NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

FAŞİZM VE ANTİ FAŞİZM

12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi öncesi, Türkiye'de ideolojik siyasal kavramlar öne çok çıkardı. Bunlar, Faşizm, sosyalizm, komünizm, gibi ideolojileri savunan kesimler güçler vardı. Bir de İslam dini şeriatını temsil eden Refah Parti hareketi vardı.  Faşizm düşünce  olarak, irkçı, aşırı milliyetçi, sermayeden, güçlüden yana olan bir ideolojidir. Faşizmi savunanlara tüm dünyada faşist denilir. Faşist kelimesi, baskıcı kimse anlamına geliyor. Hakaret anlamı içermez. Siyasal bir sistemdir. Ama hoş bir çağrım'da yapmaz. Faşist bir sistemde, devlet yönetimi tek bir kişinin  liderin elindedir. Buna tek adam rejimi'de denilebilir. Siyasi olarak Faşizm dünyada ilkez İtalya'da 1919 yılında musoloni liderliginde'ki faşist partisi ile ortaya çıkmış, gündeme gelmiştir. Türkiye'de, siyasal anlamda, faşist olarak nitelenen ideolojiye yakın partiler,  MHP,  Büyük birlik partisi, Zafer Partisi ve benzeri partiler ile birlikte,  Ülkü ocaklarıdır. Milliyetçi Hareket Partisi aşırı denilebilecek oranda Türk milliyetçisidir. Dünyada genel olarak Faşist partiler  Kendi milletlerini, kendi anadillerini en üstün kabul ederler.  Milletini sevmek elbette doğrudur. İyi bir düşüncedir, ama bununla birlikte, başka milletlere mensup olan insanları hor görmek,, ayrımcılık yapmak, üstünluk taslamak doğru değildir.  Doğru olan, evrensel olan demokratik milliyetçiliktir.  Aşırı sağ'da denilen milliyetçilik, Sosyalizm ve sol görüşlere karşı  müsamahaları yoktur. MHP ve türevleri, günümüzde halen aynı ideolojik görüşü savunuyorlar. AKP iktidarı kendi çizgilerine geldiği için, kendi politikalarını uyguladığı için AKP'ye  destek veriyorlar. Yılların iktidar partisi nereden nereye geldi. Derin devletin bir nevi temsilcisi sayılan Doğu Perinçek bile AKP'ye destek veriyor. Biz onlarin çizgisine gelmedik, onlar bizim çizgimize geldi diyor.  Gerçekten hazin bir durum.  Demokrat muhafazakar bir partiden ergenokoncularla, ülkücülerle ittifak! Sosyalizm ise, kapitalizmi savunan liberalizmin bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler söyleminin aksine, sermaye'ye ve özel mülkiyete kısıtlama getiren, üretim araçlarının devletin eline geçmesini savunan,Karl Marks ve Frederick Engels'in birlikte teorisini oluşturdukları bilimsel sosyalizm modelidir.  Bu görüşe göre tüm toplumlarin tarihi sınıf savaşımları tarihidir. Ezen ile ezilenin sömüren ile sömürülenin mücadelesidir. milliyet ve din belirleyici unsur değildir, ikinci planda kalır. Çünkü ekonomi insanların yaşamları için biricik öncelliktir. Önce gelen Alt yapıdır. Milliyet ve din son çözümde üst yapıdır denilir.  1980 öncesi ülkemizde kavram kargaşası oluyordu. Sosyal faşist diye nitelenen kesimler"de vardi. Bunlara milliyetçi sol da denilirdi.  Bir de Türk İslam sentezi denilen din ile milleti savunan, özdeşleştiren bir düşünce vardır. Türk İslam sentezi ideolojisi hala devletin yegane bir ideolojisidir. Diger bir kavram karışıklığı'da sosyalizm ile kominizmin aynı görüş ve sistem zannedilmesidir. Oysa iki sistem birbirlerinden oldukça farklıdır. Sosyalist sistemde devlet, para, sınıflar vardır. Kominist sistem şimdiye kadar yeryüzünde henüz hiç bir dünya ülkesinde uygulama alanı bulmamıştır.   