Artık Selahaddin’in yaşamının tek Amacı tarih kitaplarının bize
Verdiği bilgilere göre, Kutsal Kudüs şehrini haçlılardan
kurtarmak olduğudur.
Neredeyse kendisine her türlü insani duyguları yasaklamıştır.
Devamlı alim ulema meclislerine katılır, İslam tasavvufuna
önem verir.
Gerçek şeyhlerin, Meşayıkların sohbetlerini kaçırmaz, can
kulağı ile dinlerdi.
Önceki hedefi, amacı bir ilim adamı takva sahibi olmayı isterdi.
Ama sonradan Kudüs konusu Fatimi halifesi el adid ve özelikle
veziri şaver'ın haçlılarla ittifak yapması, Selahaddin’in uykusunu
kaçırıyordu.
İlim insanı olmakla savaşçı olmak fikri konusun da bir ikilem de
bulunuyordu.
Amcası şirguh ve öncelikle sultan İmameddiin zenginin vefat
edince yerine geçen, oğlu Nurettin, Selahaddin'ın üstün bir
savaş kabiliyeti olduğunu gayet iyi biliyordu.
Bu nedenle onun cihada iştirak etmesini büyük başarılara imza
atacağını anlamışlardı.
Çünkü bir defa, kimsenin bırakalım tek başına mısır çöllerine
Cihada doğru gideceğini, ancak büyük bir ordunun mısır'a
ancak savaş için gideceği halde, kahraman Selahaddin tek
başına bir sefer de Mısır’a gitmeye karar verir. Ancak Mısır
yolları Avrupa'dan gelen ünlü Fransız, İngiliz, Alman,
şövelyalar'la doludur.
Selahaddin’in amacı ise Mısır konusun da keşif yapmak bilgi
toplamaktır.
Selahaddin’ı, bundan dolayı Mısır yolların da büyük bir macera
beklemektedir.
Her şeye rağmen genç Selahaddin zırhını kalkanını mızrağını
çelik kılıcını eline alır, atına biner Mısır yollarına düşer. Şam'dan üç konaklık yol yaklaşık yüz yirmi kilometre yol aldıktan sonra tepelik bir yer de üç dört tane ünlü, çok iri cüsseli Fransız şövalye Selahaddin’i görünce nereye böyle diyerek saldırırlar. Selahaddin Allah vergisi bir kuvvet ve zekayla ustaca kılıç kullanmayla şövelyaları etkisiz hale getirir. Bir müddet atıyla gittikten sonra iki haçlı şövalye gene karşısına çıkar onları da ekarte ettikten sonra yoluna devam eder. Bu defa karşısına çok güçlü yapılı yenilmez denilen iki tane İngiliz şövalye çıkar. Selahaddin’i Eyyubi’nin bu defa işi zordur. Birini çok geçmeden etkisiz hale getirmiş, diğeri gerçekten çok güçlü çıkar çok iyi kılıç kalkan kullanır. Selahaddin ufak tefek yara da alır. hatta bir ara yere düşer. İngiliz şövalye kılıcının bütün şiddetiyle yerdeki Selahaddin’e sallar, Selahaddin mutlak bir ölümün eşiğinden döner, çok usta ani bir manevrayla bu defa ingiliz şövelya’yı yere düşürür, İslam kahramanın yerden kalkması kılıcını İngiliz şövalyeye saplaması birkaç saniye de olur. Artık Selahaddin için Mısır'ın kapıları açılmıştır. Gerekli keşif bilgiyi aldıktan sonra Şam'a gelir. Babası Eyyup amcası şirguh'a en önemlisi İmamettin Zengi ölünce yerine geçen oğlu Nurettin Mahmut'a Mısır hakkın da gerekli bilgiyi verir. Selahattin tekrar ilim ortamına medreselere geri döner. Savaş sanatını çok iyi bildiği halde savaşı adam öldürmeyi istemez sevmez. İlim merkezlerin de sohbetler de tasavvufi derin sulara dalar. Dünya'ya fazla önem vermez ahreti, iyilik yapmayı sever. Bir de çok cömerttir, eline geçen paraları arkadaşlarıyla paylaşır. Fakir fukaraya dağıtır. Hiç bir zaman vazgeçmediği Kudüs sevdası. tarihçilerin anlattığına göre kendisinde bir tutku bir sevda olmuştu. Kudüs Adeta bir sabit fikir haline gelmişti.
Medrese de sohbetler de aklı Kudüs’ün nasıl kurtarılmasındadır. Gerçi amcası Şirguh komutasın da en çok Kürt ve Türk biraz da Arap gönüllüsü savaşçı Mısır'a giderler orada bir güç oluşturulur. Kahire yönetimine bir şekilde ortak olurlar. Ama şirguh'un Mısır'da işi hiçte kolay değildir. Etrafı işbirlikçi iç ve dış düşmanla kuşatılmıştır. Devam edecek