Aziz Efram Urfa’ya geldikten sonra dini alanda aktif çalışmalar yapar. Burada bir vurgu, bir hatırlatma yapmak gerekiyor. İslam dini inancına göre İslam dini gelmeden önce Tek Allah’a inan kitap gelen dinler Yahudilik ve Hıristiyanlık hak dindir.  Bu nedenle bizim İslam dini öncesi Urfa tarihini araştırıp yazarken, O dönem Urfa halkının ve Abgar Kralığının resmi dini olan Hıristiyan dinin tarihsel sürecini yazmamızda bir beis olmasa gerek. Şunu da vurgulamak gerekir ki Urfa’nın bir özelliği vasfı tarihte başta putperestlik olmak üzere diğer kitaplı dinler olan Yahudi, Hıristiyan, şimdi ise İslam dinin önde gelen önemli bir merkezi olmuştur.  Urfa yaklaşık 800 yıl Hıristiyan dinin kutsanmış bir şehri olmuştur. Bu süre içerisinde birçok tanınmış Hıristiyan evliyalardan biri de daha önce yazıldığı gibi Aziz Efram’dır. Gençliğinde kendini oruç tutmaya Allah’a zikir etmeye adadı.  Merhametli oluşu ve inceleme tutkusu onun belirgin özelliklerinden olduğu söylenir.  Afrem’in yaşam öyküsünde anlatıldığına göre, kendisine yöneltilen bir iftira mucizeli bir şekilde boşa çıkartıldı. Afrem zina işlemekle ve bunun sonucu bir çocuğu olmakla suçlanıyordu. Ama bebek herkesin önünde konuşarak, Babasının suçlanan Afrem olmadığını, onun bir adaşının, kilisedeki ayın eşyalarını koruyan bakıcı Afrem’in çocuğu olduğunu söyledi.  Yeni doğmuş bir çocuğun bunu söylemesiyle, düşmanının iğrenç komplosu ters tepti. Piskoposla toplumun Aziz Efram’ı daha çok sevmesine saygı görmesine neden oldu.  Urfa’ya yerleştiğinde Afrem yaklaşık 50 yaşındadır. Burada yaşamını sürdürmek geçimini karşılamak için, gündüzleri bir tellağın yanında çalışmaya başladı.  Geceleri ise okuyor ve özel dersler veriyordu. Ama bir rahibin öğüdüyle, hemen bu işi bıraktı ve kentin yakınında, Urfa dağında bir mağarada yalnız yaşayan bir rahibin yanında oturmaya başladı. Burada gecelerini ve gündüzlerini oruçla, zikirle, okumayla geçiriyordu.  Ama bir gün kendisine bir tanrısal çağrı geldi. Kentte daha etkin bir yaşam sürdürmesi için,  o da bu çağrıya uydu. Bilimdeki derinliği ve kutsal kitapları yorumlamaktaki ustalığı, mucizeli bir tarzda Urfa akademisinin bilginlerine duyuruldu.  Onlarda kendisini çağırdılar. Yardımından yararlanmak istediklerini bildirdiler. Afrem, bu çağrıya uymamak için çöle kaçmayı düşünürken, tanrısal bir haberci ona, bu kararının yanlış ve günah olduğunu bildirdi. O zaman Afrem kaçmaktan vazgeçti. Daveti kabul etti.  Mağarayı terk ederek Urfa akademisinde öğretmenliğe başladı. Ancak burada yapılan yanlışları kabul etmeyerek, öğretim görevinden ayrılarak dağdaki eski hücresine döndü. Tekrar inziva yaşantısına başladı.  Bu durum fazla devam etmedi. İçindeki merak ve araştırma duygusu kendisini Mısır çöllerine götürdü. Sketi çölünde münzevi ruhbanlar arasında  8 yıl kaldı. Devam edecektir.