Bilim adamları, felsefeciler insanları incelediklerinde hatasız insanın Mükemmel insanın tam anlamda olamayacağı görüşündeler.
Hele dört dörtlük bir insan deyiminin yanılsama olduğunu gerçeği yansıtmadığını belirtirler. Aynı şekilde mükemmel bir toplum ve yönetim yasasının buna demokrasi de dahil mümkün olmadığı bilinen bir gerçek. Ancak tam anlamıyla istenilen seviyelerde olmasa da toplumların düzenini sağlamak için devlet ve yasaların zorunlu olduğunu az çok hepimiz bilyoruz.
Elbette istenen arzulanan insan haklarına uygun demokratik yasalar olacak. Ancak son çözümde bir yasa düzgün bir yasa olmasa da yasasız olmaktan, Anarşiden kaos'tan iyidir demek mümkün. Toplumsal birliği, düzeni sağlayan Devlet ve yasalardır eski deyimle kanunlardır denilebilir. İnsanlığın gelişme sürecinde önce kanun devleti sonra gelişerek ileri demokratik bir aşama olarak hukuk devleti oluştu.
Çağımızda gelişmiş sanayi ülkelerin yönetimleri çifte standartlı olsa da kabul etmek gerekir ki yönelimleri yasalarını uygulamakla birlikte demokrasiyi amaçladıkları anlaşılıyor. Doğruya doğru yanlışa yanlış dersek ülkemiz de Ak parti iktidarı döneminde çağın sürecine uygun bazı demokratik yasalar çıkartıldı diyebiliriz. Tabi önemli olan bu yasaları uygulamak ve önlerindeki engelleri kaldırmak olmalıdır.
Örneğin kapalı yerlerde sigara içme yasası ve yasağı getirildi. Çok doğru bir karar oldu. Ama ilimiz Urfa için denilirse şehirin neredeyse tüm kapalı alanlarında çarşılarında görülen durum ve buralarda gezen yurttaşların tanık olduğu bu yasa buralarda açıkça ihlal ediliyor.
Oraların esnaflarının verdiği bilgiye Göre yetkili mercilere defalarca bildirildiği halde hiç umursamadan sürekli serbestçe sigara içilidiğini bellirtiyorlar. Sigara içmeyen esnaf ve kişiler bundan oldukça rahatsız. Yasak olmasına rağmen sigara içme önlenemiyor yasal işlem yapılmıyor. Diğer uygulanmayan bir yasa örneği. Bildiğim kadarıyla ülkemizde dilencilik yasa ile resmen yasaklanmıştı.
Ama herkesin her gün tanık olduğu dilencilik devam ediyor, ciddi bir biçimde önleme çabası yok. Bir yasa ya çıkartılmaz Çıkarıldığında uygulamak gerek. Diğer bir husus çevreyi koruma yasası olsa gerek. Çöp kutuları olduğu halde çevreyi kirletenler yerlere herhangi bir madde çöp atanların izlenmesi uyarılması önlenmesi gerekirken bu yapılmıyor. Bu önemli konularda yetkili birimlerin Eğitim çalışmaları yapmaları camilerde hocaların hutbelerle böyle uygunsuz davranışları yapanların günah işlediklerini belirtmeli. Temizlik imandan gelir hadisinin önemi vurgulanmalı. Temizlik işsizlik kadar önemli bir sorundur, denilse doğrudur.
İşsizliği önlemek belki bu konularda bilinçli olmadan duyarlıktan geçer. Doğruyu vurgulamak gerekirse genel anlamda yasalara önce yasa çıkartanlar uymalı ki halk ta uysun. Ne yazık ki bazen geçmiş ve mevcut iktidar'ın bu konularda rutin dışına çıktıkları görülmüş. Merhum cumhurbaşkanı Turgut Özal "Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz" demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bir toplantıda il yöneticilerine yaptığı konuşmada Terörle mücadelede gerektiğinde mevzuatı bir tarafa bırakın telkini yapmıştı.
Oysa terörü önleyecek gücünü kıracak güç yasal demokratik mücadeledir. Yasalara uyma bir devletin varlık nedeni olsa gerek. Bilinmesi gereken gerçek halkın ve devletin güvenliğinin sağlanması yasaların ihlal edilmeden çağın koşullarına uygun şekille getirilip yargının gerçek anlamda bağımsız tarafsız olmasıyla mümkün olacaktır.