Üç kıtaya hükmeden kocaman Osmanlı imparatorluğu milliyetçi Turancı İtihad Teraki partisinin hayalci yanlış politikası sonucu Birinci Dünya savaşına girdi. Bu savaşa Almanya ile mütefik olarak giren Osmanlı devleti Almanya yenilince Osmanlı devleti de yenilmiş oldu. Bu nedenle savaşı kazanan emperyalist devletler, İngiltere, Fransa, İtalya, yanlarına Yunanistan’ı alarak son vatan toprağı Anadolu coğrafyasını işgal etmeye başladılar. İstanbul İngilizler, batı Anadolu Yunanlılar tarafından alındı. Güneydoğu Fransız ve İtalyanlar tarafından işgal edildi. Doğu Anadolu ise yine İtihad teraki partisinin yanlış savaş politikası nedeniyle Osmanlı bayrağı takılmış Osmanlı askeri üniformalı İki Alman zırhlı geminin Rusya’nın liman şehirlerini bombalayınca hiç gereği yokken Osmanlı devleti Rusya’yı karşısına alarak savaşa girdi. Bunun sonucu Ruslar Doğu Anadolu’yu işgal ettiler. Benzer şekilde bunun devamı olarak Enver Paşanın hayalci Türk imparatorluğu kurma zihniyeti sonucu Kars Sarıkamış dağlarında kışın her yerin karla kaplı olduğu bir yerde 90 bin vatan evladının çoğu silahsız hem de yazlık elbiseleriyle savaşa gönderilmeleri sonucu askerler savaşmadan donarak ölmüşlerdir. Bu olay Türk savaş tarihinin en trajik bir olayı olmuştur. Ama tarihin garip iyi bir cilvesi olarak Rusya’da Marksist komünist Lenin önderliğinde Sosyalistler çarlık iktidarını devirmeleri sonucu iktidara gelen devrimciler emperyalist politikalara karşı olduklarından çarlığın işgal ettikleri Doğu Anadolu’dan çekilmeye başladılar. Bu çok önemli stratejik etken Türk kurtuluş savaşının önderi Mustafa Kemal ve arkadaşlarına büyük bir rahatlık sağladı. Bununla yetinmeyen Devrimci Lenin emperyalizme savaşlarından dolayı Türk güçlerine silah ve lojistik destek sağladılar. Böylece doğu cephesi sorunu kalmadı. Bunun yanı sıra Urfa, Antep, Maraş ve Adana’nın yerel milis güçlerinin kahramanca mücadele ve direnmeleri sonucu güneydoğu Anadolu düşman işgalinden kurtuldu. Mustafa Kemal İstanbul’da İngiliz zırhlı gemilerini görünce Arkadaşlarına bunlar geldikleri gibi gideceklerdir demiştir. Kurtuluşa karar veren Mustafa Kemal Samsuna yola çıkar. Sivas, Amasya, Erzurum kongreleri ile oraların halkından, ve Diyarbakır’da bölgenin Kürt İslam önderlerinden düşman güçleri ülkeden çıkarttıktan sonra Padişaha ve halifeye bağlı kalacağına dair söz vermesi sonucu destek alarak birleşme ve örgütleme sağlanır. 23 Nisan 1920 de Cuma günü Anadolu’nun birçok yerinden gelen halkın temsilcileriyle Ankara Ulusta bir taş binada Kuran okunarak Türkiye büyük millet meclisinin açışlı yapılır. Meclisin yapılan ilk oturumunda Mustafa Kemal meclis başkanlığına seçilir. Kurtuluş savaşı boyunca mecliste çoğunluğu oluşturan Şeriat yanlılarına yönelik Mustafa Kemal ve arkadaşları sık olarak padişah ve halifeye bağlılığını bildirir. Ancak düşman yurttan çıkarılıp zafer elde edildikten sonra sözlerini tutmazlar. Hilafet yanlılarına yönelir. Bu kesimin en aktif üyesi Trabzon milletvekili mecliste Mustafa Kemalin Padişah ve hilafet konusunda verdiği sözü tutmadığından dolayı çok sert bir şekilde hakarete uğrayınca bir gün sonra Mustafa Kemalin emriyle çetecisi topal Osman tarafından öldürülür. Buna büyük tepki gösteren şeriat yanlıları topal Osman’ın öldürülmesini sağlarlar. Büyük bir stratejist olan Mustafa Kemal taktik gereği topal Osman’ın öldürülmesini kabul etmiştir. Böylece sosyalist devrimci Lenin gibi kararlıkla bir adım ileri iki adım geri taktik ve teorisini uygular. Bu kurnaz politikanın sonucunda padişahlık ve hilafet kaldırılır. Batı yanlısı laik Türkiye cumhuriyeti kurulur. Buna tepki olarak batıda Menemen doğuda Şeyh Sait Kürt İslam isyanı olur. İsyan sonrası Kürt dili ve kültürü Şark Islahat kanunu çıkartılarak yasaklanır. Kürtçe konuşanlara hapis ve para cezası verilir. İslam dinine yönelik baskılar artar. Bazı camiler kapatılır. Mustafa Kemal tarafından aldatıldıklarını anlayan Kürt, Türk İslam güçlerinin bir bölümü O zamandan bu güne kadar Atatürk odaklı zihniyetle kavgalı haldeler. Çünkü hilafet kaldırılmayacak sözü tutulmamış. Fransızları bölgeden çıkartan Müslüman Kürt ve Arap halkının anadilleri bile inkar edilmiş yasaklanmıştır. 11 Nisan Urfa’nın Fransızlardan kurtuluşunun böyle acı bir hikayesi de vardır. Bu günü bilmek için dünü bilmek gerek. Ak partinin inanç ve ideolojisi son tahlilde demokratik yoldan Kemalizm’den rövanş alarak kendilerine özgü İslam referanslı bir yönetim kurmak istedikleri anlaşılıyor.