Türkiye hükümeti değişimi değil kökten değişim gerektiren durumların olması gerekmektedir. Yıllardır dış güçlerin emrinde olan ülke olarak adeta süper güç devletlerin siyasetimizi seçilecek seçilmesi gereken kişileri bizlere belirtip bizleri öyle şekillendiren dış güçlerin piyonu olmaktan kesinlikle çıkmalıyız. Ülkemizin halkı Aziz Nesin dediği gibi bir gerçeklik ortada vardır. Şahsiyetlerin geçmişlerin yaptığı illegallerin tüm işlemleri fiilleri ortada olan seçmen adayların bilirliğine rağmen bu halk kalkıp öylesi adayların peşinde koşup sırf gerçek olan ülke vatan aşkıyla yanış tutuşan halkına canını feda edenlere biat etmeyip böylesi sansasyon cümleler üreterek halen halkın karşısına çıkıp pişkinlik gösteriyor ise sen çok yaşa Aziz Nesin. Dış güçlerin pitonu emrindeki insanların emrinde olan siyasetçilerin geldiği durumlara bir bakınız. Ülkemin çıkar menfaatleri doğrultusunda yapılan tüm işlere bilinçli muhalif olmak için ellerinden gelen tüm karşıtlıkları ülkemizin hükümetimize karşı kullanmaktadırlar. Böyle siyaset olmayacak böyle siyasetçilikte olmamalıdır. Ülkemde yaklaşık tam 40 yıldan aşkın bir terör belası müptela ettiler. Bu terör müptelası neden oluştu? Ülkemde asırlardır Kürt halkı yaşamakta Osmanlı kökenine bakıldığında yine Kürtlükle karşılaşacaksınız. Kürt halkının Osmanlı hanedanın varlığının yegane köküdür. Kürt lehçesi Arapça ve Farzca dan gelişen Türkçeleşen günümüze kadar çok farklı Kürt lehçeleri doğmuştur. Bu halkın üzerinden siyaset yapmak değil bu halkı geçmişte atamalı bir şahsiyetin sözde ülkemi kurtarım derken özelikle Kürt halkımı cahil bilgisiz ilgisiz bıraktırmak ve yok etmekti amaçları. Bu durumda bir bilim insanların tıbbın onayladığı bir durumun varlığını bilemediler. Kürt halkı iki ve daha fazla dil bilmeleri ile beyinlerinin kulanım alanların daha fazla kullandıkları bir gerçek olduğunu bilemeyecek kadar cahil kalmışlardı o atamalı şahsiyetler ve onların çevresinde ki idareciler. Yıllarca özelikle Kürt halkın yaşadığı yerlerde yaşayan Kürt halkımızı yok etmek için danışıklı bir devletçilik oynayarak öncelikle devlet halk arasında ki ilişkileri yok etmek için önce halkı devlete düşman politikası sergilediler. Oradaki halka bilinçli eziyet yaparak halkı devletin kendilerini hor görmesini sağlayıp önce halkı devletten soğuttular sonra devleti halkın zerine sürüp eziyetler yaptırdılar. Sonrası işte bu tongaya düşen özelikle genç evlatlarımızı terör ilan edip ülkenin genç nüfusu olan Kürt halkını gençlerini yok etmek için 40 yıldır bölgede çatışma çıkardılar. Yine burada unuttukları bir plan devreye girdi. Bir gideriz bin geri geliriz edasıyla sürekli çoğalıp var olan halka karşı direnmeler bitmedi ama halkımızın bilinçlenip gerçek sahipliğin ekonomi boyutu iş istihdamından geçtiği ve özelikle büyük mega şehirlere göç eden halkımızın vatandaşlarımızın yatırımcı sanayici olmasıyla bu işin sonuçları şimdi ortadadır. Dış güçlerin istediği gibi gitmediği her defasında kendilerine çarkın geri teptiği görülmüştür. Şimdi artık dışardan atamalı dışardan yönlendirmeli siyasetçilerin değil halkımızın idrak edeceği kapasitesinin çok üstünde bilinçlendikleri ve artık gerçekleri görüp akıllarını başlarına düşürdükleri duruma geldiklerini tüm dünyaya gösterir oldular. İşte artık yeni yasa yeni kanunların yapılması çoktan geçti ülkemin anayasası kökten değişim sağlanması gerektiğini ve yapılacak yeni yasa ve kanunların Osmanlı hükümleri ve yasalarının göz önüne alınması çok önem arz edecektir. Halk olarak hükümetin kökten değişimi için gerekli güveni vermemiz gerekmektedir.