Ülkemizde gerçek demokrasi yolunda yıllardır bir türlü gerekli, yeterli bir yol alınmıyor. Hep aksamalar, hep çözüm olmayan yöntemler izleniyor. Esklilerin deyimiyle dersek, eski tas eski hamam.Veya bir kitap'ın adında olduğu gibi mecazi anlamda "Garb cephesinde yeni bir şey yok." denilir. Devlet gücünü kullanma yöntemi hiç bir zaman çözüm olmuyor. Çözümsüzlük yaratıyor.
Einstein'nin ünlü sözünü, Biraz, yazı
kitap okuyan Az çok bilir. Ne demek istemişti ünlü bilgin ve fizik uzmanı anımsayalım: " Aynı şeyi tekrar tekrar yapıp ve farklı bir sonuç beklemek delilktir." Kimse kusur aramasın, yasaların verdiği düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanıyorum. Amacım bu güzel ülkenin kaosa, kargaşaya düşmeden, demokrasi ile yönetilmesidir. Bunun için gerekli olan duyguyla değil, akıl ile hareket etmektir. Oysa, maalesef ülke yönetimi, real gerçeklikten uzak dar milliyetçi bir zihniyetle hareket ediyor. Kutuplaştırma, ötekilleştirme, yapılıyor. Bu'da Türkiye'nin birliğine zarar veriyor. Bunun son somut örneği, YSK'nin onayladığı Hakkari belediye başkanın yürütmenin karariyla görevden alınmasıdir. Mehmet Sıddık Akış, belediye başkanı adayi olduğu zaman soruşturmadan geçmiş il seçim ve yüksek seçim kurulunun kararıyla adaylığında her hangi bir sorun olmadıği icin adaylğı kabul edilmiştir. Başkan seçildikten sonra, şimdi, yargı yolu dışında yürütmenin kararıyla, İçişleri bakanın emriyle Akış'ın görevden alınması hukuk dışıdır. Olacak bir durum değildir. MHP genel başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri bakanını teprik ediyor, "Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir." diyor. Bu zat böyle bir demeçle asıl kendini ele veriyor. Yapılan bir muz cumhuriyeti uygulamasıdır.Yüksek seçim kurulunun kararıyla, deyim yerindeyse, temiz kağıdı alarak, seçime giren, halkın oylarıyla açık ara oyla seçilen Hakkari belediye başkanı Mehmet Sıddık Akışı'n görevden alınması örneği, ancak muz cumhuriyetlerinde görülür.
Tabi bunu derken Türkiye'nin Osmanlı devletinden beri yaklaşık 250 yıldır devam eden devlet demokrasi geleneğini ayrı tutmak gerek. Hukukun üstünlüğü, iktidarın vesayet rejimi eski Türkiye diyerek eleştirdikleri devlet yapısında fazlasıyla vardı. Ülkeyi Ortadoğu ve Afrika ülkeleri düzeylerine getirmek isteyenlere Yazıklar olsun. Yeni Türkiye dedikleri bilim dışı bir vesayet rejimidir.
Anlaşılan cumhur ittifakı 31 MART seçim yenilgisinden ders almamıştır.
Bir devletin gerçek demokrasi olması yargı, yürütme, yasamanın, kuvvetler ayrılığına dayanıyor olmasıdır. Bu iktidar döneminde açık bir şekilde demokratik, hukuk kaidelerinin dışına çıkılıyor. Siyasi iktidar yargı kararına uymuyor. Hakkari belediye başkanını görevden almanın gerekçesini, İçişleri bakanlığının Sıddık Akış'ın on yıl önce KCK davasından yargılanmasını öne sürmüştür. Oysa davayı açan FETÖ davasından Terörist olarak gri bültenle aranan, şimdi firarda olan bir savcıdır. Üstelik bu dava daha sonuçlanmamıştır. Eğer bu kişi terörist faaliyetler içerisinde olsaydı, neden aday yapıldı? Bundan dolayı görevden almada
bir tutarsızlık ve keyfiyet oldugu anlaşılıyor. Halkın iradesi yok sayılıyor. Görevden almanın hukkuki degil siyasi olduğunun belirtisi, üç gün sonra, mahkeme, Akış'a jet hızıyla 19 yıl 6 ay mahkumiyet kararı veriyor. Tam bir film senaryosu gibi bir olay.
Insan sormaz mı şimdiye kadar neredeydiniz, böyle bir karar tesadüf olurmu? somut olan durum, yargının yürütmenin etkisi ve baskısı altında kaldığıdır. Bunun adı kuvvetlerin birliği ve hukuk dışına çıkmadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kayyım atamasına ilişkin bir soruya verdiği cevapta. "Hukuk gereğini yaptı. Bundan sonra'da yapmaya devam edecektir." diyor. Oysa Erdoğan daha önce yeni dönemde normalleşmeden, demokrasiden hukukun öneminden söz etmişti. Somut durum aksi yönde olduğu çin böyle demeçler inandırıcı olmuyor. Bu önemli olayla ilgili hukuk gereğini yapmaya devam edecektir söylemi, tam bir çelişki olduğu gibi yeni kayyımlarin habercisi olabilir. Ülkemizi zor günler bekliyor. Ne diyelim umarız ve dileriz aklıselim galip gelir.
Anasayfa
Yazarlar
NECDET ŞANSAL
Yazı Detayı
Bu yazı 613+ kez okundu.
