Medya, Basın çok sesli olması ve her konuya duyarlılık göstermesi, Şehirin gelişmişliğine her zaman olumlu katkı sunar.
Bunun örnekleri gelişmiş il’lere bakarak çoğaltmak mümkündür.
Bizde daha önce basın sorunları gündeme taşıyan, ilgili kurumları sorgulayan, muhatapları uyaran bir pozisyondaydı.
Şimdi bundan eser yok gibi.
Urfa’daki medya tablosuna baktığımızda, her geçen gün sayısal olarak artan bir yapı var.
Artan Medyanın içeriğine baktığımız hepten boş işler…
Ya ajanslara bağlı kalarak habercilik yapıyoruz veya kes yapıştı modu var.
Korsan siteler genelde bunu yapıyor “ kes, yapıştır…”.
Yada yaranmak için 5 kuruş etmeyen bir kişi bile göklere çıkarmanın derdindeyiz.
Tabi buda yine çok basit bir para meblağı karşısında yapılıyor.
Şehirde Eğitim kimsenin umurunda değil.
Sanayi ne durumda bilen yok.
Kırsalda gelişim nasıl kimin umurunda.
Her gün artan işsizlik için “neme lazım…”
Kurumlar, Belediyeler ne yapıyor irdeleyen yok.
Tedaş çiftçiyi, esnafı, fabrikatörü ne duruma soktu bilen yok.
Tefecilik her geçen gün Urfa’ya darbe vuruyor, farkında olmuyoruz.
Hizmet ve kalkınma konusunda siyasi erkek karşı ketum…
Aciz biçare muhalefete karşı aslan kesilen…
Şehirin kültürü, tarihini umursamayan…
Zamlar karşı suskun…
Araştırmacılık gazeteciliği bir kanara bırakıp…
İktidar partisini sorgulayan değil, sürekli pof poflayan bir yapıdayız…
Klavye kahramanlığına soyunan gereksizler…
Beş kelime bir araya getiremeyip, kendini adam sınıfına koyan var, var Urfa’da…
Kendimizi bile artık savunamıyoruz.
Bu yapının değişmesi lazım; basın Urfa’da kendine gelmeli kamu görevi yaptığımızı bilmeliyiz.
Başka Urfa’ya yok.
Urfa’nın gelişimi için sorgulanması gereken herkes sorgulanmalı, kişinin makamı, sıfatı ne olursa olsun…
Dün olduğu gibi bugünde yazacağız.
Sizinle paylaşmaya devam edeceğiz.