Ülkemiz tarihinin en büyük orman yangınları, Akdeniz ve Ege bölgesinde çıktı veya çıkartıldı. Yangın günlerdir hala birçok yerde devam ediyor. Üstelik yerleşim yerlerine bile sirayet etti. Halk maddi ve manevi olarak perişan oldu. Ormanları ağaçları yakanlar insan olamaz. Ormanlar insanların ve diğer canlı varlıkların yaşam alanlarıdır. Nerde olursa olsun, ülke İçinde ve ülke dışında, hangi gerekçeyle olursa olsun, ağaç yakanlar tıpkı ırkçı faşist katiller gibi insanlıktan ahlaktan nasibini almayanlardır. Bu yıl geniş kapsamlı geniş tahribatlı orman yangınları bir türlü kontrol altına alınamıyor. Bunun nedeni ise orman yangınlarını önleyen en önemli gücün yangın söndürme uçaklarının az sayıda olmasıdır.Türkiye'de orman yangınını söndürme uçağı üç uçak vardır. Rus yapımı bu uçaklar yeterli bir donanıma sahip olmadıkları halde üstelik kiralık olarak alınmıştır. İnsanın aklı havsalası almıyor. Bu nasıl iştir! Ülkemizde her yıl orman yangınları çıkar. Bu beklenen bir durumdur. Ancak bu ülkeyi yöneten siyasi irade bunun önlemini gerekli bir biçimde hiç almadıkları görülüyor ve anlaşılıyor. Yeterli yangın uçakları olsaydı alınsaydı yangın bu kadar devam etmezdi. Bu kadar tahribat yapmazdı. Büyük maddi ve manevi yıkımlarla birlikte şimdiye kadar bilinen beş insan ölmüştür. Orman içlerinde sayısız miktarda hayvan telef olmuştur. Bir mahkemeyi Kübra olacaksa bu hayvanlar orman yangınlarına neden olanlardan ve sorumlularından bunun hesabını soracaklardır. Yurdumuzu yuvamızı yaktınız bizi diri diri yaktınız diye şikayetçi ve davacı olacaklardır. Ülkemiz 780 bin kilometre kare üç tarafı denizlerle kaplı üçte biri ormanlarla kaplıdır. Dünyanın en güzel doğal güzelliğe sahip bir ülkenin güzel bitki örtüleri yandığı zaman insanın bir bakıma içi yanıyor. Ama ne yazık ki bu ülkeyi yönetenler yangınların önlemini hiç almamışlar diyebiliriz. çünkü yangınları söndüren yegane gücün uçaklar olduğu bilinmesine rağmen hiç bir yangın söndürme uçağı alınmamıştır. Oysa bazen küçük ülke olarak küçümsediğimiz Yunanistan'ın 51 tane yangın söndürme uçağı var. Orada bir yangın olduğu zaman derhal kontrol altına alınıyor. Beyler bunu artık bilin anlayın, önemli olan nicelik değil niteliktir. Önemli olan akıl bilgidir. Önemli olan öngörebilir olmaktır. Önemli olan çağdışı bilimdir. Önemli olan bilim dışı, adalet adaletle vicdan dişı dışı olmamaktır. Çevre tüm ülkelerin gerekli sayıda yangın söndürme uçakları vardır. Bizde ise Türk hava kurumuna ait yangın söndürme 20 tane uçakları kullanılmıyor. Hangarlara atılmış bir vaziyettedir. Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bu kurum işlevsiz ve değersiz yapılmış kayyuma teslim edilmiştir. Bilen insanların verdikleri bilgiye gire 4 milyon dolarla bu uçaklar çalışır hale getirilebilir yangınlar çoktan söndürülmüş olurdu. Olayın diğer trajik bir boyutu ise ülkeler diplomatik insani olarak birbirlerine yardım etme gelenekleri varken ülkemizin güya çok bilmiş yöneticileri bu ülkelerden gelen yangın söndürme uçaklarını kabul etmiyorlar. Benim şahsen aklım duruyor bu nasıl mantık diye! Olacak bir durum değil. Beyler herşeyi bilemezsiniz herşeyi kimse bilemez. Yazmadan geçemeyeceğim sayın Erdoğan itibardan tasarruf olmaz diye saraylar yapıyor, kendilerinin deyimi ile Ķüliye isim farkları gerçeği değiştirmiyor. Ama ne yazık ki bir yangın söndürme uçağı dahi alınmıyor. Var olanlar ise hangara atılıyor. Bir akıl tutulması oldugu gibi, ülke iyi şekilde yönetilemiyor. Beyler eğer bu ülkeyi iyi bir şekilde yönetmek istiyorsanız, Herşeyi biz biliriz bilim dışı iddiasından vaz geçin. Lüks yaşamdan israftan vazgeçin. Sizleri anlamıyorum. Hem İslami inançtan söz ediyorsunuz. Hem İslam dininin kesin yasakladığı lüks yaşam ve israf içerisinde yaşıyorsunuz . Bu yanlış inanç sonucu olarak tokezliyor. Bir ikilem içerisinde kalıyorsunuz. Beyler zararın neresinden dönülürse kardır ata sözü geregi eleştiri ve öz eleştiriye açık olmalısınız. Konumuzu herkes için geçerli bir hadisle bitirelim. " bir kimse ben herşeyi biliyorum diyorsa o cahili ta kendisidr" Sonuç olarak hatasız kimse olmaz. Ama önemli olan hatadan ders almaktır.