Türkiye'nin birçok il ve ilçelerini gezip gördüm. Her bir il farklı güzelliğe ve farklı zenginliklere sahiptir.Gezip gördüğüm illerin güzelliklerini kaleme aldım rahat bir şekilde yazabildim. Fakat bazı iller vardır ki o kadar güzellik ve zenginlikleri vardı ki bu etkiden dolayı yazmaktan zorlandım nereden başlayacağımı ve hangi güzelliklerinden bahsedeceğimi şaşırdım.
Yemyeşil doğasıyla kültürü ve sisli tarihi ile beni kendine hayran bırakan ve kalemimi titreten illerden biri de Gümüşhane'dır.
Trabzon'a gidiyordum ve Gümüşhane'den geçerken evleri,çevre temizliği şehrin içinde geçen harşit çayı beni büyüledi ve bu da beni o gün Gümüşhane'de kalmama neden oldu. Şehri gezip dolaştım insanlarla selamlaştık tanıştık o kadar samimi sıcak ve misafirperverlikleri ile bizleri bağırlarına bastılar. Tabii sonra da öğrendik ki Gümüşhane altın kalpli insanların şehridir diyede anılıyor.Gerçekten de öyle insanları altın kalpli ve misafirperverdirler. Gümüşhane Aile ve Sosyal Hizmetler il müdürü Zekai İnan beyi de ziyaret ettik sağ olsun bizi çok güzel karşıladı ve ağırladı. Güzel bir sohbet ve muhabbetimiz oldu.
Evet Bayburt ve Trabzon'un arasında Karadeniz'in göz bebeği Gümüşhane'nin hangi güzelliklerinden bahsedeceğimi inanın bilemiyorum.
Misafir olduğumuz yerde Gümüşhane'nin zengin Mutfağı ile masayı donattılar.
Evelik dolması,lahana sarması,siron,fasülye diblesi,özellikle şireden yapilmiş Ceviz ve pekmezden olan köme pestil,sucuk kesme sofraya bir şölen oluşturmuştu.Gümüşün diyarı
Gümüşhane'nin yağmurlu ve serin iklimi bütün dağ ve ovaları yemyeşil dir.
Sarıçam ve ladin ağaçları ile
çevrili limni gölüne gittik.Limni gölü sakin ve sessizliğiyle insanın ruhunu okşamaktadır.
Mesire alanı faunası yem yeşil tabiatı
görülmeye değer bir yerdir.
Dağların Arasında küçük ve şirin bir kent.
Kentin sokak ve caddeleri dolaşırken insanın ruhuna neşe veren bir atmosfer havası var.Şehrin ışıklandırma sistemi harika ve akşamları şehir ışıl ışıl parlıyor. Ah insanları kendine hasret bırakan güzel şehir Gümüşhane Ova Yaylası reçine kokan güzel bir şehirdir.
Trabzon'a giderken büyük ölçüde volkanik kayaçlar ve tortul kayaçlı ladin ve çam ormanlarıyla kaplı Zigana dağı seni selamlıyor.Zigana tünelinden geçmeyen Karadenizi gördüm diyemez.Zigana dağı ve Gümüşhane şairlerin ilham kaynağıdır nice şiir ve besteler yazılmıştır.Gümüşhane'den geçen şairler kalemi alır ve der ki
GÜMÜŞHANE.
Uğrayanlar bayram eyler,
Ayrı düşen acep neyler
Dinleyin beni ağalar beyler
Vazgeçilmez ildir Gümüşhane.
Bayburt Trabzon arasında
Harşit çayı ortasında
Zigana’nın doğusunda
Karadenizin inçisidir Gümüşhane.
Kar beyazdır gülleri
pestille beslenir güzelleri
Bademe benzer gözleri
Güzellerin meskenidir Gümüşhane.
Gümüşhane'den geçip de Şiir yazmayan Şair yoktur diye düşünüyorum.
Şair ne yapsın Gümüşhane zaten kendisi bir şiirdir yan yana konulmuş bir harikalar manzumesidir. Gümüşhane dagların arasında küçük ve şiirin bir gül bahçesi gibi bülbülleri dile getirir ve şairleri aşka getirir,uğrayanlar hayran kalır ve kendine hasret bırakır.Gümüşhane'ye beni bukadar baglayan şeyi dile getiremem ama sadece diyorum ki Gümüşhane vazgeçilmezdir. Benlik bir şey yoktur Gümüşhane'den geçen bu duyguyu yaşar.