Eski Urfa tarihi ve kültürü 152 bölümlük köşe yazıları dizisi nihayet sona erdi. 9 Kasım 2021 tarihinde başladığım bu çalışma kısmet olursa kitap olarak yayınlanacaktır.  Nerede hangi kitap evinde basılacaktır diye şimdilik bir kararım ve  duyurum olamayacaktır.  Ancak, benim tercihim anlaşabilirsek bir Urfa matbaasında basımını yapmayı düşünüyürum. Sanırım bildşrmekte bir mahzur yoksa, Eski Urfa tarihi ve kültürü kitabının ilk baskının beş bin adet olmasını tasarlıyorum.  Bu kitabın Urfa kültür çevrelerinde beğenileceğini tahmin ediyorum.  Düz yazı (Nesir) biçiminde, konuşma dili şeklinde yazdığım bu çalışmanın Eski Urfa tarihi ve kültürü ile ilgili bir boşluğu dolduracaktır. Bir ilin tarihi kadar kültürü de önemlidir.  Şimdiye kadar yazılan Urfa tarihi ile ilgili kitaplarda sanırım kapsamlı bir kültür çalışması yapılmamış, bilgileri fazla verilmemiştir.  Bu çalışma fizikte bileşik kaplar misali, tarih ve kültür birlikte verilmiştir. Bir halkı halk yapan, ya da o halkın bilgi düzeyini  belirleyen öğe hikayelerinin, masallarının, efsanelerinin olmasıdır.  Böylesi zihinsel ürünler, bugünkü teknolojik başarıların alt yapısını teşkil eder.  Örneğin dünyanın ucra köşelerinde, ormanlarda, dağlarda yaşayan ilkel insanların bir hikayeleri mitolojileri yoktur. Bundan dolayı ilkel kalmışlar, gelişmemişlerdir.  Urfa Mitoloji konusunda tarihsel süreçte zengin bir deneyimi ve birikimi vardır. Ama ne yazık ki bu değerli bilgiler, daha doğrusu yaşantı örnekleri, yaşanmışlıklar, sözlü anlatımdan, yazılı anlatıma geçmediği için çoğu kaybolmuş şimdi bilinmiyor.  Ben de bunu en önemlisi eski Urfa tarihini düşünerek bu sözlü kültür birikimlerine merak sarmış, yaşlı bilge insanlardan, bazı meselleri Urfa tarihi ile birlikte yazdım.  Umarım yararlı olur. Eski Urfa tarihini daha doğrusu ilk kuruluşunu somut arkeolojik bulgulara göre, günümüze kadar ki tarihsel devinimlerini özetledim. Hiç bir eser, edebiyat ürünleri hatasız olmaz.  Zaten insan bilimlerinde ve doğada mutlak bilgi veya mutlak doğru yoktur.  Bu görüşün doğruluğunu, haklılığını,  veciz bir halk sözü ile belirtielim, "Hatasız İnsan olmaz". Eski bir deyişle ifade edecek olursam "Sürçü lisan ettikse afola".  Yaklaşık dokuz ay neredeyse her gün yayınlanan köşe yazılarımı takip eden, okuyan, değerli okurlara ve bu yazıları titizlikle yayınlayan, emeği geçen Yeniurfa gazetesi yayın kurulunda görev yapan  arkadaşlara çok teşekkür ederim.