Bu anlamda bugünkü yazım, Urfa'nın büyük alimi Buluntu hoca hakkındadır.
Buluntu hoca devrin vicdanlı, insancıl bir din insanıdır. Dini azınlıklara karşı, İslam dinini doğru yorumlayarak, hoşgörülü olmuş, haksızlık yapılmasını engellemek istemiştir.
Buluntu Hac Abdurrahman Efendi,
1865 yılında doğmuştur. 25 Kasım 1968 yılında 103 yaşında vefat etmıştir. Kabri Halilürrahman Gölü yanında Döşeme Cami bitişiğindeki mezarlıkta bulunan kubbede medfundur.
Mezar taşında şu beyit yazılıdır:
N' ola kan ağlasa Çeşm-i Cihanın
Buluntu Hocası geçti Ruhanın
Büyük allemesi din-i mübinin
İtaatkar-ı şer'i Mustafa'nın
Fıkıh idi hem ilimde hem amelde
Bütün say'i rızasıydı Hüda'nın
Edip ilmiyle yüzyıl halka hizmet
Vekil-i hassı oldu enbiyanın
Saçılsın ruhuna envarı rahmet
Açılsın kabrine bab-ı cinanın
Buluntu hoca devrin önde gelen alimleri Mustafa Hafız ve Ramazan Hafız'dan ders almıştır. Asıl adı Abdurrahman olduğu halde halk arasında aile lakapları olan Buluntu ismi ile tanınmıştır. Urfa halkı dini ve sosyal konular hakkında bilmedikleri meseleleri Buluntu hocadan sorur ögrenirler ve şüphesiz kabul ederlerdi. Zira hocanın söyledikleri denenir doğru çıkardı. Dönemin önde gelen güvenilen bir akil insanıdır.Yılarca Halilürrahman medresesinde ders vermiştir. Dört yüz kadar öğrenci yetiştirmiştir. Ayrıca Urfa'nın çeşitli camilerinde vaizlik yapmıştır. En çok Ulu Cami ve Döşeme camide vaaz vermiştir. Anlatıldığına göre, söylemi, süslü kelimelerden, hitabetten ziyade, iyice düşünülerek verilen doğru dini bilgiler, öğütler ve nasihatlardır. Dini şartların sözde degil özde olmasını, kendi tabiriyle amel, yani uygulama olması gerektiğini vaizlerinde sık olarak anlatır telkin eder. Dini bilgiler dışında kişisel ve sosyal yaşam konusunda önerlilerde bulunur. Örneğin az yemek yenmesini, çok yemek yemenin zararlı olduğunu söyler, bunu "Sonra
motorunuz bozulur" şeklinde ifade eder. Güvenilir halim selim bir insandır. Döneminde Urfa halkının bir moral degeri bir nevi öğretmenidir.
Hakkında olaganüstü çeşitli menkibeler anlatılmıştır. Bunlardan iki meseleyı verelim. Buluntu Hocanın talebesi Arap hoca olarak tanınan Muhamed Hoca anlatıyor: Bir arkadaşımla Döşeme Camiye gidiyorduk. Yanımdaki kişi Uzak bir mesafeden Buluntu Hocayı görür, tuvaletten çıktıktan sonra abdest almadan namaz kıldığını söyler. Camiye girdiklerinde Buluntu Hoca kızgın ve bağırarak "Yahu ben ister abdestli ister abdestsiz namaz kılarım size ne?" Deyince arkadaşımın sözünü nasıl duymuş diye hayret ederler. Birgün Döşeme Camide vaaz verir. Vaaz dinliyenler arasında biri vardır. Ailesinin zaruri ihtiyaçlarını karşılamaz. Çarşıda baklava kebab yer. Hoca buna ders vermek, nasihat etmek ister. Baklava yemek israftır, israfta haramdır der. Vaiz bittikten sonra adam hocaya baklava nasıl haram olur? Hoca baklava elbette haram değildir. Ama eve ekmek gotürmedin mi haram olur, cevabını verince adam anlar. dersini alır.
Buluntu Hoca asıl vicdani, insani yönünü Milliyetçi İttihad Teraki Partisinin Hiristiyan vatandaşlara uyguladıkları tehcir politikasında, Hiristiyanları koruyarak göstermiştir. Birgün Ulucamide vaaz verirken Ey Rabbil müslimin der. Cemaat hoca bu nasıl olur Rabbil allemin olması lazım söyleyince, madem öyle Allah herkesin Rabbi ise siz niye Hiristiyanlara ayrım yapiyorsunuz deyince cemaat anlar, kabul eder. Ayrıca tehcir olayında bazı Ermeni ve Suryani vatandaşları bizzat koruduğu söylenir. Temnenimiz bu çağda böylesi din insanlarının sayılarının çok olmasıdır.
Anasayfa
Yazarlar
NECDET ŞANSAL
Yazı Detayı
Bu yazı 564 kez okundu.
