İbrahim Tatlıses türkü, film, TV ŞOV programlarıyla ünlü olmuş Urfalı bir sanatçıdır.
Çok yoksul bir yaşamı olmuştur. Merhum babası Eski Urfa Cesur garajının bitişiğinde eski Viranşehir garajının yanında ciğer kebabı yapar satardı. Dertli, efkarlı bir görünümü vardı.
Yanlış hatırlamıyorsam adı Ahme Zemedı. Bizim Urfa’da insanlar babaları kadar anaları ile anılır. Çünkü baba ölmüş yetim kalan çocuklara ana bakar, çocukları için evlenmez. Arı namusu ile çocuklarını kimseye çok muhtaç etmeden aslan gibi iyi bir şekilde yetiştirir.
İşte bu nedenlerle aslanın dişisi erkeki olmaz denir. Bunun için törelerimizde bazı kişiler, Tatlı sesin babası gibi anaları ile anılır.
Çocuk yaşta arada bir İbrahim’in babasının yanında ciğer kebabı yerdim. Biz çocuklara karşı babası iyi davranır, olumsuz bir tavrı olmazdı.
Çünkü o zaman değil çocuklar büyüklerin bile çarşı ortasında ciğer kebabı yemesi hoş karşılanmazdı. Kısaca Urfa’da ciğer kebabı yemek kültürü yeni gelişiyordu. Ancak birkaç yerde ciğer kebapçı vardı.
Tahminim benden üç beş yaş büyük olan İbrahim’i babasının yanında görmüşlüğüm çok olmuştu. Bulundukları Kamberiye mahallesinde abimin işyeri vardı.
Adını andığımız bu muhalle yoksul bir muhaledir. Ama Yiğitliğe kabadayılığa önem verilirdi. Urfa’nın ünlü kabadayılarının birçoğu bu mahalleden çıkmıştır.
Abim de bu yolda olduğu için bunların çoğunu çocukken tanırdım. Dükkanımıza bu şahıslar çok gider gelirlerdi. Bildiğim kadarıyla
İbrahim sonra inşaatlarda demircilik yapmaya başladı. Birde sıra gecelerinde bizim Urfa deyimiyle asbab gecelerinde yanık sesiyle türkü şarkı söyler, türküleri çok sevilirdi. Daha gençti bu nedenle ince bir sesi vardı.
İbrahim sonraları abimle bir arkadaşının çalıştırdığı fıstıkçılar kulübünün altında bir çayhane vardı orayı çalıştırdı. İşi iyi değildi Kirasını zor ödüyordu. Daha sonra Elazığ da doldurduğu kasetle Türkiye’de tanınmaya başladı.
Şöhretinin zirvesindeyken kendisinin de müdahil olduğu Urfa Sipahi pazarında ölümle sonuçlanan talihsiz acı bir olay yaşandı. Birçok vukuatlara adı karıştı. En son ülkücü bir mafya ile husumetleri yüzünden vuruldu.
Tatlısesin müzikle sanatla bağdaşmayan yönü üst satırlarda bahsettiğim çevre ve yetişme tarzı ile ilgilidir. Çünkü bilimsel diyalektik metot yaşama tarzı düşünce tarzını belirler der.
İnsan aile, okul kadar, çevrenin bir ürünüdür denilir. İbrahim’in bu nedenlerle Kabadayılığa bir hevesi olmuştur.