Geçen hafta diyanet işleri başkanlığınca hazırlanan Cuma hutbesinde İslam aleminin üç hastalığından söz edildi.
Bunlar,1.kendi düşüncesini Paylaşmayan herkesi tekfir yani kafir ilan etme .2.Irkçılık, Konuyla ilgili tekçi bir etnik yapıyı yasaklayan Rum süresi okundu,bir hadisten Irkçılık cehalet asabiyetidir örneği verildi.3.Dini konuyla ilgili olduğu İçin daha çok sanırım İŞİD kast edilerek terörist hareketler denilerek İslam alemine büyük zararlar verdiği anlatıldı.Tabi Bu önemli Saptamalara katılmamak mümkün değil.Ancak tüm bunlar Hazreti Muhammed döneminde uygulanan gerçek İslam'ın sadece bir Bölümünü ihtiva ediyor.
Çünkü ilk İslam yalnız iman ibadet değil,eşit Sosyal ekonomik paylaşım'da öngörüyordu.
Tabir caizse bir nevi Kendine özgü İslam sosyalizmi uygulanırdı.Şimdiki İslam Ülkelerindeki gibi zenginle yoksul arasında uçurum yoktu.
Kısıtlı olan Sermaye ve iş gücü toplumun yani ümmetin yararına işlerdi.Kul Hakkı, haram,yalan,hele rüşvet israf,lüks yaşam asıl ilk İslam'ın kesin yasakladığı hususlardır.
Ne acıdır Mevcut İslam ülkelerinde bu önemli Hastalıklarda var,bunların önlenmesi için anlatılması çareler Aranması Gerekiyor.Bu nedenle asıl İslam'la mevcut taklidi İslam Uygulaması arasındaki derin farktan dolayı bu iki bölümlü yazının başlığına hangi İslam denildi.Bu acı durumun en somut örneği 10-15 nisan Tarihlerinde İstanbul'da yapılan 13.İslam zirvesinde tekrar Görüldü.Zirve lüks ve ihtişamdan geçilmiyordu.İslam'ın doğduğu Ülkenin devleti Suudi Arabistan olumsuzlukta başı çekiyor.Yeni Kral Selman bin Abdülaziz yüzlerce adamıyla altınlarla kaplı lüks otellerin Kral dairelerinde kaldılar.Beş yüz tane lüks Mercedes'le İstanbul'da keyif sürdüler.
Ayrıca Yeni kral tıpkı diğer Suudi kralları gibi Milyarlarca dolar servete sahip.Yalnız Suudi Arabistan değil,İslam Ülkelerin bir çok başkan ve yöneticileri,israf rüşvet ve lüks bir yaşam İçindeler.Zengin daha zengin fakir daha fakir durumda.
Anlaşılmayan Çelişkili olan İslam'ın bu konularda açık hükümlerine rağmen Müslüman halklar hiç sorgulamadan ibadet yapıyorlar namaz Kılıyorlar diye bu yönetimleri Benimsiyorlar onay veriyorlar.
Bir hadis Genel anlamda anlayana oldukça öğretici mesaj verir.''Kişinin Namazı niyazı sakın sizi aldatmasın asıl siz onun parayla ilişkisine Bakın''denilir.
İslam aleminden sürekli ümmet diye söz edenler İslami Birliği savunanlar Müslümanların Filistin meselesinden başka sanki Siyasal sosyal sorunları yokmuş gibi davranırlar.oysa İslam aleminin En az Filistin meselesi kadar dört Müslüman ülkede yaşayan devasa Bir Kürt meselesi var.
Diğer Müslüman Miletlerin siyasal hakları Kabul edilirken Kürt halkının legal demokratik hakları dahi kabul Edilmez.
Kürt kültürel Talepleri kasıtlı olarak batı İsrail kışkırtması Olarak Terör olarak görülür.Kudüs fatihi Selahaddin Eyyubi'nin Torunları olan Kürt halkına yapılan Halepçe katliamına bile hiçbir İslam ülkesi tepki göstermedi,Soruyorum böylesi İslami kardeşlik hak Hukuk olur mu?.Ayrıca aynı şekilde Arap milliyetçi Ömer Beşiri Yönetiminin sudan'da Müslüman Darfur halkına yapılan katliama Gene Tepki gösterilmedi.
Gene soruyorum sürekli sağlam Müslümanlıktan Ümmetten ihlastan söz edenler neden bu mezalimlere Seslerini Çıkarmadılar. Böyle kardeşlik olurmu?.Gerçek İslami Düzenin Sağlanması ancak halkın vicdanlı bilinçli olmasıyla Yöneticilerin çifte Standart gütmeden hakka hukuka uymayla,sosyal Sorunlar kadar Siyasal sorunları çözmekle gerçekleşir.