Ekmek ve su insan yaşamında çok önemli gıdalardır. Ülkemiz buğday üretiminde daha önce kendi ihtiyaçlarını karşılarken, şimdi üretim yetersizliğinden dolayı başka ülkelerden buğday ithal etmek zorunda kalmıştır. Ayrıca en önemlisi konumuz olan ekmek ve su da israfın büyük boyutlara ulaşmış olmasıdır. Türkiye israfı önleme vakfı (TİSVA) verdiği bilgiye göre Türkiye’de temmuz 2019 itibarıyla günde 6 milyon ekmek israf ediliyor, atılıyor. Fırıncılar federasyonunun 2020 verilerine göre ise Türkiye’de günde ortalama 120 milyon ekmek üretiliyor. Bunun 12 milyonu israf ediliyor. Çöpe atılıyor. Verilen her iki rakam arasında büyük farklar var. Ama tespit edilen gerçek ülkemizde büyük ölçüde ekmek israfının yapılmasıdır. Su da aynı şekilde belki daha fazla israf yapıldığı gözleniyor ve rakamlarla tespiti yapılıyor. Ülkemiz bilindiğinin aksine su zengini bir ülke değil. Örneğin büyük şehirler, İstanbul, Ankara, İzmir, yeterli yağışlar olmadığı zaman barajlarda su seviyesi azalınca bu şehirlere yeteri kadar su verilemez durumlar oluyor. Ülkemizde kuraklık nedeniyle bazı tatlı su gölleri kurumuştur. Bu nedenle suyu gereğinden fazla kullanmamak suyu israf etmemek gerek. Zira ekmeksiz yaşanır. Susuz yaşanmaz. Ekmek dışında daha birçok gıdayla açlık giderilir, yaşam devam ettirilir. Zaten Dünya’nın birçok bölgesinde ekmek nedir bilinmez, kullanılmaz. Nitekim prof. Canan Karatay hocanın tespitlerine göre Buğday eski buğday gibi yararlı değildir. Hatta zararlıdır diyor. Bu görüşten yola çıkarsak, “ekmeksiz yaşanır susuz yaşanmaz”. Demek mümkün olacak. Ama bu demek değildir, ülkemiz insanlarının vazgeçilmez bir gıda alışkanlığı olan ekmek elbette önemsizdir denilemez. Sonuçta bu her iki yiyecek ve içecekte azami olarak israf yapmamalı. Bu önemli konuda halkı aydınlatmada, bilinçlendirmede merkezi hükümete, belediyelere önemli bir görev düşüyor. Özelikle diyanet işleri başkanlığı bu konuyu organize ederek camilerde hocalar hutbelerde israfın dinimizce haram olduğunu çoğu kez söylemeleri gerekiyor. Çünkü su israfı maalesef camilerde abdest alınan yerlerde ve tuvaletlerde daha fazla su israfı yapılıyor. Bir vatandaş olarak benim de sık olarak gördüğüm su israfı yaşadığımız Urfa’da büyük boyutlarda denilebilir. İsrafı haram olarak kabul eden inançlı, duyarlı insanlar bundan oldukça rahatsız oluyor. Suyun ne kadar önemli olduğunu evlerde su kesilince hepimiz anlarız biliriz. Çünkü insan susuz kalınca bir bardak suyun ne kadar değerli olduğunu anlar. Ayrıca bitmez zannedilen suda gelecek nesillerin hakları vardır. Suyu ve ekmeği israf edenler bir bakıma kul hakkını ihlal etmiş oluyor. Dinimizde bilindiği gibi kul hakkı büyük bir günahtır. Dinimizde israfın haram olduğu önlenmesi gerektiği konusunda ayetler ve hadisler vardır. Kur-ani Kerimde “Yiyin için israf etmeyin. Zira Allah israf edenleri sevmez” Buyrulur. Çelişkili olan anlaşılmayan durum, kendini Müslüman kabul edip israf yapmaktır. Okullarda, üniversitelerde dahi israfın haram olduğu bir nevi suç olduğu anlatılmalıdır. Bir de başka önemli bir konu evlerde ve diğer yerlerde su musluklarının geniş olmaması çok su sarf eder bir şekilde yapılmaması lazım. Bu konuyla ilgili bakanlığın önlem alması çalışma yapması gerekiyor. Çünkü su hayattır. Her şeyde olduğu her şeyin aşırısı fazlası iyi değildir. Kısaca mümkün mertebe suyu ne fazla ne eksik kullanmalı. Ekmekte öyle ihtiyaç kadar ekmek almalı. Fazlası zararlıdır. Konu açılmışken Askıda ekmek söylemine bir iki cümle ile değinmeli, siyasi mülahaza dışında düşünürsek, yardımlaşma olarak ülkemiz koşullarında Askıda ekmek gerekli olabilir. Zaten bu proje iktidarın küçük ortağının söyleminden daha önce sanırım Diyarbakır fırıncılarının bir sosyal yardım projesiydi. Sonuç olarak israf azalınca paylaşma bilinci de gelişebilir.
Anasayfa
Yazarlar
NECDET ŞANSAL
Yazı Detayı
Bu yazı 1078+ kez okundu.
