Şanlıurfa Halilye ilçesi belediye başkanı Mehmet Canpolat, Ünlü türkücü Tatlıses ile görüşerek, İbrahim Tatlıses kültür merkezini söz verdiği gibi açtıklarını kamuoyuna duyurdu. Kültür merkezine İsim verme başkan Canpolat ve belediye meclis üyelerinin kararıyla alınmıştır. Kapsamlı bir kültür kurumunun açılması, aydınlanmaya yönelik ahlaki bilgiler verilmesi halinde elbette desteklenmesi gereken bir girişimidir. Ancak böyle akademik bir kuruma Tatlıses gibi adı olaylara karışmış, özel hayatı sorunlu, bizim geleneksel Urfa kültürüne uymayan birinin adının verilmesi Urfa kamuoyunda aleyhte ve lehte tartışmalara neden olmuştur. Bir kültür kurumuna böyle bir ismin verilmesini isteyenler, benimseyenler olduğu kadar buna karşı çıkanlarda vardır. Bu durum demokrasinin ve düşünce özgürlüğünün doğal bir sonucu olarak gayet doğaldır. Ben bir vatandaş olarak, fikirlerini toplumla paylaşan bir köşe yazarı olarak, belediyeye naçizane tavsiyem, hele kültür gibi önemli konularda kurumlara verilecek isimlerin referandum yolu ile olmasa da, güvenilir bir anket şirketiyle anlaşarak, halkın görüşü alınarak karar verilmesi daha doğru olur diye düşünüyorum. Böylesi bir kültür kurumuna Tatlıses isminin verilmesini doğru bulan hemşerilerimizin görüşünü verelim: Tatlıses Urfa'yı Türkiye'ye tanıttı, yararı oldu. Urfa'ya gelen yerli turistler sayesinde bazı sektörler ve Birçok esnaf ve kişiler bundan dolayı ekonomik durumu iyi olmuştur demektedirler. Kısaca olayın ekonomik ve magazin boyutuyla ilgililer. Bunda haklı olabilirler sevinebilirler. Ancak bu görüşe ekonomik kaygılar dışında karşı çıkan Urfalılar da vardır. Bunlar Urfa’nın Tatlıses ile tanındığı iddiasını ret ediyorlar. Urfa, zaten her şeyden önce bir peygamberler şehri olarak bilinmiştir. diyorlar. Ceddil enbiya Hazreti İbrahim’in bir şehridir diyorlar. Ayrıca Özelikle Göbeklitepe ile yalnız Türkiye’de değil, dünyada tanınan bir şehir olmuştur.  Bu nedenle tarihi kutsal bir şehrin bir şarkıcı sayesinde tanındı denilmesi, duyarlı aydın insanları incitiyor demekteler.  Diğer yanlış ise Göbeklitepe adının kaldırılarak bu kuruma İbrahim Tatlıses Kültür merkezi adının verilmesidir. Aklın alacağı bir durum değil büyük bir çelişkidir.  Diğer bir çelişki ve tutarsızlık, sonuçta dini referanslı bir parti belediye başkanın dini değerlerle çok ilgili olmayan birinin kültür merkezi gibi bir yere adını vermesidir.  Üstelik başkan Canpolat, kültür merkezi ismini Tatlıses'e vermesini sanki büyük bir başarı gibi billboard reklamı yapması, buna herkes sevinmiştir, takdir etmiştir düşüncesine kapılmıştır. Gerçek durum tümüyle böyle değildir. Urfa belediye kültür merkezine bir alimin, bir komutanın adı verilebilirdi. Kudüs ve Urfa fatihi, İslam kahramanı, benimde mensup olduğum Urfa Şeddadi aşiretinin akrabası, dolaysıyla hemşerimiz Selahaddin Eyyubi adı daha iyi yakışırdı. Kültür merkezine Tatlıses adının verilmesine itiraz edenler değindiğim üzere yaşam tarzını benimsemediklerinden dolayıdır. Yoksa bir alıp verecekleri yoktur. Diğer bir konu İbrahim Tatlıses kültürünün yaşam tarzının Urfa'nın çoğunun kültürünü temsil etmemesidir. Tatlıses tarzı sazlı eğlenceli sıra gecesi kültürü, asıl sıra gecesiyle alakası yoktur. Bu sazlı türkülü sıra geceleri Bir kısım azınlık gençliğin sıra gecesidir. Gerçek Urfa sıra geceleri yaşlı insanların, hocaların,  katıldığı, dini ahlaki sohbetlerin yapıldığı yerlerdir. Hacı Müslüm Hafız gibi velilerin, Buluntu hoca gibi din adamlarının katıldığı yerlerdir. Son söz olarak her şey para menfaat değildir, asıl önemli olan manevi değerlerdir demek gerekir