Yazınn başlığı tuhaf değilmi! önce savaş sonra barış. Savaş ve barış ünlü Rus romancısı lev Tolstoy'un dünyaca ünlü bir romanın adıdır.
Tolstoy bu romanında Fransa Rusya savaşını anlatmıştır. Fransız general Napolyon'nun emperyalist yayılmacı, kibirli politikasının nasıl bir insanlık sefaletine,milyonlarca ölüme, acıya, yıkıma uğradığını yazmıştır.
Savaş ve barış yaşanmış bir romandır. Dünya edebiyatında önemli bir yer tutan bu yapıt, anlayana veya anlamak isteyenlere müthiş bir ders vericidir.
Bir şartla vicdanı olan için bu ders, trajedi geçerlidir. Hani bir atasözünde denildiği gibi "Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az" düşünen insanlar bu romanda bir savaşın ne kadar anlamsız, saçma olduğunu bir defa değil belki bin defa anlar.
Duyarlı insanlar bu savaşı yaşayanlar ve böylesi bir savaşın hikayesini okuyanlar insanlıklarından utanır hale geliyor. Suriye iç savaşında
Ancak heyhat, hiçte ders alınmadığı birinci dünya savaşında daha da acımasız korkunç bir taployla karşılaşıyor, eski savaşlardan çok daha fazla milyonlarca masum, suçsuz, insan, çocuk, bebek öldürülüyor.
Yine ders alınmadığı bu defa ikinci dünya savaşında Almanya lideri Faşist Hitler birinci dünya savaşından çok daha fazla insanlar öldürülüyor.
Milyonlarca yahudi ırkına mensup insanlar ırklarından dolayı Alman faşist ırkçısı Hitlerin emriyle fırınlarda yandırılarak korkunç bir şekilde yanarak öldürülüyor.
savaşlar bitmiyor! Bu defa, dünya trajedi sahasına Amerikan emperyalizmi çıkıyor, savaş politikasını tüm dünyaya bilinçli bir şekilde, süreç olarak aşamalı bir biçimde yayıyor.
Birinci dünya savaşında yeni ortaya çıkan Amerikan emperyalimi biraz ortaya çıkmıştı.
Şimdi ise Amerika savaşların nerdeyse başlatıcısı bir durumundadır. Önce kore ile Vietnam savaşını başlatan bu zalim güç.
Şimdi dünyada savaş konusunda tam uğursuz bir rol almıştır. Kore ile Vietnamı Kuba takip etmiş. Sonra sıra bölgemiz Ortadoğuya gelmiştir.
Önce Afganistan müdahalesi sonra İran, Irak savaşını tazgahlamıştır.
En son Arap baharı aldatmacısı altında Afrika ve Otrtadoğuyu kana bulayan, hala devam eden savaşları başlatmıştır. Bu Arap baharı, aslında kanlı bahar projesi savaş, Suriye iç savaşı ile birlikte ülkemizi de kapsamış bir durumdadır.
İran, Irak, Kuvet savaşlarında Irak devlet başkanı Saddsam Hüseyin nasıl ABD tarafından oyuna getirildiyese, zamanın Türkiye başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'da Arap baharı projesinde, kendisine Büyük ortadoğu projesi eş başkanı denilerek oyuna getirilmiş, Suriye iç savaşına neden olunmuştur.
Şimdi ülkemiz Türkiye ve bölge ülkeleri bu kanlı iç savaşın acılarını yaşıyor.
Bu acıdan dramdan tek çıkış yolu, ABD ile Rusya emperyalist devletleriyle ilişkiyi en az seviyeye indirmektir.
Bölgemizdeki etnik ve dinsel sorunları aramızda adil bir şekilde çözmektir. Bunun başka bir çaresi yoktur.
Yeni Selahaddin Eyübi inacı ve planını hayata almamız gerekir. Bunun için Kürt sorunu ile alevi sunni sorunu mutlaka adil bir şekilde çözümlenmelidir.
Bu yapılmadığı müddetce düşman güçler bizlerle oynamaya devam ederler. Akıllı olalım bütün savaşların sonucu barış oluyor. oyuna gelmıyelim.
İnsanların yapılarında bir tutarsızlık var, çelişki ve tezatlar var. Önce acımasız bir savaş, sonra hiç bir şey olmamış gibi el, elle, kol, kolla sarmaş dolaş barış.
Savaş, gözyaşı, ölümler olmadan bilmem ki neden yaşanmaz! tuhaf olan, garip olan ise, insanlık tarihinde tekrar eden savaş ve barış kısır döngüsününün hala internet, dijital çağında bile devam etmesi, bundan yeteri kadar ders alınmamasıdır.