NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ-48-

Sultan Melikşah 1092 de ölünce, Müslüman ve Hıristiyanların barış içersinde yaşadıkları Selçuk Türk imparatorluğu diğer Selçuk güçlerinin baskısı sonucu dağıldı. Sultanlıkta hak iddia eden başka br Türk komutan Tutuş, Edessa önlerinde Bozan’ı yakaladı, Urfa’nın teslim olmasını istediler. Urfa halkı ve ileride gelenleri Bozan’dan bir emir ve haber gelmeyince şehri teslim etmeyeceklerini Tutuş’a kesin bir dille bildirdiler. Şehri alamayan Tutuş güçleri geri çekilmek zorunda kaldılar. Haçlı orduları Kudüs ve Antakya taraflarına yerleşmişlerdi. Edessa şehrinin ileri gelenleri Haçlı komutanı Baoudiouni’i Edessa’yı almaları için davet ettiler. Haçlılar bu teklifi büyük bir sevinçle kabul ettiler. Zaten kendileri de bunu istiyorlardı. Ancak Urfa halkı bu defa şehri ele geçiren Haçlılardan hiçte memnun olmadılar. Hatta tepki duymaya başladılar. Çünkü bunların yaşam tarzı kültürleri Urfa halkının geleneklerine uymuyordu. Amaçları para ve vurgundu. Bu nedenle Haçlıları Urfa’ya çağıran Ermeni vali Toros’dan nefret etmeye başladılar. Şehrin Haçlıların Urfa’yı işgal etmelerinde iyi niyetli, dürüst Bozan’ın da hatası olmuştur. Bozan ise Emevi ve Abbasi İslam yönetimlerinden beri devam eden Urfa şehrinin yerli vali atama geleneğini devam ettirmek istemiştir. Bozan bey hem de tüm iyi niyetiyle sonra hain çıkacak Toros adlı bir Ermeniyi vali yapmıştır. Toros ise alttan Bozan önderliğinde şehirde bulunan Selçuklu Türk güçlerini çıkartmak için uğraşıyordu. Anlaşılan Toros ikili oynayarak hem Bozan önderliğinde Selçuklu güçlerinden yana, hem Tutuş hem de Haçlılarla işbirliği yapmıştır. Sonuçta Toros Haçlılarda karar kılmıştır. Haçlıları sevmeyen Urfa halkının çoğu bunun sorumlusu olarak gördükleri Torosu öldürürler. Toros gücünü Urfa’da Ermeni ve diğer zengin etnik gruplardan alıyordu. Halk ile zengin sınıf arasında çelişki ve çatışma bulunuyordu. Halk egemen zengin sınıfa rağmen Bozan ve Selçuklu ordusunu Urfa’ya çağırmıştı. Diğer adil vali Vasili getiren yine halk olmuştu. Halk güçlerinin anladığımız kadar örgütlü bir güç olduğu anlaşılıyor. Halk sözlerini sakınmadan Urfa yönetici ve zenginlerine savaşa giden biz, ölen biz bundan dolayı bizim de en azıdan söz hakkımız ve dediğimiz olacaktır diye tepki ve tehditler yapmışlardır. Haçlı komutanı Baudonin ise egemenliğini çevre il ve ilçelere yayma ya başladı. Önce on bin altın karşılığında Samsat’ı alır, sonra halkının çoğu Müslüman olan Suruç’u alır. Suruç’un Artuklu yöneticisini öldürürler. Haçlılar Suruç’ta bir Frank birlik bırakarak Fırat kenarındaki Birecik’i de alırlar. Haçlılar Urfa’da çiftlikleri, köyleri halkın elinden alarak zulüm yapmışlardır. Eski bir Edessa geleneği olan şehir valisi ve meclisini kabul etmeyerek kendileri şehri yönetmeye başladılar. Bundan dolayı Urfa ileri gelenleri ve halk Baudonin’e bir suikast düzenlediler. Bu suikastı haber alan Baudonin hiç haberi yokmuş gibi davranarak Suikastın önderlerini yakalar, hapise atırır, mallarına el kor, zalim Boudonin üstelik bunların gözlerini kör ettirir. Baudonin, kardeşi Kudüs Kralı Godefroi’nin yerine Kudüs Kralı olmuştur. Bu Kralığı kardeşinden rüşvet karşılığı aldığını söyleyenler vardır. Çünkü Baudonin Urfa halkından çok miktarda mal gasp etmiştir. Baudonin kendisinden sonra Urfa valiliğini adaşı Baudonin du Bourg’a vermiştir. Ama Edessa halkı ile Haçlılar arasında bir sempati, sevgi yoktu. Ermeni tarihçi Mateos Haçlıların halka karşı iyi bir niyetleri olmadığını, bunların çıkar ve para peşinde olduklarını yazıyor. Baudonin Borg daha evvel selefi ve adaşı Baudonin yaptığı gibi ellerinden çıkmış Suruç’ tekrar ele geçirme palanı yaptı. Çünkü bu şehir, Müslüman, Hıristiyan, her çeşit halkın yaşadığı verimli ovası ve köyleriyle müreffeh zengin bir şehirdi. Suruç, halkına katliamlar yapılarak yine Haçlılar tarafından alındı. Bu katliamdan sonra bir doğa felaketi Edessa’da oldu. Bunu Tanrının Haçlıların Suruç halkına yapılan bir gazabın intikamı olduğunu söyleyenler de oldu. Edessa ciddi bir sel felaketine maruz kaldı. Birden bire bozulan havada büyük bir gürültü içerisinde sürekli şimşekler çakmaya başlar, Halk büyük bir korku içerisinde kendilerinin ve şehrin sonun yaklaştığını düşünürler. Sabah’a karşı şehrin üzerine şiddetli bir şekilde doluyla karışık yağmur yağmaya başlar. Sabahın ilerleyen saatlerinde şehir sular altında kalır birçok ev yıkıldı. Hayvanlar telef oldu. Olay gündüz vakti olduğu için insanlar kendilerini kurtardılar. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 21 Ocak 2022 - Cuma

