On beşinci asır ünlü Fransız düşünürü Montaigne Avrupa aydınlanma çağına etki yapmış, denemeler kitabında insanın çelişkilerini bilinmezliğini, çok ayrıntılı bir şekilde inceler. Montaigne Bordeaux şehrinde belediye başkanıdır.
Babasından devir aldığı belediye başkanlığını uzun yıllar yapar.
Yaşamının sonuna doğru bu görevden usanmış. Şehir yaşamından, insanlardan uzak Alpler Dağları kıyısında bir kulübe bulur, orada yaşamaya başlar.
Eski yunan filozoflarının neredeyse tüm mitolojilerini, eserlerini okur. Kendi eserini felsefesini insan üzerine oluşturduğu halde, bu "kitapta yalnız kendimden söz ettim" deyimini kullandı.
Çünkü onun görüş ve felsefesinde, insanlar farklı görüş ve biyolojik yapılarda olsa da son çözümde birbirlerine benzer. Bu nedenle "Bir insanın hali insanlığın halleri gibidir" deyimini kullanır. "İnsanın en kötü hali kendini bilmez ve yönetmez olduğu zamandır" gibi tesbitle insanların ortak sosyal psikolojik durumunu belirlemiş.
Ayrıca insanların çoğunun acayip hallerini denemeler kitabında anlatır. Örneğin büyük kitlelerin bir kişi olan kralın buyruğuna girmelerini hele sınıfsal farkları görmemelerini tuhaf karşılar. Son olarak ünlü bilginlerin tarihe düşen veciz sözlerinin bir benzerini "ne biliyorum" felsefi sözüyle katkıda bulunur..
Konumuzun devamına gelirsek, İnsan sözcüğünün anlamı yakın olmak, yakın gelmek anlamını taşımakta. Yani toplumsal özü ve manası olan bir sözcük İnsan olmak, böyle bir şey olsa gerek. Sosyal bir varlık olarak empati yapmak, hoşgörülü olmak anlamına da gelebilir. Mana itibarıyla. Sonuçta insan toplum halinde yaşayan bilinçli bir varlık.
İnsan bilimi uzmanları ruh hekimleri öncüleri, insanın karmaşık bir ruh düşünce yapıları olduğunu, yapıcı tarafları olduğu kadar yıkıcı yanları olduğunu, vardıkları ortak nokta, insan karekterini belirleyen yegane etkenin eğitim ve kalıtım olduğunu belirtirler. Ancak eğitimin daha önemli bir etken olduğu bilinen bir gerçek.
Felsefecilere göre en önemli değerli insani özeliğin vicdan ve merhamet olduğunu söyler Nitekim ünlü siyaset felsefecisi Kant bu konu ile ilgili bir vasiyet yazar. Vasiyeti yerine getirilir. "Ben yaşadığım müddetçe iki şeye hayran kaldım: içimdeki vicdan ve yukarda ki gökyüzü ' Kant'ın mezar taşında bu veciz ifadeler yazılıdır.
Koca Yunus ise insan muamasında felsefi olduğu kadar insancıl bir deyiş söyler. "Her an yeniden yaratılırız bizden kim usanır" diyerek fizik ve fizik ötesi bir mesaj verir. Erdemli insan evrensel insani değerlerde birleşen buluşan insandır. Konumuzu Kur'ani kerimin Rum süresi ayet 22 ile sona erdirsek daha değerli ve anlamlı olur." Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O 'nun (varlığının ve kudretinin)delillerindendir.
Şüphesiz bilenler için elbette ibretler vardır." İşte kutsal kitabın bizlere vermesi gereken ders çoklukta birlik mesajı.