Şanlıurfa belediyesinin yöneticileri idarecileri sizler nerde yaşıyorsunuz? Bu saydığım tüm şahsiyetlere bir tek sorum olacak. Lütfen ama doğru samimi bir cevap istiyorum. Sizler normal bir iş günü içersinde sıradan bir vatandaş gibi hiç ilimin en önemli merkezi olan caddesi isimleri kesit yerlerden değiştiği için halk diliyle anlayacağı gibi söylemek istiyorum. Abideden tutup balıklı göl olan yere kadar yürüyerek hiç gittiniz mi?  Nereden çıktı böyle bir durum demeyin. Telaffuz etiğim şahsiyetlerin hiç biri öyle bir yürüyüş yapmamışlar seçim esnasında kesit olarak aday olan başkanlar kendileri oy için kesik olarak partililer ile yürüyüş yapmışlardır. Yürüsem ne yürümesem ne diye cevap verecekler. Doğru söylüyorlar çünkü bu ilin belediye başkanları ve yöneticileri değiller. Bu şahsiyetler sadece düzenlerin proje sahipleri ve yandaşların belediye idarecileri ve yöneticileri olduğunu bir kez daha kanıtlamışlar. Bakın abideden başlayarak kaldırım işgalcileri olan tezgâhlardan geçilemiyor. Onlara öyle müsaade izin veren belediye zihniyetine ne diyeyim. Reklam panoları zaten dar olan kaldırımlarımız insanların yoğunluğu birde reklam panoları tam kaldırım işgal edecek şekilde olmaları ayrıca bir sıkıntı bunları göremeyecek kadar aciz idareciler. Şimdi size soruyorum. Kaldırım işgal eden seyyar satıcı sadece su ile mısır kestane satmıyor. Resmen çay ocağı kurmuş orada çay kahve soğuk sıcak içecekler illerde çorba satışı yaparsa şaşırmayın arkadaşlar.  Kaldırım işgal eden şahsiyetlerin sadece işgaliye parası olan birkaç kuruş belediyeye bağış vermekte oda gerçek manada veriyor ise tabi ki. Peki bu bölgede iş yerleri sahibi olan arkadaşlarım adına şimdi bu arkadaşlarım başta ülkeme devletime vergi vermekle mükellef olmuş bir işyeri konumunda akabinde iş yerine kira vermekte hemen devreye giren bağ-kur işlenmekte şimdi bunları ödeyen kardeşlerimizin böylesi devletime vatanıma görevlerini yerine getirirken buna istinaden karşısına bu saydıklarımın hiç birini yerine getirmeyen işgalciye müsaade eden idareci sizler de onlara ortak olmuş olarak görüyorum. Çünkü onların devletime vergi vermediğini bağ-kur olmadıklarını bilerek bunların kayıplarına sizlerinde müsaade etmekle bunların yapmış olduğu usulsüzlüğe müsaade etmeniz ile onlara ortak olmakla onlar kadar suçlu ve sorumlusunuz.  Öyle bir şey olmaz demekle halkımın hakkını yemek bu hakkaniyetsizliğe ortak olmak müsaade etmek sizin en başta devletime halkıma ihanetin başına önderlik etmekte olmaktasınız. İşsizlik engeli bahane edip öylesi seyyar satıcılığa müsaade edeceğine öylesi işe muhtaç olan insanları belediye bünyesinde özel sektör bünyesinde iş verme hakkına haiz durumlarınız vardır.  Böylece ilimin en işlek ve önemli caddesi olan eskiden ilimiz için mecburiyet caddesi dediğimiz cadde kısmen refaha kavuşmuş olacak ve kaldırım işgalci olan şahsiyetlerin işgal etmemiş olacak halkımız vatandaşımız kaldırımı rahat kullanma hakkına haiz olacak derken özelikle o reklam panoların hepsi kökten kaldırılmalı kaldırımlarımızın dar olması yetmez gibi birde bu reklam panoları ile büyük sıkıntı yaşayan vatandaşlarımızın yoluna engel teşkil eden engellerin ortadan kaldırılmasını sağlamış olsanız sizlere halkıma hizmet ettiğinizi anlayacak olurum. Ama maalesef sizler yandaş ve projecilerin hizmetlerini yaptıklarınızdan dolayı bu saydıklarımın hiç birini yapamayacaksınız. Çünkü bu yukarda zikir ettiğim caddeyi normal şartlarda gün içersinde olan bir saatte yürüyemeyeceksiniz çünkü sizlere böylesi bir yürüyüş çok zor gelecektir.