ESKİ URFA TARİHİ VE KÜLTÜRÜ-48-

Sultan Melikşah 1092 de ölünce, Müslüman ve Hıristiyanların barış içersinde yaşadıkları Selçuk Türk imparatorluğu diğer Selçuk güçlerinin baskısı sonucu dağıldı.

Sultanlıkta hak iddia eden başka br Türk komutan Tutuş, Edessa önlerinde Bozan’ı yakaladı, Urfa’nın teslim olmasını istediler. Urfa halkı ve ileride gelenleri Bozan’dan bir emir ve haber gelmeyince şehri teslim etmeyeceklerini Tutuş’a kesin bir dille bildirdiler. Şehri alamayan Tutuş güçleri geri çekilmek zorunda kaldılar.

Haçlı orduları Kudüs ve Antakya taraflarına yerleşmişlerdi.

Edessa şehrinin ileri gelenleri Haçlı komutanı Baoudiouni’i Edessa’yı almaları için davet ettiler. Haçlılar bu teklifi büyük bir sevinçle kabul ettiler. Zaten kendileri de bunu istiyorlardı.

Ancak Urfa halkı bu defa şehri ele geçiren Haçlılardan hiçte memnun olmadılar. Hatta tepki duymaya başladılar.

Çünkü bunların yaşam tarzı kültürleri Urfa halkının geleneklerine uymuyordu. Amaçları para ve vurgundu.

Bu nedenle Haçlıları Urfa’ya çağıran Ermeni vali Toros’dan nefret etmeye başladılar. Şehrin Haçlıların Urfa’yı işgal etmelerinde iyi niyetli, dürüst Bozan’ın da hatası olmuştur.

Bozan ise Emevi ve Abbasi İslam yönetimlerinden beri devam eden Urfa şehrinin yerli vali atama geleneğini devam ettirmek istemiştir.

Bozan bey hem de tüm iyi niyetiyle sonra hain çıkacak Toros adlı bir Ermeniyi vali yapmıştır. Toros ise alttan Bozan önderliğinde şehirde bulunan Selçuklu Türk güçlerini çıkartmak için uğraşıyordu.

