NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ -37-

Edessa okulu buna akademi de denilir, Fransız tarihçi Hayes’in Urfa akademisi adında bir çalışması vardır. Edessa’da yaygın olduğu ve önem verildiği görülen eğitim, din adamlarında fazlasıyla olması gerektiği halde ne yazık ki Papazlar arasında bırakalım önem verilmeyi, yaygın olmayı birçok papaz okuma yazma bilmezmiş. Antakyalı bir din insanı İshak okuma yazma bilmeyen Papazları güçlü bir şekilde eleştirmiştir. Edessa’da doğuluların manastırının keşişleri adlarını bile yazamadığı söylenir. Hıristiyanlığın Monofozit ekolüne bağlı Edessalı Papazlardan İstanbul Kadıköy Bizans Melkit ekolünün kararını tanımama imzaları istendiğinde imza atmak bilmediklerinden dolayı baş parmaklarıyla bu kararları kabul etmediklerini beyan etmişlerdir. Viranşehirli Yahya tıpkı Antakyalı İshak gibi bilgisiz Papazları şiddetle eleştirmiş, onlara Kitabı Mukaddes’i okuma, Mezmurları ezbere söyleme, okuma yazma ve imzalarını atma konusunda sınava çekerek bilmeyenleri Papazlığa kabul etmemiştir. Krallık döneminde sosyal hayatta erkekler şimdi olduğu gibi genel anlamda ataerkil toplum yapısının özeliklerini taşır. El sanatları, tarım, ticaret geniş bir şekilde erkeklerin tekelinde bulunmaktaydı. Sınıfsal çelişkiler şimdi olduğu kadar olmasa bile vardı. Bağ, bahçeleri, tarım arazileri olan olduğu gibi, topraksız, köylü, ırgat, işçi olarak çalışanlar çoğunluktaydı. Zengin aristokrat sınıfa mensup olanların evleri taştan villa, köşk yapılır. Yoksul insanların evleri topraktan, tavanları ağaçtan olurdu. Tavan ağaçlarını bile zor bulurlardı. Durumları en kötü acınacak durumda olanlar ise kölelerdi. Ancak yağışın bol olduğu mevsimlerde, zengin, yoksul, köle bolca yiyecek meyve sebze yeme imkanları olurdu. Edessa’nın temizliğe de önem verildiği hamamların olduğundan anlaşılıyor. Hamamlar kışlık ve yazlık olarak iki çeşit olurdu. Edessa halkının eğlenceye de meraklı olduğu söylenir, eğlenceler, festivalar, tiyatro biçiminde gösteriler halka açık arenalarda olurdu. Edessa sosyal hayatında biraz da kadınlardan söz etmek gerek. Kadınlar, Bizansların imparatorluğun diğer şehirlerinde uygulanan kuralara göre hareket ediyordu. Öksüz kalmış kızlar on iki yaşına kadar amcasının yanında kalır. On beş yaşına gelince Reşit olgun bir çağa geldikleri kabul edilirdi. Köylerde yaşayan kızlar on yaşında nişanlanabilirlerdi. Kızlar nişanlı olmazdan önce dikkatle yabancılardan saklanır korunurdu. Nişanı yazılı bir çeyiz anlaşması belirlerdi. Böyle yazılı çeyiz anlaşması dışında çoğu kez evlenecek kıza herkesin önünde başına bir taç giydirilir, iffet ve saflık üzerine şarkılar söylenir ve zılgıt çalan kadınlar gelini babasının evinden alıp kocasına götürürlerdi. Evlendikten sonra kadınlar ev işleriyle ilgili görevlerine başlardı. Bu görevler arasında Urfa’nın klasik sanatı iplik eğirmekte vardı. Boşanma konusunda kadın ve erkekler arasında eşitsizlik vardı. Örneğin, kadının zina yapması, kocasından izin almadan başka bir eve gitmesi, veya yakışıksız bir tiyatroya gitmesi, kocanın kadını boşama nedeni ve hakkı oluyordu. Kadınların ise erkekleri boşama nedenleri erkeğin kadının ve evinin malını kumarda, fuhuşta tükettiğinde, eve bir fahişe getirdiğinde iki veya üç erkek şahit olunca, bunların dışında erkek karısına şiddet uyguladığında kadının erkeği boşama hakkı vardı. Kadın ile erkek arasındaki boşanma eşitliği erkekten yana işliyordu. Kadın zina yaptığında erkeğin kadını boşama hakkı olduğu halde, kadının erkeği boşama hakkı çok zordu, Boşama ancak erkek evinden yeddi yıl veya daha uzun süre on beş yıl evinden ayrı kalsa yaşasa bu süre zarfında evinin geçimini yapmasa kadın erkeği boşayabilirdi. Kadın zina yapınca hemen boşanıyor. Ama erkek karısından yıllarca ayrı yaşıyor buna müsamaha gösteriliyordu. Babanın ölmesi halinde mirasta kızlarla oğlanlar arasında çok bariz fark yoktur. Kadınlar sokağa örtülü olarak çıkardı. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 04 Ocak 2022 - Salı

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ -37-

Edessa okulu buna akademi de denilir, Fransız tarihçi Hayes’in Urfa akademisi adında bir çalışması vardır.