BULUNTU HOCA
Bilgi tek yanlı olmamalıdır. Dar ideolojik bir görüş insanı kısır kılar. Gerçeklerle bağdaşmaz. Sonuçta bilgi görecelidir. Toplumda, evrensel, yerel, tarihsel, güncel olayları ve kişileri tanımak, bilmek bilgili olmanın bir gereğidir. Böyle yapılırsa toplumsal olgular olaylar hakkında doğru değerlendirmeler yapılabilir. Bu anlamda bugünkü yazım, Urfa'nın büyük alimi Buluntu hoca hakkındadır.
Buluntu hoca devrin vicdanlı, insancıl bir din insanıdır. Dini azınlıklara karşı, İslam dinini doğru yorumlayarak, hoşgörülü olmuş, haksızlık yapılmasını engellemek istemiştir.
Buluntu Hac Abdurrahman Efendi,
1865 yılında doğmuştur. 25 Kasım 1968 yılında 103 yaşında vefat etmıştir. Kabri Halilürrahman Gölü yanında Döşeme Cami bitişiğindeki mezarlıkta bulunan kubbede medfundur.
Mezar taşında şu beyit yazılıdır:
N' ola kan ağlasa Çeşm-i Cihanın
Buluntu Hocası geçti Ruhanın
Büyük allemesi din-i mübinin
İtaatkar-ı şer'i Mustafa'nın
Fıkıh idi hem ilimde hem amelde
Bütün say'i rızasıydı Hüda'nın
Edip ilmiyle yüzyıl halka hizmet
Vekil-i hassı oldu enbiyanın
Saçılsın ruhuna envarı rahmet
Açılsın kabrine bab-ı cinanın
Buluntu hoca devrin önde gelen alimleri Mustafa Hafız ve Ramazan Hafız'dan ders almıştır. Asıl adı Abdurrahman olduğu halde halk arasında aile lakapları olan Buluntu ismi ile tanınmıştır. Urfa halkı dini ve sosyal konular hakkında bilmedikleri meseleleri Buluntu hocadan sorur ögrenirler ve şüphesiz kabul ederlerdi. Zira hocanın söyledikleri denenir doğru çıkardı. Dönemin önde gelen güvenilen bir akil insanıdır.Yılarca Halilürrahman medresesinde ders vermiştir. Dört yüz kadar öğrenci yetiştirmiştir. Ayrıca Urfa'nın çeşitli camilerinde vaizlik yapmıştır. En çok Ulu Cami ve Döşeme camide vaaz vermiştir. Anlatıldığına göre, söylemi, süslü kelimelerden, hitabetten ziyade, iyice düşünülerek verilen doğru dini bilgiler, öğütler ve nasihatlardır. Dini şartların sözde degil özde olmasını, kendi tabiriyle amel, yani uygulama olması gerektiğini vaizlerinde sık olarak anlatır telkin eder. Dini bilgiler dışında kişisel ve sosyal yaşam konusunda önerlilerde bulunur. Örneğin az yemek yenmesini, çok yemek yemenin zararlı olduğunu söyler, bunu "Sonra
motorunuz bozulur" şeklinde ifade eder. Güvenilir halim selim bir insandır. Döneminde Urfa halkının bir moral degeri bir nevi öğretmenidir.
Hakkında olaganüstü çeşitli menkibeler anlatılmıştır. Bunlardan iki meseleyı verelim. Buluntu Hocanın talebesi Arap hoca olarak tanınan Muhamed Hoca anlatıyor: Bir arkadaşımla Döşeme Camiye gidiyorduk. Yanımdaki kişi Uzak bir mesafeden Buluntu Hocayı görür, tuvaletten çıktıktan sonra abdest almadan namaz kıldığını söyler. Camiye girdiklerinde Buluntu Hoca kızgın ve bağırarak "Yahu ben ister abdestli ister abdestsiz namaz kılarım size ne?" Deyince arkadaşımın sözünü nasıl duymuş diye hayret ederler. Birgün Döşeme Camide vaaz verir. Vaaz dinliyenler arasında biri vardır. Ailesinin zaruri ihtiyaçlarını karşılamaz. Çarşıda baklava kebab yer. Hoca buna ders vermek, nasihat etmek ister. Baklava yemek israftır, israfta haramdır der. Vaiz bittikten sonra adam hocaya baklava nasıl haram olur? Hoca baklava elbette haram değildir. Ama eve ekmek gotürmedin mi haram olur, cevabını verince adam anlar. dersini alır.
Buluntu Hoca asıl vicdani, insani yönünü Milliyetçi İttihad Teraki Partisinin Hiristiyan vatandaşlara uyguladıkları tehcir politikasında, Hiristiyanları koruyarak göstermiştir. Birgün Ulucamide vaaz verirken Ey Rabbil müslimin der. Cemaat hoca bu nasıl olur Rabbil allemin olması lazım söyleyince, madem öyle Allah herkesin Rabbi ise siz niye Hiristiyanlara ayrım yapiyorsunuz deyince cemaat anlar, kabul eder. Ayrıca tehcir olayında bazı Ermeni ve Suryani vatandaşları bizzat koruduğu söylenir. Temnenimiz bu çağda böylesi din insanlarının sayılarının çok olmasıdır.
Ekleme
Tarihi: 09 Aralık 2024 - Pazartesi
BULUNTU HOCA
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.