Anlaşılan Toros ikili oynayarak hem Bozan önderliğinde Selçuklu güçlerinden yana, hem Tutuş hem de Haçlılarla işbirliği yapmıştır.

Sonuçta Toros Haçlılarda karar kılmıştır. Haçlıları sevmeyen Urfa halkının çoğu bunun sorumlusu olarak gördükleri Torosu öldürürler.

Toros gücünü Urfa’da Ermeni ve diğer zengin etnik gruplardan alıyordu. Halk ile zengin sınıf arasında çelişki ve çatışma bulunuyordu.

Halk egemen zengin sınıfa rağmen Bozan ve Selçuklu ordusunu Urfa’ya çağırmıştı.

Diğer adil vali Vasili getiren yine halk olmuştu. Halk güçlerinin anladığımız kadar örgütlü bir güç olduğu anlaşılıyor.

Halk sözlerini sakınmadan Urfa yönetici ve zenginlerine savaşa giden biz, ölen biz bundan dolayı bizim de en azıdan söz hakkımız ve dediğimiz olacaktır diye tepki ve tehditler yapmışlardır.

Haçlı komutanı Baudonin ise egemenliğini çevre il ve ilçelere yayma ya başladı. Önce on bin altın karşılığında Samsat’ı alır, sonra halkının çoğu Müslüman olan Suruç’u alır. Suruç’un Artuklu yöneticisini öldürürler. Haçlılar Suruç’ta bir Frank birlik bırakarak Fırat kenarındaki Birecik’i de alırlar.

Haçlılar Urfa’da çiftlikleri, köyleri halkın elinden alarak zulüm yapmışlardır.

Eski bir Edessa geleneği olan şehir valisi ve meclisini kabul etmeyerek kendileri şehri yönetmeye başladılar.

Bundan dolayı Urfa ileri gelenleri ve halk Baudonin’e bir suikast düzenlediler. Bu suikastı haber alan Baudonin hiç haberi yokmuş gibi davranarak Suikastın önderlerini yakalar, hapise atırır, mallarına el kor, zalim Boudonin üstelik bunların gözlerini kör ettirir.

Baudonin, kardeşi Kudüs Kralı Godefroi’nin yerine Kudüs Kralı olmuştur. Bu Kralığı kardeşinden rüşvet karşılığı aldığını söyleyenler vardır. Çünkü Baudonin Urfa halkından çok miktarda mal gasp etmiştir.

Baudonin kendisinden sonra Urfa valiliğini adaşı Baudonin du Bourg’a vermiştir. Ama Edessa halkı ile Haçlılar arasında bir sempati, sevgi yoktu.

Ermeni tarihçi Mateos Haçlıların halka karşı iyi bir niyetleri olmadığını, bunların çıkar ve para peşinde olduklarını yazıyor.

Baudonin Borg daha evvel selefi ve adaşı Baudonin yaptığı gibi ellerinden çıkmış Suruç’ tekrar ele geçirme palanı yaptı.

Çünkü bu şehir, Müslüman, Hıristiyan, her çeşit halkın yaşadığı verimli ovası ve köyleriyle müreffeh zengin bir şehirdi.

Suruç, halkına katliamlar yapılarak yine Haçlılar tarafından alındı.

Bu katliamdan sonra bir doğa felaketi Edessa’da oldu. Bunu Tanrının Haçlıların Suruç halkına yapılan bir gazabın intikamı olduğunu söyleyenler de oldu. Edessa ciddi bir sel felaketine maruz kaldı. Birden bire bozulan havada büyük bir gürültü içerisinde sürekli şimşekler çakmaya başlar, Halk büyük bir korku içerisinde kendilerinin ve şehrin sonun yaklaştığını düşünürler. Sabah’a karşı şehrin üzerine şiddetli bir şekilde doluyla karışık yağmur yağmaya başlar. Sabahın ilerleyen saatlerinde şehir sular altında kalır birçok ev yıkıldı. Hayvanlar telef oldu. Olay gündüz vakti olduğu için insanlar kendilerini kurtardılar. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.