Edessa’da yaygın olduğu ve önem verildiği görülen eğitim, din adamlarında fazlasıyla olması gerektiği halde ne yazık ki Papazlar arasında bırakalım önem verilmeyi, yaygın olmayı birçok papaz okuma yazma bilmezmiş.

Antakyalı bir din insanı İshak okuma yazma bilmeyen Papazları güçlü bir şekilde eleştirmiştir.

Edessa’da doğuluların manastırının keşişleri adlarını bile yazamadığı söylenir. Hıristiyanlığın Monofozit ekolüne bağlı Edessalı Papazlardan İstanbul Kadıköy Bizans Melkit ekolünün kararını tanımama imzaları istendiğinde imza atmak bilmediklerinden dolayı baş parmaklarıyla bu kararları kabul etmediklerini beyan etmişlerdir.

Viranşehirli Yahya tıpkı Antakyalı İshak gibi bilgisiz Papazları şiddetle eleştirmiş, onlara Kitabı Mukaddes’i okuma, Mezmurları ezbere söyleme, okuma yazma ve imzalarını atma konusunda sınava çekerek bilmeyenleri Papazlığa kabul etmemiştir.

Krallık döneminde sosyal hayatta erkekler şimdi olduğu gibi genel anlamda ataerkil toplum yapısının özeliklerini taşır. El sanatları, tarım, ticaret geniş bir şekilde erkeklerin tekelinde bulunmaktaydı.

Sınıfsal çelişkiler şimdi olduğu kadar olmasa bile vardı. Bağ, bahçeleri, tarım arazileri olan olduğu gibi, topraksız, köylü, ırgat, işçi olarak çalışanlar çoğunluktaydı. Zengin aristokrat sınıfa mensup olanların evleri taştan villa, köşk yapılır. Yoksul insanların evleri topraktan, tavanları ağaçtan olurdu. Tavan ağaçlarını bile zor bulurlardı. Durumları en kötü acınacak durumda olanlar ise kölelerdi. Ancak yağışın bol olduğu mevsimlerde, zengin, yoksul, köle bolca yiyecek

meyve sebze yeme imkanları olurdu. Edessa’nın temizliğe de önem verildiği hamamların olduğundan anlaşılıyor. Hamamlar kışlık ve yazlık olarak iki çeşit olurdu.

Edessa halkının eğlenceye de meraklı olduğu söylenir, eğlenceler, festivalar, tiyatro biçiminde gösteriler halka açık arenalarda olurdu.

Edessa sosyal hayatında biraz da kadınlardan söz etmek gerek.

Kadınlar, Bizansların imparatorluğun diğer şehirlerinde uygulanan kuralara göre hareket ediyordu.

Öksüz kalmış kızlar on iki yaşına kadar amcasının yanında kalır. On beş yaşına gelince Reşit olgun bir çağa geldikleri kabul edilirdi.

Köylerde yaşayan kızlar on yaşında nişanlanabilirlerdi. Kızlar nişanlı olmazdan önce dikkatle yabancılardan saklanır korunurdu.

Nişanı yazılı bir çeyiz anlaşması belirlerdi. Böyle yazılı çeyiz anlaşması dışında çoğu kez evlenecek kıza herkesin önünde başına bir taç giydirilir, iffet ve saflık üzerine şarkılar söylenir ve zılgıt çalan kadınlar gelini babasının evinden alıp kocasına götürürlerdi.

Evlendikten sonra kadınlar ev işleriyle ilgili görevlerine başlardı. Bu görevler arasında Urfa’nın klasik sanatı iplik eğirmekte vardı.

Boşanma konusunda kadın ve erkekler arasında eşitsizlik vardı. Örneğin, kadının zina yapması, kocasından izin almadan başka bir eve gitmesi, veya yakışıksız bir tiyatroya gitmesi, kocanın kadını boşama nedeni ve hakkı oluyordu. Kadınların ise erkekleri boşama nedenleri erkeğin kadının ve evinin malını kumarda, fuhuşta tükettiğinde, eve bir fahişe getirdiğinde iki veya üç erkek şahit olunca, bunların dışında erkek karısına şiddet uyguladığında kadının erkeği boşama hakkı vardı.

Kadın ile erkek arasındaki boşanma eşitliği erkekten yana işliyordu. Kadın zina yaptığında erkeğin kadını boşama hakkı olduğu halde, kadının erkeği boşama hakkı çok zordu, Boşama ancak erkek evinden yeddi yıl veya daha uzun süre on beş yıl evinden ayrı kalsa yaşasa bu süre zarfında evinin geçimini yapmasa kadın erkeği boşayabilirdi. Kadın zina yapınca hemen boşanıyor. Ama erkek karısından yıllarca ayrı yaşıyor buna müsamaha gösteriliyordu. Babanın ölmesi halinde mirasta kızlarla oğlanlar arasında çok bariz fark yoktur. Kadınlar sokağa örtülü olarak çıkardı. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.