Selahaddin Mısır'da gerekli bilgiyi ve istihbaratı aldıktan sonra
artık fazla duramaz Şam’a gelir.Tıpkı daha öncesi amcası
Şirguh’un yaptığı gibi bir miktar kahraman Türk ve Kürt
savaşçıları yani mücahitlerle beraber bir grupta Arap savaşçı ile
birlikte Kahire’nin yolunu tutarlar.
Burada bir hususu istemeden belirtmek gerekirse, bildiğim
kadarıyla tüm haçlı savaşları dönemin de bir miktar gönüllü yiğit
Arap savaşçı dışında maalesef tarih kitaplarının yazdığına göre
Bedevi Arapların çoğu parayla Selahaddin’in zoruyla
savaşmışlar denilmektedir.
Kimse yanlış anlamasın. Etnik kimlikler kimseyi yüceltmez.
Önce gelmesi gereken ahlaki insan kimliğidir.
Bu yazı dizisin de diğer köşe yazılarımda da elimden geldiği
kadar objektif haktan doğrudan taraf olarak yazmaya
çalışıyorum. Nihayet bu bilgilerin çoğunu dönemin
tarihçilerinden alimlerin den alıyoruz.
Burada canı gönülden demek isterim ki Selahaddin kadar
Sultan Nurettin'i özelikle babası İmamettin zenginin de değerli
bir hükümdar olduğunu belirtmek isterim.
Selahattin'ın en yakın arkadaşı komutanı Türk kökenli Bahaddin
Karakuş tur.
Gözü pek kahraman bir savaşçıdır. Zaten Selahaddin’i Eyyubi
kürdinin üvey annesi yani kardeşi Turan Şahın annesi öz be öz
Türk’tür. Yani Şeddadi Kürtleriyle Türkler arasında
Azerbaycan’dan beri bir akrabalık kız alıp verme vardır.
Bu köşe yazı dizinin ilk bölümün de iki halkın tarihsel ilişkisinin
Malazgirt zaferinden daha öncelerden devam eden bir akrabalık
ilişkisinden söz etmiştim.
Biz asıl konumuza gelirsek, Kahire de zor durumda olan Şam
İslami güçlerine çok geçmeden taze yeni kuvvetli güç gelir.
Çünkü yeni haçlı güçleri İskenderiye gelmişler. Otuz bin kişilik
bir orduyla Kahire ye saldırı hazırlığı içindeler. Bunu haber alan Müslüman güçler baskın basanındır veya en iyi savunma saldırıdır öngörüsüyle ancak iki bin kişilik bir güçle kendilerinden on beş kat fazla bir orduya karşı İskenderiye’de saldırıya geçerler düşman güçlerini bozguna uğratırlar. Kabul etmek gerekir ki bu savaşın kazanılmasında şirguh’dan fazla Selahattin’in üstün savaş kabiliyeti ve stratejisinin büyük katkısı ve rolü olmuştur. Müslüman İskenderiye halkı bu zaferi kazanan orduyu ve mimarı Selahaddin'e büyük bir sevgi duyarlar. Deyim yerindeyse adeta yer göğe sığdıramazlar. İlk yenilgiyi alan Haçlı güçlerin de korku ve tedirginlik başlamış. İslam ordusunun ve Selahaddin'ın zaferi her yere yayılmış, duyulmuş. Artık herkes kutsal Kudüs'ün haçlı işgalinden kurtulacağına inanmıştır. Kudüs’ün alınması öyle kolay bir mesele değildir. İslam ordusunun önünde kat edilmesi gereken uzun meşakatlı bir yol vardır. Zaferin elde edilmesi yıllar sürecek bitmeyen bir azim ve direnmenin sonucu olacaktır. Çöllerde çok zor şartlarda yapılan savaşlarda’ki mücadele açlık ve susuzlukta vardır. Selahaddin ve komutanları, Bahattin Karakuş bunun kolay olamayacağının farkındalar. Ama kudüs'ün kurtarılmasına yemin edilmiş ant içilmiştir. Yaşamlarının en önemli amacı haline gelmiştir. Çok geçmeden ordu İskenderiye’den Mısır'a gelir. Fatimi Halife el adid zafere çok sevinmiş görünür. Komutanlara askerlere armağanlar verir. Ne var ki haçlı yanlısı kurnaz Vezir Şaver bu önemli zafere sevinmez, ama bunu belli etmez. Hatta Selahaddin ve komutanlarına bir davet yemek bahanesiyle bir tuzak hazırlar. Selahaddin uyanıktır. Devlet yönetimin de istihbaratın çok önemli olduğunun farkında olarak Şaver'ın tuzağını haber alır. Şaver güya komutanlar ve askerlere saray da bir ziyafet vereceğini şirguh'a bildirir. Çünkü El Adid ve vezir şaver'ın en
büyük gücü, korumaları acımasız Sudanlı zenci paralı askerlerdir. Bunların sayılarını tarihçiler tahminim abartılı verir elli bin zenci paralı askerden söz edilir. Ama en azından gözü pek korkusuz binlerce, öldürmeden zevk alan bir vahşi sürüsü bulunmaktadır. Amaç başta Selahaddin olmak üzere Şam'dan gelen komuta düzeyini sarayda zenci askerleri tarafından yok etmektir. Bu tuzaktan Fatimi halifenin haberi olup olmadığı konusun da tarihi kesin bilgi yoktur. Selahaddin burada gene zekasını gösterir Şavere davete yalnız kendilerinin değil bir miktar ordu gücünün de katılmasını ister. Sarayın küçük olduğunu bu nedenle Kahire’nin dışın da bir alanda ziyafet verilmesini teklif eder. Devam edecek