NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ - 24

Urfa akademisinin ünlü din ve bilim insanlarını, son olarak Aziz Afrem’in yaşamından bazı kesitler sunmuştuk. Nihayet Urfa akademisi dağılınca yerine Nusaybin din ve bilim insanları Urfa’ya gelerek, buradaki yerli Süryani, Medler ve Perslerle birlikte Pers akademisi adında bir okul kurdular. Bu okulda dini inançlarla ilgili kitaplar ve Helen bilimi ve kültürü ders olarak okutulmaktaydı. Urfa bu anlamda bölgenin önemli bir kültür merkeziydi. Urfa’nın coğrafi konumu doğu ile batı arasında ticaret ve savaşlar kadar, kültürel, yazınsal, edebiyat ve bilimde de gerçekleşmiş, bir anlamda iki uygarlık arasında bir köprü görevi olmuştur. Urfa Pers akademisinde Aristoteles felsefesi ders kitabı olarak okutuluyordu. Akademi öğrencilerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor, hastalanmaları halinde tedavilerini yapıyordu. Öğrenciler ekim ve hasat zamanlarında uzun tatiller yapardı. Ama her şey yemek içmek için yapılmazdı. Pers akademisinin bir hocasının tarihe geçen ünlü bir sözü: öğrenciler ve halka bir mesaj olarak, Yaşamak için yeriz, yemek için yaşamayız, demiştir. Tarih yazarlarının belirttiklerine göre Akademi hocaları ile öğrencileri arasında birlik, dayanışma ve paylaşma olduğu yazılıdır. Helence’den Süryanice’ye yapılan çeviriler Batı’nın yazın ve bilim yapıtlarını Mezopotamya ile doğu halklarına ulaşmasına neden olmuştur. Avrupa’da felsefe ve bilim alanlarında oluşan Reform ile Rönesans Haçlı savaşlarında Haçlı birliklerinin Ortadoğu’dan getirdikleri kültürle oluştuğunu söyleyen bilim insanları vardır. Bu bilgi kaynaklarının Helen ile doğu kültürünün sentezi olduğu bir gerçektir. Doğruyu demek gerekirse Süryani, Med, pers kültürü de bir sentez idi. Urfa Pers akademisinde Heretik görüşü yani Hıristiyan inancın tersini savunan ünlü akademisyen İbas’ın öğrencisi Marun Elito adında bir din adamı Heretik görüşü savunuyordu. Pers akademisinde, Aram Akakiyus adlı bir Persli akademisyen, ayrıca Kürt Mara’yı temsilen bir eğitmen olduğunu tarih araştırmacıları yazıyor. İşte bu batı doğu karışımı sentez kültür, Araplara, Türklere, Kürtlere geçti. Doğa bir hareket halindedir, her şey gelişir değişir. Tanrı’yı ayrı tutarsak, Kalıcı mutlak bir şey yoktur. Urfa Pers akademisi çeşitli din ve bilim hareketliğinin karşıt görüşler odağı haline gelerek dağılır. Doğa boşluk kaldırmadığı gibi, toplumsal, siyasi, dinsel hareketler de boşluk kaldırmaz. Pers akademisinin yerine Nusaybin akademisi tekrar yükselişe geçti. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2021 - Perşembe

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ - 24

Urfa akademisinin ünlü din ve bilim insanlarını, son olarak Aziz Afrem’in yaşamından bazı kesitler sunmuştuk.

Nihayet Urfa akademisi dağılınca yerine Nusaybin din ve bilim insanları Urfa’ya gelerek, buradaki yerli Süryani, Medler ve Perslerle birlikte Pers akademisi adında bir okul kurdular.

Bu okulda dini inançlarla ilgili kitaplar ve Helen bilimi ve kültürü ders olarak okutulmaktaydı. Urfa bu anlamda bölgenin önemli bir kültür merkeziydi.

Urfa’nın coğrafi konumu doğu ile batı arasında ticaret ve savaşlar kadar, kültürel, yazınsal, edebiyat ve bilimde de gerçekleşmiş, bir anlamda iki uygarlık arasında bir köprü görevi olmuştur.

Urfa Pers akademisinde Aristoteles felsefesi ders kitabı olarak okutuluyordu. Akademi öğrencilerin tüm ihtiyaçlarını karşılıyor, hastalanmaları halinde tedavilerini yapıyordu.

Öğrenciler ekim ve hasat zamanlarında uzun tatiller yapardı. Ama her şey yemek içmek için yapılmazdı.

Pers akademisinin bir hocasının tarihe geçen ünlü bir sözü: öğrenciler ve halka bir mesaj olarak, Yaşamak için yeriz, yemek için yaşamayız, demiştir.

Tarih yazarlarının belirttiklerine göre Akademi hocaları ile öğrencileri arasında birlik, dayanışma ve paylaşma olduğu yazılıdır.

Helence’den Süryanice’ye yapılan çeviriler Batı’nın yazın ve bilim yapıtlarını Mezopotamya ile doğu halklarına ulaşmasına neden olmuştur.

Avrupa’da felsefe ve bilim alanlarında oluşan Reform ile Rönesans Haçlı savaşlarında Haçlı birliklerinin Ortadoğu’dan getirdikleri kültürle oluştuğunu söyleyen bilim insanları vardır.

Bu bilgi kaynaklarının Helen ile doğu kültürünün sentezi olduğu bir gerçektir.

Doğruyu demek gerekirse Süryani, Med, pers kültürü de bir sentez idi. Urfa Pers akademisinde Heretik görüşü yani Hıristiyan inancın tersini savunan ünlü akademisyen İbas’ın öğrencisi Marun Elito adında bir din adamı Heretik görüşü savunuyordu.

Pers akademisinde, Aram Akakiyus adlı bir Persli akademisyen, ayrıca Kürt Mara’yı temsilen bir eğitmen olduğunu tarih araştırmacıları yazıyor.

İşte bu batı doğu karışımı sentez kültür, Araplara, Türklere, Kürtlere geçti. Doğa bir hareket halindedir, her şey gelişir değişir. Tanrı’yı ayrı tutarsak, Kalıcı mutlak bir şey yoktur.

Urfa Pers akademisi çeşitli din ve bilim hareketliğinin karşıt görüşler odağı haline gelerek dağılır.

Doğa boşluk kaldırmadığı gibi, toplumsal, siyasi, dinsel hareketler de boşluk kaldırmaz. Pers akademisinin yerine Nusaybin akademisi tekrar yükselişe geçti. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.