Son aylarda ülkemizde özelikle ilimiz Şanlıurfa’da artan intihar vakaları elbette çok önemli bir konudur. Bu konuda her kurumun kendilerini sorumlu his ederek bir şekilde çözüm bulması, çok acıklı bu biçareliği önlemek için çaba sarf etmesi gerekiyor.
Kendim yerel bir basın mensubu olarak intihar gibi yaşamsal bir konuyu yazarken peşinen ön yargıyla fikir belirtmenin yarardan çok zarar vereceğini düşünerek yazmaya çalışıyorum.
Bu nedenle böylesine duyarlı bir konuda özelikle yazılı ve görsel medyanın bir sorumluluk içerisinde sözcüklere dahi dikkat ederek yayın yapması gerekli diye düşünüyorum.
Bir köşe yazısına atılan bir başlık bile önem teşkil edebilir. Bir muhabirin verdiği haber biçimi ve bir köşe yazarının köşe yazılarının içeriğinin genç insanlarda özendirme değil, bunun acizlik ve korkaklık olduğunu içermesi gerekiyor.
Çünkü medyanın toplumu belli ölçülerde yönlendirdiği bir gerçektir. Ayrıca toplumu doğru anlamda bilgilendirme gibi bir görevi vardır.
Doğal olarak bir köşe yazarı bir konu üzerine yoğunlaşırken, önce yazacağı bir konuyu seçer ve başlığı ona göre yazar.
Bende bu önemli konuda daha duyarlı ve titiz davranmak istedim.
Önce başlık olarak intiharlar neden çoğalıyor. Çoğalan intiharlar vahim bir durum gibi, başlıklar tasarladım.
Ancak sonra daha etraflı daha doğru ve sakin düşününce gerçekten intiharın bir korkaklık ve acizlik olduğuna karar vererek intihar acizliktir başlığını doğru olarak kullandım. Sorun ne olursa olsun, ekonomik vs, canına kıyma akılsızlıktır. Elbette bunun ekonomik işsizlik gibi nedenleri vardır.
Ama bu durum intihar nedeni olamaz. İradeli akıllı insanların yapacağı mantıklı bir davranış değildir.
Sonuçta sakat bir mantıktır. İntihar edenlere sonunda çoğu kimse zavallı akılsız insan der.
Bunun böyle bilinmesi gerekir. İnsan istenmeyen olaylar karşısında pes etmemeli. İntiharın gerekçesi hiçbir nedenle ekonomik, kabul edilemez.
Ölümden başka her şeyin çaresi vardır. İntihar acizliktir, korkaklıktır.
İnsanı değerli yapan her türlü zorluğa karşı dirençli, direngen olmasıdır.
Elbette yaşam her zaman güllük gülistanlık değildir. Yaşam boyunca acılar olur, sevinçler olur. Kültürümüzde darlığın sonu genişliktir denilir.
Kuran ve hadiste her zorlukta bir kolaylık vardır buyrulur. Dinimizde intihar edenin yeri cehennemdir, denilir.
İnsan hiçbir zaman umudunu hayalini kayıp etmemelidir. Bir şairimizin dediği gibi insan hayal ettiği müddetçe yaşar. Einstein gibi gelmiş geçmiş en büyük fizik bilgini bile “Hayal etmek bilimden üstündür” demiştir.
Ekonomik, sosyal, aşk gibi, psikolojik sorunların mutlaka bir çaresi vardır.
Direnmek yaşamaktır sözü hatıra gelmelidir. Yetkililerin artan intihar vakalarının önlenmesi ve çözümlemesi mutlaka gerekiyor.