Akkoyunlu devleti yıkıldıktan sonra Urfa ve diğer doğu illeri ile birlikte şii mezhebinden olan Safevilerin eline geçti. Safeviler Fars ve Azeri Türklerinden oluşan bir devletti. Kuruluşu 1501- yıkılışı 1736 tarihinde diğer bir İran hükümdarı Nadir Şah tarafından yıkılmıştır. Bir imparatorluk olan safevi devletinin başkenti İsfahan idi. Bu devlet Şah İsmail tarafından kuruldu. Urfa 1514 yılında Savevi hükümdarı Şah İsmail’in valisi Ece Sultan Kaçar’ın yönetiminde bulunuyordu. Sünni mezhebinde olan Urfalılar Şii mezhebinde olan Safevilerin baskılarına tahammül etmek zorunda kalıyorlardı. Safeviler özelikle Sünni alimlere çok baskı yapıyorlardı. Şah İsmail Diyarbakır ve Urfa’da birçok alimi Sünni olduğu için öldürtmüştü.
Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim Han, 1514’te İran seferi sırasında Akkoyunlu şehzadelerinden Osmanlıya sığınmış olan Murat bey komutasında bir kuvvet göndererek Diyarbakır’ı zabt etmek istemişti. Fakat o sırada Urfa valisi olan Eçe Sultan Kaçar, bu kuvveti yenilgiye uğratmıştı.
Böylece Urfa bir müddet daha Safevilerin elinde kalmıştı. Bu tarihlerede İbrahim Gülşeni (1426-1526) adındaki Halveti –Gülşeni tarikatı şeyhi de Diyarbakır’da bulunuyordu. Şah İsmail’in baskısı üzerine Urfa’ya uğramış fakat bu baskıya dayanamayarak Mısır’a gitmek zorunda kalmıştı. 16, yüzyılın ilk yıllarında Mısır’a bağlı olan Urfa, 5 Nisan 1517 tarihinde Osmanlı Sultanı Yavuz Selim (1512-1520) tarafından alınarak, Osmanlı devleti topraklarına katıldı. Böylece Yavuz Selimin İran şii devleti Akkoyunlulara karşı güçlü olmanın ilk kapısı açılmış oldu. Sünniler ile Şiiler arasında devlet güçleri tarafından halka kırımlar ve katliamlar uygulanıyordu. Yavuz Selim bunu Şah İsmail ordusuna pahalı ödetmek arzusundaydı. Bu Amaçla Urfa’dan sonra Osmanlı ordusu Diyarbakır’ı alır. Her iki şehir halkı Osmanlılar gibi Sünni oldukları için bir mukavemet göstermezler. Osmanlı Ordusu sonra Bitlis’e gelir Bitlis’in bölgede çok sevilen ve Tanınan İdris’i Bitlisi adlı alim devlet adamıyla Yavuz Sultan tanışır, Bitlisiye Şah İsmail güçlerinin Sünni halka zulmünü anlatır ve bunun davasını verdiğini söyler. İdris’i Bitlisiye ittifak teklif eder. Bitlisi bu önemli konuyu 22 büyük Kürt aşiretleriyle görüşür. Aşiretler bu teklifi severek kabul ederler.
Böylece 1071 de Bizanslara karşı birlik olan Türk ve Kürt ittifakı, İran Şiilerine karşı tekrar oluşur. Osmanlı devleti döneminde güney doğu ve doğu Anadolu’nun resmi adı Kürdistan eyaleti olur. Urfa Osmanlı devleti döneminde sancak olarak önce Diyarbakır eyaletine bağlandı. İlk valisi de Piri Bey oldu. Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) Bağdat seferi sırasında Urfa’ya gelmiştir. Evliya Çelebinin Seyahatnamesinde anlattığına göre Urfa Osmanlı devleti döneminde üç tuğlu paşalar tarafından yönetilmiştir. Yine Evliya çelebinin yazdığına göre Urfa’da dört mezhebe göre fetva veren alimler vardır. Halkının halim selim olduğunu yazar.
Urfa Osmanlı Padişahı III Mehmet döneminde (1595-1603) yılları arasında Celali isyanları sırasında 1599’da ve Sultan II Mahmut (1808-1839) devrinde ve Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı döneminde 1833-1839 yılları arasında Osmanlı idaresinden çıkmıştır. Ancak daha sonra Mehmet Ali Paşa güçleri yenilince Urfa tekrar Osmanlı devleti sınırlarına katılmıştır. Ancak birinci dünya savaşında Osmanlı devleti yenilenlerin safında yer aldığı için Sykes picot anlaşması gereği Urfa’yı önce 24 Mart 1918 da İngilizler işgal etti. Urfa
İngiliz ve Sonra gelen Fransız işgal dönemlerinde 80.000 nüfuslu bir şehirdi. Dönemin kalabalık ve gelişmiş şehriydi. Şehir iyi bir şekilde inşa edilmiş, Saray gibi taş ustalığı ürünü evleri vardır. İyi bir şehir sistemli içme suyu olduğu bilgisi vardır. İngilizler Urfa’da yaklaşık 6 ay kaldıktan sonra, anlaşma gereği yerlerini 30 Ekim 1919 da şehri Fransız güçlerine terk etmişlerdir. Devam Edecek…