HAKKARİ BELEDİYE BAŞKANIN GÖREVDEN ALINMASI HUKUKİ DEĞİLDİR
Ülkemizde gerçek demokrasi yolunda yıllardır bir türlü gerekli, yeterli bir yol alınmıyor. Hep aksamalar, hep çözüm olmayan yöntemler izleniyor. Esklilerin deyimiyle dersek, eski tas eski hamam.Veya bir kitap'ın adında olduğu gibi mecazi anlamda "Garb cephesinde yeni bir şey yok." denilir. Devlet gücünü kullanma yöntemi hiç bir zaman çözüm olmuyor. Çözümsüzlük yaratıyor.
Einstein'nin ünlü sözünü, Biraz, yazı
kitap okuyan Az çok bilir. Ne demek istemişti ünlü bilgin ve fizik uzmanı anımsayalım: " Aynı şeyi tekrar tekrar yapıp ve farklı bir sonuç beklemek delilktir." Kimse kusur aramasın, yasaların verdiği düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanıyorum. Amacım bu güzel ülkenin kaosa, kargaşaya düşmeden, demokrasi ile yönetilmesidir. Bunun için gerekli olan duyguyla değil, akıl ile hareket etmektir. Oysa, maalesef ülke yönetimi, real gerçeklikten uzak dar milliyetçi bir zihniyetle hareket ediyor. Kutuplaştırma, ötekilleştirme, yapılıyor. Bu'da Türkiye'nin birliğine zarar veriyor. Bunun son somut örneği, YSK'nin onayladığı Hakkari belediye başkanın yürütmenin karariyla görevden alınmasıdir. Mehmet Sıddık Akış, belediye başkanı adayi olduğu zaman soruşturmadan geçmiş il seçim ve yüksek seçim kurulunun kararıyla adaylığında her hangi bir sorun olmadıği icin adaylğı kabul edilmiştir. Başkan seçildikten sonra, şimdi, yargı yolu dışında yürütmenin kararıyla, İçişleri bakanın emriyle Akış'ın görevden alınması hukuk dışıdır. Olacak bir durum değildir. MHP genel başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri bakanını teprik ediyor, "Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir." diyor. Bu zat böyle bir demeçle asıl kendini ele veriyor. Yapılan bir muz cumhuriyeti uygulamasıdır.Yüksek seçim kurulunun kararıyla, deyim yerindeyse, temiz kağıdı alarak, seçime giren, halkın oylarıyla açık ara oyla seçilen Hakkari belediye başkanı Mehmet Sıddık Akışı'n görevden alınması örneği, ancak muz cumhuriyetlerinde görülür.
Tabi bunu derken Türkiye'nin Osmanlı devletinden beri yaklaşık 250 yıldır devam eden devlet demokrasi geleneğini ayrı tutmak gerek. Hukukun üstünlüğü, iktidarın vesayet rejimi eski Türkiye diyerek eleştirdikleri devlet yapısında fazlasıyla vardı. Ülkeyi Ortadoğu ve Afrika ülkeleri düzeylerine getirmek isteyenlere Yazıklar olsun. Yeni Türkiye dedikleri bilim dışı bir vesayet rejimidir.
Anlaşılan cumhur ittifakı 31 MART seçim yenilgisinden ders almamıştır.
Bir devletin gerçek demokrasi olması yargı, yürütme, yasamanın, kuvvetler ayrılığına dayanıyor olmasıdır. Bu iktidar döneminde açık bir şekilde demokratik, hukuk kaidelerinin dışına çıkılıyor. Siyasi iktidar yargı kararına uymuyor. Hakkari belediye başkanını görevden almanın gerekçesini, İçişleri bakanlığının Sıddık Akış'ın on yıl önce KCK davasından yargılanmasını öne sürmüştür. Oysa davayı açan FETÖ davasından Terörist olarak gri bültenle aranan, şimdi firarda olan bir savcıdır. Üstelik bu dava daha sonuçlanmamıştır. Eğer bu kişi terörist faaliyetler içerisinde olsaydı, neden aday yapıldı? Bundan dolayı görevden almada
bir tutarsızlık ve keyfiyet oldugu anlaşılıyor. Halkın iradesi yok sayılıyor. Görevden almanın hukkuki degil siyasi olduğunun belirtisi, üç gün sonra, mahkeme, Akış'a jet hızıyla 19 yıl 6 ay mahkumiyet kararı veriyor. Tam bir film senaryosu gibi bir olay.
Insan sormaz mı şimdiye kadar neredeydiniz, böyle bir karar tesadüf olurmu? somut olan durum, yargının yürütmenin etkisi ve baskısı altında kaldığıdır. Bunun adı kuvvetlerin birliği ve hukuk dışına çıkmadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kayyım atamasına ilişkin bir soruya verdiği cevapta. "Hukuk gereğini yaptı. Bundan sonra'da yapmaya devam edecektir." diyor. Oysa Erdoğan daha önce yeni dönemde normalleşmeden, demokrasiden hukukun öneminden söz etmişti. Somut durum aksi yönde olduğu çin böyle demeçler inandırıcı olmuyor. Bu önemli olayla ilgili hukuk gereğini yapmaya devam edecektir söylemi, tam bir çelişki olduğu gibi yeni kayyımlarin habercisi olabilir. Ülkemizi zor günler bekliyor. Ne diyelim umarız ve dileriz aklıselim galip gelir.
Ekleme
Tarihi: 07 Haziran 2024 - Cuma
HAKKARİ BELEDİYE BAŞKANIN GÖREVDEN ALINMASI HUKUKİ DEĞİLDİR
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(1)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
rainbow
(06.06.2024 23:53 -
#471)
Böyle durumlar her nedense kürdistan coğrafyasında alışkanlık haline geldi Acaba biz ne zaman demokrasiye geçeceğiz