MUHAMMED ALİ URFALI
Köşe Yazarı
MUHAMMED ALİ URFALI
 

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİMİZİ NEDEN GÖRMİYORUZ

Kendimizi iyi hmediğimizde bizi muayene edip sağlığımıza kavuşturan doktorlarımız, hakkımızı savunan savcı ve hakimlerimiz veya kendimizi güvende hmediğimiz anda imdadımıza yetişen polislerimiz bir öğretmenin eseridir. Bu nedenle öğretmenlik mesleği kutsaldır ve öğretmenlerimiz bizim için çok kıymetlidir ve onların haklarını savunmasını bir borç biliriz. Evet konumuz atamayı bekleyen öğretmenlerimizdir.   Atamayı bekleyen öğretmenlerin ataması yapılmıyor. Milli Eğitim’de öğretmen açığı yaşanıyor fakat bakanlık bu açığı ücretli öğretmenlerle kapatmaya çalışıyor. Ücretli öğretmenlik okullarımızın artan acil öğretmen ihtiyaçlarını, kadro beklemeden ders saat ücreti üzerinden karşılamak amacıyla kurulmuş olan bir nevi geçici çözüm olarak düşünülmüştür. Ücretli öğretmenlik sistemiyle okullarımız bulundukları bölgedeki fakülte mezunu yerel kişilerden yararlanmış oldu. Sistem bu açılardan faydalı olduğu gibi, ataması çıkmayan öğretmen adaylar da en azından öğretmenlik mesleğini bu şekilde gerçekleştirmiş oluyor. İyi hoş buraya kadar her şey normal peki ücretli öğretmenlerin özlük hakları var mıdır? Tabii ki kadrolu öğretmenlere göre yoktur. Aslında aynı görevi yapıyorlar aynı saati çalışıyorlar. Hatta ücretli öğretmenler daha fazla mesai yapmasına itiliyorlar. Ücretli öğretmenliğin kadrolu öğretmenlikten farkı, görevlerinin geçici olmasıdır. Kadrolu birisi geldiğinde ücretli öğretmen kapı önüne konulmaktadır. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığının personeli sayılmadığı gibi, özlük haklarından yoksun ve amirlerinin iki dudağı arasında yaşıyorlar. Hiçbir güvenceleri olmadığı gibi, yarın çalışıp çalışmayacakları da belli değildi. Her yıl sözleşmelerini yenilemeleri gerektiği için de işimiz var duygusuna sahip olamıyor. Yarın için plan yapamıyorlar. Yani modern bir köle sistemi olarak çalışmaktadırlar. Hayatımızın kolaylaştırması ve bizleri en güzel makamlara bitirme temelini atan öğretmenlerimize yaptığımız muamele ne acı bir şeydir.   Ücretli öğretmenlerimizden biri olan Mehmet Zeki Düzgör hocamızı dinledim. Yaklaşık 4-5 yıldır Harran ilçemizde sınır köylerde bu kutsal Öğretmenlik mesleğini en güzel şekilde icra ediyor evli ve öğretmenlik özlük haklarından mahrum asgari ücretin altında görev yapıp yeni nesiller yetiştiriyor dedikten sonra... Geçen bir tanışma sırasında bir öğretmenimiz 10 yıl ücretli öğretmenlik yaptım, atanamadım ve çok sevdiğim mesleğimden ayrıldım. Şu an yıllık olarak bir parça tarlayı kiraya tutup çiftçilik yapıyorum ve geçmimi böyle sağlıyorum dedi. Öğretmen kendi mesleğini değil çiftçilik yapıyor düşünebiliyor musunuz çok enteresan.   Türkiye'de 90 bine yakın olduğu ücretli öğretmenlerin ücret adaletsizliği: sadece girdikleri ders kadar ücret ödenmesi ve bu rakamın da oldukça düşük olması, hafta sonu tatilleri, yıllık tatilleri sayılmıyor. Bu ücretli öğretmenler evliler çocuk çolukları var ve ev geçindiriyorlar. Asgari ücretin altında çalıştırılan ve özlük haklarından mahrum bırakılan bu kutsal görevlerini icra eden ücretli öğretmenlerine yapılan uygulama utanç vericidir. Özellikle özlük haklarından mahrum bırakılan 4-5 yıldır kırsal mahalle okullarından görev yapan ücretli öğretmenlerimize kadro verilmelidir ve bu konuda Milli Eğitim Bakanı ücretli öğretmenlerimizi görmeli ve acilen bir çalışma yapmalıdır.
Ekleme Tarihi: 09 Haziran 2022 - Perşembe