EKMEK VE SU İSRAFI
Ekmek ve su insan yaşamında çok önemli gıdalardır. Ülkemiz buğday üretiminde daha önce kendi ihtiyaçlarını karşılarken, şimdi üretim yetersizliğinden dolayı başka ülkelerden buğday ithal etmek zorunda kalmıştır. Ayrıca en önemlisi konumuz olan ekmek ve su da israfın büyük boyutlara ulaşmış olmasıdır. Türkiye israfı önleme vakfı (TİSVA) verdiği bilgiye göre Türkiye’de temmuz 2019 itibarıyla günde 6 milyon ekmek israf ediliyor, atılıyor. Fırıncılar federasyonunun 2020 verilerine göre ise Türkiye’de günde ortalama 120 milyon ekmek üretiliyor. Bunun 12 milyonu israf ediliyor. Çöpe atılıyor. Verilen her iki rakam arasında büyük farklar var. Ama tespit edilen gerçek ülkemizde büyük ölçüde ekmek israfının yapılmasıdır. Su da aynı şekilde belki daha fazla israf yapıldığı gözleniyor ve rakamlarla tespiti yapılıyor. Ülkemiz bilindiğinin aksine su zengini bir ülke değil. Örneğin büyük şehirler, İstanbul, Ankara, İzmir, yeterli yağışlar olmadığı zaman barajlarda su seviyesi azalınca bu şehirlere yeteri kadar su verilemez durumlar oluyor. Ülkemizde kuraklık nedeniyle bazı tatlı su gölleri kurumuştur. Bu nedenle suyu gereğinden fazla kullanmamak suyu israf etmemek gerek. Zira ekmeksiz yaşanır. Susuz yaşanmaz. Ekmek dışında daha birçok gıdayla açlık giderilir, yaşam devam ettirilir. Zaten Dünya’nın birçok bölgesinde ekmek nedir bilinmez, kullanılmaz. Nitekim prof. Canan Karatay hocanın tespitlerine göre Buğday eski buğday gibi yararlı değildir. Hatta zararlıdır diyor. Bu görüşten yola çıkarsak, “ekmeksiz yaşanır susuz yaşanmaz”. Demek mümkün olacak. Ama bu demek değildir, ülkemiz insanlarının vazgeçilmez bir gıda alışkanlığı olan ekmek elbette önemsizdir denilemez. Sonuçta bu her iki yiyecek ve içecekte azami olarak israf yapmamalı. Bu önemli konuda halkı aydınlatmada, bilinçlendirmede merkezi hükümete, belediyelere önemli bir görev düşüyor. Özelikle diyanet işleri başkanlığı bu konuyu organize ederek camilerde hocalar hutbelerde israfın dinimizce haram olduğunu çoğu kez söylemeleri gerekiyor. Çünkü su israfı maalesef camilerde abdest alınan yerlerde ve tuvaletlerde daha fazla su israfı yapılıyor. Bir vatandaş olarak benim de sık olarak gördüğüm su israfı yaşadığımız Urfa’da büyük boyutlarda denilebilir. İsrafı haram olarak kabul eden inançlı, duyarlı insanlar bundan oldukça rahatsız oluyor. Suyun ne kadar önemli olduğunu evlerde su kesilince hepimiz anlarız biliriz. Çünkü insan susuz kalınca bir bardak suyun ne kadar değerli olduğunu anlar. Ayrıca bitmez zannedilen suda gelecek nesillerin hakları vardır. Suyu ve ekmeği israf edenler bir bakıma kul hakkını ihlal etmiş oluyor. Dinimizde bilindiği gibi kul hakkı büyük bir günahtır. Dinimizde israfın haram olduğu önlenmesi gerektiği konusunda ayetler ve hadisler vardır. Kur-ani Kerimde “Yiyin için israf etmeyin. Zira Allah israf edenleri sevmez” Buyrulur. Çelişkili olan anlaşılmayan durum, kendini Müslüman kabul edip israf yapmaktır. Okullarda, üniversitelerde dahi israfın haram olduğu bir nevi suç olduğu anlatılmalıdır. Bir de başka önemli bir konu evlerde ve diğer yerlerde su musluklarının geniş olmaması çok su sarf eder bir şekilde yapılmaması lazım. Bu konuyla ilgili bakanlığın önlem alması çalışma yapması gerekiyor. Çünkü su hayattır. Her şeyde olduğu her şeyin aşırısı fazlası iyi değildir. Kısaca mümkün mertebe suyu ne fazla ne eksik kullanmalı. Ekmekte öyle ihtiyaç kadar ekmek almalı. Fazlası zararlıdır. Konu açılmışken Askıda ekmek söylemine bir iki cümle ile değinmeli, siyasi mülahaza dışında düşünürsek, yardımlaşma olarak ülkemiz koşullarında Askıda ekmek gerekli olabilir. Zaten bu proje iktidarın küçük ortağının söyleminden daha önce sanırım Diyarbakır fırıncılarının bir sosyal yardım projesiydi. Sonuç olarak israf azalınca paylaşma bilinci de gelişebilir.
Ekleme
Tarihi: 04 Kasım 2020 - Çarşamba
EKMEK VE SU İSRAFI
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.