Ekonomi Zenginliği ve askeri konumda güçlü ve ağır silahlara sahip olan bir askeri ordu açık ve geniş bir arazide savaş muharebesinde hep zaferle sonuçlanmıştır. Fakat bu zafer heyecanı sokak muharebesinde hayal kırıklığına uğrayabiliyor. Yaptığı hesap tam tersine dönebiliyor.
Sokak muharebesinde süper güce gerek yoktur. Tank, uçak ve ağır silahlara gerek yok. Çünkü hangi binanın arkasında hangi duvarın köşesinde ve hangi taşın altında ne gibi tehlike bekleniyor bilinmez. Nerede bir mermi, nerede bir roket gelecek bilinmez. Sokak muharebelerinde küçük silahlar şehri iyi tanımak, küçük ve gizli mevziler savaşın kaderini değiştiriyor. En basiti el yapımı ucuz araç ve gereçlerle yapılan Molotof kokteyli sokak muharebelerinde s- 400 füzelerden bile etkilidir. Dolayısıyla kendi gücüne kalabalık askerlerine ve ağır silahlarına güvenenler şu an sokak savaşında hayal kırıklığına uğramışlardır. Şu an bir çıkmazda geri çekilirse dünya gözünde bir hiç olur. Savaşı başlatan lider de kendi halkı tarafından istifaya zorlanacaktır.
Evet Savaşı başlatan ve savaş umduğu gibi gitmediği Rusya'dan bahsediyoruz.
Bugün Rusya-Ukrayna Savaşının 32 günü Putin istediği emellerine ulaşmadı. Ukrayna askerleri ve halkı omuz omuza özveri ile topraklarını korumaya çalışıyorlar.
Buda Rusya ne ilerliyor ne de geri çekilebiliyor yani Rus askerleri bir çaresizlik içindeler.
Tabi ki Putin bunu beklemiyordu ABD.NATO.AB. Rusya'ya çok ciddi yaptırımlar gerçekleştirdi. Savaşın maliyeti, ekonomik yaptırımlar, dünyanın Rusya'ya tepkileri ve bu durumda Rusya savaştan geri çekilirse savaştan sonra Rusya'nın sonu demektir yani Putin’in sonu demektir.
Putin bunu biliyor. Bu nedenle daha önce Türkiye, ABD ve Avrupa ülkeleri Diplomasi yoluyla bu sorunun çözülmesi için defalarca ısrarcı oldular. Fakat Putin dinlemedi kendi gücüne güvenerek savaşı seçti. Âmâ şimdi Putin bazı şartlarını öne sürdürüyorsa da masa ya oturmaya sıcak bakıyor. Evet masaya oturmaya sıcak baksın tek temennimiz bu savaşın son bulması, daha fazla insanların ölmemesi ve daha fazla insanların acı çekmesini istemiyoruz. Dilerim savaş son bulur.
Bu savaşın son bulması tüm dünya istiyor. Diplomasi yoluyla çözülmesinden yanadır. Tabi barışçılık konusunda Türkiye açık ara liderdir. Türkiye Öncelikle bu konuyla ilgili net, tutarlı ve kararlı bir duruş sergiliyor.
Yaşananları "Savaş Durumu" olarak isimlendiriyor. Saldırıyı haksız bulduğunu her fırsatta ilan ediyor ve baştan beri Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunuyor.
Kırım'ın işgalinde ne dediyse bugün de aynısını söylüyor. Önceliği diplomasiye veriyor. Sorunun barışçıl yollarla çözülmesini öneriyor. İnsani yardımlar noktasında da Türkiye her zaman hassasiyetini belirtilmiştir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın hem Rusya'dan hem de Ukrayna'dan vazgeçemeyiz demesi ülke çıkarları için çok zeki bir dış politika ortaya koymaktadır.
İşgalci ve kan emici ülkelerin mazlum ve güçsüz ülkelere saldırıp ve sonrasında da bir insanlık dışı sahneye neden olan bütün savaşlara, bütün gerginliklere, Türkiye karşısında durmuştur kabul etmemiştir ve her zaman da barışçılık tavrını ortaya koyup bütün dünyaya göstermiştir. Bu nedenle Rusya ve Ukrayna savaşı masada barışla sonlanması ve bu barışı da her zaman mazlumların yanında olan ve hiçbir zaman savaşı istemeyen Türkiye'de olmasıdır.