NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ -130-

Kıssa, mesel, masal deyip geçmeyelim. Belki insanlığın, teknolojinin gelişimi beynin ürünü olan bu düşüncelerden geçiyor. Hayallerden geçiyor. Bundan dolayı olsa gerek, deyim yerindeyse, çağdaş, modern teknolojinin babası Ünlü fizik bilgini Einstein, "Hayal gücü bilimden üstündür" derken herhalde bu gerçeği vurgulamak istemiştir. Söylenceler bilimsel gelişimin önemli bir kaynağıdır denilse sanırım doğrudur. Sanayi ve iletişim devrimi öncesi toplumların önde gelen sosyal uğraşları eğlenceleri sözlü kültürdü. Televizyon, bilgisayar, telefon yoktu, Ama mesel vardı, masal vardı. Üstelik bu anlatımların tadına doyulmazdı. Daha doğal insan sıcaklığını içerirdi. Kısaca Bugünü bilmek için dünü bilmek tarih bilinci gerekiyor. Konuya geçelim. Vakti zamanında bir padişah bir rüya görür. Vezirlerine bildirir, çarşıya telalar gönderilir. Ey ahali denilir, padişahın rüyasını bilene tabir edene bir kese altın verile gelip bilmeyen yalan söyleyenin kellesi gider, diye ilan edilir. Herkes saraya gitmeye cesaret edemez biliyorum diye gidip yalan söyleyenin kellesi gider. Telalar günlerce şehrin meydanlarında bağırır, kimse gitmez. Şehrin dışında Eyübiye Mahallesinde yaşayan işi iyi gitmeyen birisi vardır. Bu haberi duyar, kendi kendine der bu rüyayı bilirsem yoksulluğum biter bilmesem de ölsem de gam yemem zaten ben ölmüşüm der, saraya doğru yola çıkar, ağaçların arasından geçerken bir yılana rastlar, yılan uğurlar ola kardeş nereye böyle, adam yılana durumu anlatır. Yılan, Padişahın rüyasının tabirini söyler. Bir bu adama bir şartı vardır padişahın verdiği bir kese altının yarısını ister. Adam memnuniyetle kabul eder. Saraya gelir, padişah adama rüyamı bilmesen kellen gider bilsen bir kese altın alırsın der. Adam kabul eder. Padişah ne rüya görmüşüm söyle der. Adam padişahım der sen rüyanda bütün mahlukatı tilki olarak görmüşsün. Padişah aferin bildin der bir kese altın verir. Adam sevinçten bayram eder. Yılanın şartını boş verir başka bir yoldan evine gider. Bir sene sonra padişah tekrar bir rüya görür. Gene çarşıya telalar gönderilir padişahın emri okunur bu defa kimse korkusundan rüya tabiri için saraya gitmez. Padişah bu rüyayı bilse gene geçen sene ki adam bilir diye düşünür dört askerini adamın evine gönderir, padişahın rüya tabiri için kendisini çağırdığını söylerler. Adam askerlere kendisini götürmemeleri için yalvarır yakarır çoluk çocukları olduğunu söyler. Askerler emir böyle der kabul etmezler. Yola çıkarlar, bahçelerin arasından geçerler, gene yılan karşısına çıkar, ne oldu sözünde durmadın, adam yılana yalvarır yakarır bu defa aldığının yarısını kendisine getireceği sözünü verir. Yılan adama acır. Padişahın gördüğü rüyayı söyler. Saraya gelir padişah tekrar şartını söyler adam kabul eder. Padişahım sen rüyanda tüm mahlukatı kurt olarak görmüşsün der. Padişah bildin der bu defa iki kese altın verir. Adam geldiği yoldan eve doğru gider, yılana rastlar sözünde duracağına hayatını kurtaran yılanı taşlar yılan canını zor kurtarır ağaçların arasından kaçar gider. Masal bu ya, üçüncü sene padişah gene bir rüya görür. Çarşıya telalar salınır, ahaliden padişahın rüyasının tabiri istenir, tabi kimse korkusundan saraya gidemez. Padişah gene bu rüyamı bilirse Eyübiye'deki adam bilir der, bir defa adı çıkmış ya. Yine dört tane asker adamın evine gelir, adam askerlere yalvarır yakarır boşuna. Yola çıkarlar utancından yılanın yanına da gidemez. Yılan karşılarına çıkar adam yılana ben ettim sen etme çocuklarıma acı padişahın rüyasının tabirini söyle söz bu defa kesin sözümde duracağım. Yılan acır rüyanın tabirini söyler. Saraya gelir padişah şartını tekrarlar rüyanın tabirini ister. Adam padişahım sen rüyanda bütün mahlukatı koyun olarak görmüşsün. Padişah doğru bildin kurtuldun der, üç kese altın verir. Adam bu defa sözünde durur doğru yılanın yanına gelir altınların hepsini yılana verir. Yılan ben altınları ne edeceğim benim yediğim topraktır. Altınlar senin olsun. Bu masal da verilen misal, belki bir ihtimal kurtla koyun bir arada yaşar. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 22 Haziran 2022 - Çarşamba

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ -130-

Kıssa, mesel, masal deyip geçmeyelim. Belki insanlığın, teknolojinin

gelişimi beynin ürünü olan bu düşüncelerden geçiyor. Hayallerden

geçiyor. Bundan dolayı olsa gerek, deyim yerindeyse, çağdaş, modern

teknolojinin babası Ünlü fizik bilgini Einstein, "Hayal gücü bilimden

üstündür" derken herhalde bu gerçeği vurgulamak istemiştir.