Kominizm, sosyalizmin bir üst aşamasıdır. Sonuçta bir teoridir.  Kominizm, komünel ortak paylaşımcı  bir düzen tasarımıdır. Bir örnek verecek olursak, 17. Yüzyıl sosyalist düşünürü Simavna kadısı Şeyh Bedrettin'in dediği gibi "Yarın yanağından başka her sey ortaktır." Kominist toplum teorisinde devlet aygıtı, somürü, sınıflar yoktur, dolaysıyla para'da yoktur. Ne isçi sınıfı, ne kapitalist burjuvazi ne burjuva devleti, ne de proletarya işçi sınıfı devleti vardir. Marks'a göre kapitalist devlet aygıtı sönecek,  nihayi olarak komünel toplum düzeni kurulacaktır. Bir yorum yaparsak, Sanki hayal gibi bir düzen. Anti Faşizm ise  faşizme karşı sosyalist, demokrat ve komünistlerin birlikte mücadele düşüncesidir. Tarihsel süreçte,  sosyalistlerin faşizme karşı ilk mücadelesi faşist Franko rejimi döneminde olmuştur. Ikinci dünya savaşında ise , Hitler faşizmine karşı anti faşist mücadele verilmiştir. Bulgar devrimci Dimitrov  Hitler faşizmine karşı verdiği mücadelenin derslerini, Faşizme karşı örgütlü mücadele yöntemlerini yazdığı faşizme karşi birleşik cephe kitabında belirtmiştir. Marksist ve Leninist ideolojiye göre faşizm kapitalizmin, sermayenin ekonomik kriz zamanlarında ihtiyaç duyduğu bir güçtür. Faşizmi emperyalist kapitalizmi  geriletecek, yenecek güç, halkın, dinsel milliyetçilik ve ırkçılık yapmadan, din, milliyet ayrımına girmeden, verecekleri ortak mücadeledir. Örgütlü güçtür. Bilinçli bilgili bir toplumda eğemen sınıflar halkı çıkara dayalı, din ve milliyetçilik istismarı ile aldatamaz.
Ekleme Tarihi: 21 Temmuz 2024 - Pazar

FAŞİZM VE ANTİ FAŞİZM

12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi öncesi, Türkiye'de ideolojik siyasal kavramlar öne çok çıkardı. Bunlar, Faşizm, sosyalizm, komünizm, gibi ideolojileri savunan kesimler güçler vardı. Bir de İslam dini şeriatını temsil eden Refah Parti hareketi vardı. 
Faşizm düşünce  olarak, irkçı, aşırı milliyetçi, sermayeden, güçlüden yana olan bir ideolojidir. Faşizmi savunanlara tüm dünyada faşist denilir. Faşist kelimesi, baskıcı kimse anlamına geliyor. Hakaret anlamı içermez. Siyasal bir sistemdir. Ama hoş bir çağrım'da yapmaz. Faşist bir sistemde, devlet yönetimi tek bir kişinin  liderin elindedir. Buna tek adam rejimi'de denilebilir. Siyasi olarak
Faşizm dünyada ilkez İtalya'da 1919 yılında musoloni liderliginde'ki faşist partisi ile ortaya çıkmış, gündeme gelmiştir. Türkiye'de, siyasal anlamda, faşist olarak nitelenen ideolojiye yakın partiler,  MHP,  Büyük birlik partisi, Zafer Partisi ve benzeri partiler ile birlikte,  Ülkü ocaklarıdır. Milliyetçi Hareket Partisi aşırı denilebilecek oranda Türk milliyetçisidir. Dünyada genel olarak Faşist partiler 
Kendi milletlerini, kendi anadillerini en üstün kabul ederler. 
Milletini sevmek elbette doğrudur. İyi bir düşüncedir, ama bununla birlikte, başka milletlere mensup olan insanları hor görmek,, ayrımcılık yapmak, üstünluk taslamak doğru değildir. 
Doğru olan, evrensel olan demokratik milliyetçiliktir. 
