Dünyaya egemen olan sömürgeci kapitalist ülkeler birçok geri bıraktığı ülkelerde ki bazı yöneticileri adeta birer taşeron olarak kullanarak sömürülerine devam ediyor.
Sömürgeci devletlerin ünlü stratejisi böl yönet politikasıdır.
Halkları biri birine düşman ederek kırdırma politikasıdır. Binlerce insan ölmüş evler yıkılmış ocaklar sönmüş umurlarında değil.
Tabi bazen taktik gereği çıkarı olmayan ülkelerde ki katliamlara kırımlara karşı dururlar. İnsan haklarından yardım etmeden söz ederler.
Maksat oralarda sömürü alanları oluşturmak için. Oraların yer altı yer üstü ürünlerini petrolleri madenlerini sömürmek için. Onlarda demokrasi çoğu kez söz de kalır. Ama çıkarı olan ülkeler de demokrasi dışı uygulamalar katliamlar umurlarında olmaz. Emperyalist ülkelerin en büyük oyunu tarih boyunca Dünya'nın her yerinde olduğu gibi, yakın tarihte balkanlarda Sırp vahşeti yaşandı.
Bölgemizde BOP büyük Ortadoğu dedikleri sahte tuzak projeyle yüzbinlerce çoluk çocuk bebek genç yaşlı insanların kanlarına girdiler evlerini başlarına yıktılar. Demek sovyet devrimi lideri Lenin emperyalizmin karakterini çok iyi anlamış ve yazmış.
Bu zalim sisteme karşı halkların birliğinin kardeşliğinin ortak duruşunun çok önemli olduğunu belirtmiş. Emperyalizmin yalanı İspanya Katolanya bölgesinde somut bir biçimde ortaya çıktı.
Zira BM birleşmiş milletler kuruluşuna hakim olan başta ABD olmak üzere ulusların kaderlerini tayin hakkı ilkesini kabul etmişler Ayrıca bu ilke insan hakları evrensel bildirisinde yer alır. Katolonya bu hakkı kullandı neler yapmadılar. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan'nın büyük devletlerin iki yüzlülüğü hakkında söylediği Dünyanın adaleti yok sözü çok doğru.
Nerede sizin adaletiniz ey Avrupa.
Nerede adaletin demokrasin ey Amerika. demek bu sözleriniz yalan ve aldatma. Nitekim son olarak başta ABD ve İngiltere olmak üzere Irak devleti ile bölgesel Kürt yönetimi arasında ki referandum olayında çıkarı gereği aralarında taraf tutmayıız dediler oysa Kürt peşmegeleri ABD nin düşman saydığı İŞİD'ı binlerce şehit vererek Kerkük gibi bir çok yerden çıkardı. Hele daha kötüsü birinci Dünya savaşından sonra Osmanlı devletini ve Müslüman Ortadoğu'yu Sykes-Picot anlaşmasıyla parçalara bölen milyonlarca halkın kanın akmasına neden olan Fransa ve İngiltere oldu. Aynı İngiltere geçen günlerde yapılan Uluslarası bir toplantıda Irak kürtlerinin haklarına saygı duyun kararını kabul etmedi.
Başka bir melanet peşinde olsa gerek karşı çıkmıştır. Anlaşılan Selahaddini Eyubinin şahsında özelde Müslüman Kürt halkına genelde diğer müslüman milletlere karşı düşmanlığa devam ediyorlar.
Kutsal Kudüs yenilgisini unutmuyorlar.
Sözün özeti genel de Dünya halkları özelde Müslüman Halklar artık yeter bu oyunlara gelmemek için çalışmalı. Slogan olacak ama canı gönülden diyorum yaşasın halkların hakları ve kardeşliği.
Yaşasın hak hukuk adalet.