Söylenceler bilimsel gelişimin önemli bir kaynağıdır denilse sanırım

doğrudur.

Sanayi ve iletişim devrimi öncesi toplumların önde gelen sosyal

uğraşları eğlenceleri sözlü kültürdü. Televizyon, bilgisayar, telefon

yoktu, Ama mesel vardı, masal vardı. Üstelik bu anlatımların tadına

doyulmazdı. Daha doğal insan sıcaklığını içerirdi.

Kısaca Bugünü bilmek için dünü bilmek tarih bilinci gerekiyor.

Konuya geçelim.

Vakti zamanında bir padişah bir rüya görür. Vezirlerine bildirir,

çarşıya telalar gönderilir.

Ey ahali denilir, padişahın rüyasını bilene tabir edene bir kese altın

verile gelip bilmeyen yalan söyleyenin kellesi gider, diye ilan edilir.

Herkes saraya gitmeye cesaret edemez biliyorum diye gidip yalan

söyleyenin kellesi gider. Telalar günlerce şehrin meydanlarında

bağırır, kimse gitmez.

Şehrin dışında Eyübiye Mahallesinde yaşayan işi iyi gitmeyen birisi

vardır. Bu haberi duyar, kendi kendine der bu rüyayı bilirsem

yoksulluğum biter bilmesem de ölsem de gam yemem zaten ben

ölmüşüm der, saraya doğru yola çıkar, ağaçların arasından geçerken

bir yılana rastlar, yılan uğurlar ola kardeş nereye böyle, adam yılana

durumu anlatır.

Yılan, Padişahın rüyasının tabirini söyler. Bir bu adama bir şartı vardır

padişahın verdiği bir kese altının yarısını ister. Adam memnuniyetle

kabul eder. Saraya gelir, padişah adama rüyamı bilmesen kellen gider

bilsen bir kese altın alırsın der. Adam kabul eder. Padişah ne rüya

görmüşüm söyle der. Adam padişahım der sen rüyanda bütün

mahlukatı tilki olarak görmüşsün. Padişah aferin bildin der bir kese

altın verir. Adam sevinçten bayram eder.

Yılanın şartını boş verir başka bir yoldan evine gider. Bir sene sonra

padişah tekrar bir rüya görür. Gene çarşıya telalar gönderilir padişahın

emri okunur bu defa kimse korkusundan rüya tabiri için saraya gitmez. Padişah bu rüyayı bilse gene geçen sene ki adam bilir diye düşünür dört askerini adamın evine gönderir, padişahın rüya tabiri için kendisini çağırdığını söylerler. Adam askerlere kendisini götürmemeleri için yalvarır yakarır çoluk çocukları olduğunu söyler. Askerler emir böyle der kabul etmezler. Yola çıkarlar, bahçelerin arasından geçerler, gene yılan karşısına çıkar, ne oldu sözünde durmadın, adam yılana yalvarır yakarır bu defa aldığının yarısını kendisine getireceği sözünü verir. Yılan adama acır. Padişahın gördüğü rüyayı söyler. Saraya gelir padişah tekrar şartını söyler adam kabul eder. Padişahım sen rüyanda tüm mahlukatı kurt olarak görmüşsün der. Padişah bildin der bu defa iki kese altın verir. Adam geldiği yoldan eve doğru gider, yılana rastlar sözünde duracağına hayatını kurtaran yılanı taşlar yılan canını zor kurtarır ağaçların arasından kaçar gider. Masal bu ya, üçüncü sene padişah gene bir rüya görür. Çarşıya telalar salınır, ahaliden padişahın rüyasının tabiri istenir, tabi kimse korkusundan saraya gidemez. Padişah gene bu rüyamı bilirse Eyübiye'deki adam bilir der, bir defa adı çıkmış ya. Yine dört tane asker adamın evine gelir, adam askerlere yalvarır yakarır boşuna. Yola çıkarlar utancından yılanın yanına da gidemez. Yılan karşılarına çıkar adam yılana ben ettim sen etme çocuklarıma acı padişahın rüyasının tabirini söyle söz bu defa kesin sözümde duracağım. Yılan acır rüyanın tabirini söyler. Saraya gelir padişah şartını tekrarlar rüyanın tabirini ister. Adam padişahım sen rüyanda bütün mahlukatı koyun olarak görmüşsün. Padişah doğru bildin kurtuldun der, üç kese altın verir. Adam bu defa sözünde durur doğru yılanın yanına gelir altınların hepsini yılana verir. Yılan ben altınları ne edeceğim benim yediğim topraktır. Altınlar senin olsun. Bu masal da verilen misal, belki bir ihtimal kurtla koyun bir arada yaşar. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.