Edessa’da Afrem sonrası Kilisenin tanınan ünlü din adamı Rabulla olmuştur. Rabulla Halep’te varlıklı bir aileye mensuptu, ailesini terk ederek Edessa’ya gelip yerleşmiştir. Servetini yoksullara dağıtmış, münzevi bir hayat sürmüştür. Rabulla nefsi terbiye, eza çekme döneminden sonra, 411 tarihinde Edessa Piskopusu olmuştur. Kendisinden önceki Hıristiyan din adamları gibi verilen yüksek din görevini kabul etmeme eğiliminde olmamıştır. Rabulla’nın katı bir dini anlayışı ve inancı vardı. Sürekli olarak ibadet eder ve oruç tutardı. Yeme, giyme konusunda seçici olmayan sade bir yaşam tarzı olduğu belirtilir. Zaten Kilise görevlilerinin lüks içerisinde yaşama gelenekleri yoktur. Rabulla kendisinden önceki Kilise temsilcileri gibi fazladan gereksiz yere Kilise yaptırmamış, bunun yerine hayır kurumları, hastaneler, bakım evleri kurmuştur. Hıristiyan alemi şimdi bile Rabulla’nın kurallarını kendilerine örnek aldığı söylenir. Afrem gibi Rabulla bir papaz olduğu kadar bir yazardır. Edessa’da Hiristiyan dini inancı üç mezhebe ayrılmıştır. Bunlar, Monofizitler, Diyofizitler ve Melkitler oluyordu. Monofizit mezhebi diğer adıyla Nasturi mezhebi yerli Süryani halkının mezhebiydi. Edessa’nın ünlü İran okulu Nasturi görüşü savunan bir okuldu. Melkitler ise Kadıköy konsilinin kararlarının uygulanmasını isteyen saray yanlısı bir mezhepti. Hıristiyan dini doğu ve batı mezhepleri, kiliseleri olarak ikiye bölünmüştü. Batı Kilise merkezi İstanbul, doğu Kilise merkezi ise Urfa idi. Hatırlatmak gerekir, Edessa, Müslümanların Edessa’yı feth ettikleri tarih olan 639 yılına kadar Doğu Roma imparatorluğu yani Bizanslara ait bir şehirdi. Bizans imparatoru 1. İustinus Süryani Monofizitlere karşı düşmanca bir politika izledi. Önce Yerli halkın Monozifit mezhebini destekleyen İran okulu kapatıldı. Bu kanlı politikanın baş mimarı ise Antakya Patriği Euphrasios, onun halefi, hakkında düşmanlarının bile kararlarında adil, rüşvet yemez, dürüst bir din adamı olarak bilinen doğunun kontu denilen Diyarbakırlı Efraim, Edessa Piskopusu Asklepius ve Diyarbakır Piskopusu Abraham bar Kilai olduğu söylenir. Melkitler Monofizitlere karşı amansız bir düşmanlık gösterirler. Önce 54 Monofizit Piskopus görevlerinden alınır, Kılıç ve sopayla dövülür sürgüne gönderilir. Ayrıca açık havada dışarıda bırakılır, açlığa ve susuzluğa mahkum edilir. Hatta Monofizitleri destekleyen kişilere de aynı ceza uygulanmıştır. Çok sayıda Papaz sürgünde yokluk içerisinde ölmüştür. Monofizitlere Edessa’da zulüm devam ederken, bir rastlantı veya ilahi bir ceza olarak kabul edilen bir şekilde, gece şehrin içinden akan Daysan, Karakoyun deresi taşar birçok insan ölür, büyük bir maddi hasar meydana gelir. Devam edecek