Aşırı sağ'da denilen milliyetçilik, Sosyalizm ve sol görüşlere karşı  müsamahaları yoktur. MHP ve türevleri, günümüzde halen aynı ideolojik görüşü savunuyorlar. AKP iktidarı kendi çizgilerine geldiği için, kendi politikalarını uyguladığı için AKP'ye  destek veriyorlar. Yılların iktidar partisi nereden nereye geldi. Derin devletin bir nevi temsilcisi sayılan Doğu Perinçek bile AKP'ye destek veriyor. Biz onlarin çizgisine gelmedik, onlar bizim çizgimize geldi diyor.
 Gerçekten hazin bir durum. 
Demokrat muhafazakar bir partiden ergenokoncularla, ülkücülerle ittifak!
Sosyalizm ise, kapitalizmi savunan liberalizmin bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler söyleminin aksine, sermaye'ye ve özel mülkiyete kısıtlama getiren, üretim araçlarının devletin eline geçmesini savunan,Karl Marks ve Frederick Engels'in birlikte teorisini oluşturdukları bilimsel sosyalizm modelidir. 
Bu görüşe göre tüm toplumlarin tarihi sınıf savaşımları tarihidir. Ezen ile ezilenin sömüren ile sömürülenin mücadelesidir. milliyet ve din belirleyici unsur değildir, ikinci planda kalır. Çünkü ekonomi insanların yaşamları için biricik öncelliktir. Önce gelen Alt yapıdır. Milliyet ve din son çözümde üst yapıdır denilir.
 1980 öncesi ülkemizde kavram kargaşası oluyordu. Sosyal faşist diye nitelenen kesimler"de vardi. Bunlara milliyetçi sol da denilirdi. 
Bir de Türk İslam sentezi denilen din ile milleti savunan, özdeşleştiren bir düşünce vardır. Türk İslam sentezi ideolojisi hala devletin yegane bir ideolojisidir. Diger bir kavram karışıklığı'da sosyalizm ile kominizmin aynı görüş ve sistem zannedilmesidir. Oysa iki sistem birbirlerinden oldukça farklıdır. Sosyalist sistemde devlet, para, sınıflar vardır.
Kominist sistem şimdiye kadar yeryüzünde henüz hiç bir dünya ülkesinde uygulama alanı bulmamıştır.  
Kominizm, sosyalizmin bir üst aşamasıdır. Sonuçta bir teoridir.  Kominizm, komünel ortak paylaşımcı  bir düzen tasarımıdır. Bir örnek verecek olursak, 17. Yüzyıl sosyalist düşünürü Simavna kadısı Şeyh Bedrettin'in dediği gibi "Yarın yanağından başka her sey ortaktır." Kominist toplum teorisinde devlet aygıtı, somürü, sınıflar yoktur, dolaysıyla para'da yoktur. Ne isçi sınıfı, ne kapitalist burjuvazi ne burjuva devleti, ne de proletarya işçi sınıfı devleti vardir. Marks'a göre kapitalist devlet aygıtı sönecek,  nihayi olarak komünel toplum düzeni kurulacaktır. Bir yorum yaparsak, Sanki hayal gibi bir düzen.
Anti Faşizm ise  faşizme karşı sosyalist, demokrat ve komünistlerin birlikte mücadele düşüncesidir.
Tarihsel süreçte,  sosyalistlerin faşizme karşı ilk mücadelesi faşist Franko rejimi döneminde olmuştur. Ikinci dünya savaşında ise , Hitler faşizmine karşı anti faşist mücadele verilmiştir. Bulgar devrimci Dimitrov  Hitler faşizmine karşı verdiği mücadelenin derslerini, Faşizme karşı örgütlü mücadele yöntemlerini yazdığı faşizme karşi birleşik cephe kitabında belirtmiştir. Marksist ve Leninist ideolojiye göre faşizm kapitalizmin, sermayenin ekonomik kriz zamanlarında ihtiyaç duyduğu bir güçtür. Faşizmi emperyalist kapitalizmi  geriletecek, yenecek güç, halkın, dinsel milliyetçilik ve ırkçılık yapmadan, din, milliyet ayrımına girmeden, verecekleri ortak mücadeledir. Örgütlü güçtür. Bilinçli bilgili bir toplumda eğemen sınıflar halkı çıkara dayalı, din ve milliyetçilik istismarı ile aldatamaz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.