Şanlıurfa'nın ekonomik, sosyal ve siyasal kalkınmasında çok önemli bir yeri olan Harran Üniversitesi Rektörlerinin görevleri sırasında yapmış oldukları eserler farklılıkları, saygınlıkları ve yaptırım güçleri ile iz bırakırlar. Bir üniversitenin teknolojik kalkınmada akademik kadroları, yönetim kadroları ve öğretim gören öğrencileri fırsat ve imkan ölçüsünde başarı gösterirler.Özellikle Bölgemiz deTarımsal üretimde toprak, su ve güneş gibi eşsiz zenginlik potansiyel imkan sahibiz. Tüm bu imkanlarımız yüce Allah'ın bizlere bir lütfudur. Bu zengin potansiyeli ne kadar fazla değerlendirirsek üretimin sosyal yaşam kalitemize o kadar katkı sağlar..Nasıl ki tarımsal üretimden çeşitlilik ve bol ürün elde etmek için toprak ve sulamayı bilinçli şekilde insan emeği değerlenince üniversitelerde hastanelerde imkan ve ortam sağlandığında insanlara her türlü hizmetin yanında kaliteli sağlık hizmeti verme imkanları çoğalacak.Bilim adamları Tıp hekimlerinin çalışma koşulları lojman ve sosyal yaşam alanları olduğu ölçüde ve son derece modern tıp cihazlarının olması insanların çalışma performansı artışında gözle görülür gelişmeler artacaktır..Hiç şüphesiz başarılar maddi kaynak imkânları ile gerçekleşir. Rektörlerin başarı kıstasları yapmış oldukları kalıcı eserlerle iz bırakıp tarihe geçerler. Bu anlamda her türlü imkana rağmen sınıfta kalan ve çağ atlayan rektörlerin icraatlarına şahit oluyoruz.Rektörlük gibi çok önemli görevler üstlenen kişilerin yaptıklarına bakıp yorum ve durumlarını siz değerli okuyuculara bırakıyoruz. Devletin imkan ve kaynaklarını keyfi kullanma lüksü hiç kimsenin hakkı değildir. Genel anlamı ile Urfa'daki tüm Kamu kurum ve kuruluşlarda yapılan hizmetleri halk deyimi ile Nemrudi ve İbrahimi olarak değerlendirilir.Bu anlamda ben şahsen eski Rektör İbrahim MUTLU Hocaya keşke İbrahimi duygular içinde Urfa'dan ayrılmış olsaydı. Keşke iki dönem yani 8 yıl görev süresi içinde Üniversite hastanesini bitirip Antalya ya öyle gitti diyebilseydik. İbrahim MUTLU Hocanın dönemindeki olumsuzlukları ve heba edilen 8 yılı değerlendirmeye kalksak birçok olumsuzluklarla karşılaşırız. Ve altından kalkamazlar. Sayın MUTLU hocamız gider ayak yapmış olduğu söylemlerinde 28 Şubat Mağduruyum ifadelerini de kullanarak kendinizi mağdur durumuna getirmesi çok gülünç. İşte size eski ve yeni Rektör farkı...Ey İbrahim MUTLU Hoca Azerbaycanlı Fizik Prof.ünün Ramazan ayında sözleşmesini bitiren sen değil misin.. ? Sen değil misin bayan Dekan Yardımcısı ile birlikte Öğretim görevlileri hakkında tutanak tutturup görevlerine son veren sen değil misin ? Sen değil misin personellerin promosyon parası ile otopark yaptıran .Hastane binasını bitirmeden jet hızı ile otopark binasını bitiren sen değil misin ? Ve tarih Otopark bitiren Rektörü de Hastane bitiren Rektürü de de yazacakVe tarih Yeni Üniversite Hastane si için global bütçe sayesinde en az 800 bİn insanın Üniversite hastanesinden faydalanma ortamını hazırlayan Sayın Vekilimiz Mahmut KAÇAR Beyi de yazacaktır. Ve Ramazan TAŞALTUN görevinin 1. Yılında bir türlü bitirilmeyen üniversite binasını bitiren Rektör olarak tabi ki kendisine teşekkür edeceğiz. Hastaneye her türlü ve son derece modern cihazlarla donatıp çalışan gayret gösteren Hastane yetkilileri ve yine bu Rektör. Yeni şehirdeki Üniversite Rektörlük binasının ilk iki katını çocuklara kampüs olarak tahsis eden yine Sayın Rektörümüzün gayret ve çabaları yeni Rektör Ramazan Taşaltun ile ilgili yazılacak olumlu birçok konu var. Ancak Urfalıların yabancı hayranlığı yapıyor demesinler diye fazla detaya girmek istemiyorum.Tabi ki Eski Rektörler döneminde beslenenlerin akarı kesilince eleştriler başlar eleşştriler olur. Ama kervan yürüsün bu bize yeter.Üniversite adına insanlık adına olumlu ya da olumsuz tüm yapılanları ortaya koyup öne çıkartmazsak, kıyas yapamayız. İbrahim Mutlu Bey'in 8 yıllık dönemi boyunca 8 olumlu konu arasak bulamayız.Ama yeni Rektörümüz Ramazan TAŞALTUN Bey'in birinci görev yılı dolarken iz bırakan 8 maddeyi sayabiliriz. Bu anlam da kim ne yapmışsa Allah razı olsun diyoruz. Tüm bu yazdıklarımı okuyanlar yeni Rektörümüzle ne gibi bir bağımız var diye düşünebilir fakat önemle belirtmek isteriz ki bu yeni Rektörümüzün bir çayını dahi içmiş değilim.