Şanlıurfa ilinin özeli ülkem için deil dünyanın ilk dördüncü şehiri olarak tarihte yazılmıştır.
Dünya üzerinde en eski kültürel yerleşim yeri olmasına rağmen ilk dinlere ev sahipliği yapmış bir şehir olduğu şehirdir.
Tarihsel, kültürel mirasa sahip bir şehirin turizm konumuna bakın ne kadar geride olduğunu görüyorum.
Bu ilde özelikle ilimizin Kültür Turizm Müdürlü denilen bir makam varmış duydum ama gerçekten öyle bir makam varmıdır? Öyle bir makam mevki var ise o makamın başındaki şahsiyetten tutun en alt kademedeki personeline kadar ilime, şehrime kendi makamların kapısında asılı olan tabelanın üzerinden ne yazdığını okumuyorlar mı? Yoksa bilinçli olarak özelikle bu ilin bu şehrin tarihsel ve kültürel yönünü lanse edip geliştirme yerinde tamamen yok etme sümen altı etme eylem planlamaları için mi o makam mevkilere gelmişler. Çıkıp bunu açıklayınız?
İlimin deil ülkemin kadersizliği diyelim ülkemde şuanda ki hükümetin geçmişteki tek partili olan dayatma siyaset döneminden asla bir farkı kalmadığı açıkça görülmektedir.
geçmiş olan tekpartili partinin döneminde partinin il başkanları ilin valisi olama statüsünde idi. Şimdi zaman tarih teknoloji gelişim çağına bakınız. Yönetim şekillerine bakınız aynen geçmişteki dayatma parti olan tek partili siyaset dönemin aynısı intikal etmektedir.
illerin valileri resmi olarak il yönetim en tepesinde ki şahsiyetler ama idarecilik yöneticilik partilerin il başkanlıklarında idare edilmektedir.
böyle idarecilik olursa kültür tarihi şehrin kültürsüzce tarihsizce idareciliği idarecileri ile yoluna devam etmesinden ilimizde kültürel faaliyetler olmaz hatta daha illerisine giderek kültürel tarihsel faaliyetler olmayacaktır da.
Belediye başkanlına bakın kültür işler müdürlüne aldıkları kararlar ve yöneticilerin kültürden bilgileri ne denli gidin bir ölçelim bakalım.
Kusura bakmayın ilimin siyasetinden kamu kurumlarına kadar böylesi siyasetçilerin hakimiyetleri ve çıkar menfileri öncelik olduğu bir dönemde ilimizin kültürel tarihsel alanda başarı göstereceğini asla sanmıyorum.
Ben iş gereği İstanbul ilinde olmamdan dolayı tüm İstanbul’dan ilimi anlatırken işte İstanbul işte Şanlıurfa minyatür İstanbul olan ilimizi mutlaka gidin görün demekteyim. İstanbul’da ne mi var. Boğaz ilimde de var Fırat nehri köprü üçüncü köprü ilk ilimde hizmete girdi. Kapalı çarşı mı, bizde de kafafhane ve kapalı kuyumcu çarşısı hanlar mı işte ilimdeki hanlar. Pazarlar hamamlar. Çarşı pazarlar. Harran ilçesinin güzeli Halfeti’nin güzelliği mağaralar bölgesi bunların hepsinden önemlisi Göbekli tepenin dünya üzerinde en eski tapınakların heykelleri, hanel berür hanları Siverek tarafında yer altı mağaraları kış aylarında ki kayak merkezi Hz. İbrahim doğduğu makam Hz. Eyüp kabri ve daha nice sayamadığımız tarihsel kültürel alanlarımızın varlıklarını dile getiremeyen idarecilerimiz yöneticilerimiz sizlere bu bilgilerden yoksunluğunuza açıkçası çok acıyorum.
Dünya üzerinde böylesi kültürel mirasa sahip kaç il var dünya üzerinde ya sizleri böylesi idareciliğe getiren siyaseti ben açık dille kınıyorum. ne kadar kültürden yoksun bir siyaset anlayışı içindeler.
Lütfen sayın valim sizlerden istirham ediyorum. bu konuya elinizin ve gücünüzün yetiği kadar el atınız. ilimizin kültür ve turizm merkezi çazibesi haline getirelim.
Sloğanımız dünya gitmeye gerek yok siz halen tarih kültür şehri Şanlıurfa’ya gitmediniz mi a ne yazık! Bu sloğanla tüm tanıtım alanlarında buluşalım.