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİMİZİ NEDEN GÖRMİYORUZ

Kendimizi iyi hmediğimizde bizi muayene edip sağlığımıza kavuşturan doktorlarımız, hakkımızı savunan savcı ve hakimlerimiz veya kendimizi güvende hmediğimiz anda imdadımıza yetişen polislerimiz bir öğretmenin eseridir. Bu nedenle öğretmenlik mesleği kutsaldır ve öğretmenlerimiz bizim için çok kıymetlidir ve onların haklarını savunmasını bir borç biliriz. Evet konumuz atamayı bekleyen öğretmenlerimizdir.

 

Atamayı bekleyen öğretmenlerin ataması yapılmıyor. Milli Eğitim’de öğretmen açığı yaşanıyor fakat bakanlık bu açığı ücretli öğretmenlerle kapatmaya çalışıyor.

Ücretli öğretmenlik okullarımızın artan acil öğretmen ihtiyaçlarını, kadro beklemeden ders saat ücreti üzerinden karşılamak amacıyla kurulmuş olan bir nevi geçici çözüm olarak düşünülmüştür. Ücretli öğretmenlik sistemiyle okullarımız bulundukları bölgedeki fakülte mezunu yerel kişilerden yararlanmış oldu. Sistem bu açılardan faydalı olduğu gibi, ataması çıkmayan öğretmen adaylar da en azından öğretmenlik mesleğini bu şekilde gerçekleştirmiş oluyor. İyi hoş buraya kadar her şey normal peki ücretli öğretmenlerin özlük hakları var mıdır? Tabii ki kadrolu öğretmenlere göre yoktur.

Aslında aynı görevi yapıyorlar aynı saati çalışıyorlar. Hatta ücretli öğretmenler daha fazla mesai yapmasına itiliyorlar.

Ücretli öğretmenliğin kadrolu öğretmenlikten farkı, görevlerinin geçici olmasıdır. Kadrolu birisi geldiğinde ücretli öğretmen kapı önüne konulmaktadır. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığının personeli sayılmadığı gibi, özlük haklarından yoksun ve amirlerinin iki dudağı arasında yaşıyorlar. Hiçbir güvenceleri olmadığı gibi, yarın çalışıp çalışmayacakları da belli değildi. Her yıl sözleşmelerini yenilemeleri gerektiği için de işimiz var duygusuna sahip olamıyor. Yarın için plan yapamıyorlar. Yani modern bir köle sistemi olarak çalışmaktadırlar. Hayatımızın kolaylaştırması ve bizleri en güzel makamlara bitirme temelini atan öğretmenlerimize yaptığımız muamele ne acı bir şeydir.

 

Ücretli öğretmenlerimizden biri olan Mehmet Zeki Düzgör hocamızı dinledim. Yaklaşık 4-5 yıldır Harran ilçemizde sınır köylerde bu kutsal Öğretmenlik mesleğini en güzel şekilde icra ediyor evli ve öğretmenlik özlük haklarından mahrum asgari ücretin altında görev yapıp yeni nesiller yetiştiriyor dedikten sonra... Geçen bir tanışma sırasında bir öğretmenimiz 10 yıl ücretli öğretmenlik yaptım, atanamadım ve çok sevdiğim mesleğimden ayrıldım. Şu an yıllık olarak bir parça tarlayı kiraya tutup çiftçilik yapıyorum ve geçmimi böyle sağlıyorum dedi. Öğretmen kendi mesleğini değil çiftçilik yapıyor düşünebiliyor musunuz çok enteresan.

 

Türkiye'de 90 bine yakın olduğu ücretli öğretmenlerin ücret adaletsizliği: sadece girdikleri ders kadar ücret ödenmesi ve bu rakamın da oldukça düşük olması, hafta sonu tatilleri, yıllık tatilleri sayılmıyor. Bu ücretli öğretmenler evliler çocuk çolukları var ve ev geçindiriyorlar. Asgari ücretin altında çalıştırılan ve özlük haklarından mahrum bırakılan bu kutsal görevlerini icra eden ücretli öğretmenlerine yapılan uygulama utanç vericidir. Özellikle özlük haklarından mahrum bırakılan 4-5 yıldır kırsal mahalle okullarından görev yapan ücretli öğretmenlerimize kadro verilmelidir ve bu konuda Milli Eğitim Bakanı ücretli öğretmenlerimizi görmeli ve acilen bir çalışma yapmalıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.