NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

BİR BAŞKA AÇIDAN BEDİÜZZMAN SAİD NURSİ -18

Siperlerde dolaşırken vücuduna dört gülle isabet etmiş, fakat geri çekilmemiş ve gönüllülerin cesareti kırılmaması için sipere dahi girmemiştir. Hatta bunu işiten vali Memduh bey ve kumandan Kel Ali "Aman geri çekilsin!" diye haber gönderdiklerinde "Bu kafirlerin güllesi beni öldürmeyecektir." demiştir. Gerçekten üç top güllesi ölecek yerine isabet ettiği halde ölmemiştir.Biri hançerini, diğeri tütün tabakasını delip geçmiş kendisine bir zarar vermemiştir. Geceleyın ahali, vali, kumandan, Rus ablukasından kurtuldukları halde kendisi ve bir kısım gönüllü talebelerıyle ile birlikte Bitlis çevresinde bulunan Rus güçlerine karşı gerilla taktiği ile savaşmaya karar verirler. Nitekim Sabah olunca düşmanın bir tabur askerıyle çatışmaya girerler, arkadaşlarının çoğu şehid olur. Hatta yeğeni ve fedakar bir talebesi bu çatışmada şehid olurlar. Kendisi ve hayatta kalan üç talebesıyle birlikte su üzerinde bulunan bir sığınağa girerler. Hem yaralı hem ayağı kırık bir şekilde otuz üç saat su ve çamur içinde kalır. Tüfek ellerinde suyun ve çamuru içerisinde tetikte beklerler. bulundukları yerin üst katında düşman subayları bulunmaktadırlar, ölümü göze almış bir biçimde bir iki düşman askeri değil, bir çok düşman askerini öldürmek için pusuda bekleler. İlahi bir tecelli ile otuz üç saat düşmanın yanı başlarında kendileri düşmanı net olarak gördükleri halde düşman güçleri kendilerini görmezler. Bu şekilde bulundukları yerde Bediüzzaman talebelerine hitaben siz beni birakın gidin kurtulun , hakkımı sıze helal ettim, bunu ısrarla söylediği halde, fedakar ve kahraman talebeleri seni bu halde bırakıp gidemeyız derler kalırlar . Sonuçta Ruslar Bediüzzamanı bulunduğu yerde görürler, esir olarak Rusya'nın Kosturma şehrinin üsera kampına götürürler. Bir gün Rus başkumandanı esirleri teftişe gelir. Teftiş esnasında Bediüzzamn kumandana selam vermez ve yerinden kalkmaz. Kumandan kızar, belki tanımamıştır diye tekrar önünden geçtiği zaman yine yerinden kalkmayınca, kumandan tercüman vasıtasıyla der: Beni herhalde tanımadılar? Bediüzzaman: Tanıyorum Nikolla Nikalaviç'tir. Kumandan: Şu halde Rus ordusuna Rus çarına hakaret ediyorlar. Bediüzzaman hakaret etmedim. Ben bir Müslüman alimiyim. İmanlı bir kimse Cenab-ı hakkı tanımayan bir adamdan üstündür. Binaenalyh, ben sana kıyam etmem der. Bunun üzerine Bediüzzaman divanı-ı harbe verilir. Birkaç zabit arkadaşı, hemen özür dileyere vahim neticenin önlenmesine çalışmasını istirham ederler. Fakat Bediüzzaman: Bunların idam kararı benim ebedi alem için bir pasaport hükmündedir, deyip Kemal-ı İzzet ve şecaatle hiç ehemmiyet vermez. Nihayet idamına karar verilir. Hüküm infaz edileceği vakit, namaz kılmak için müsaade ister: vazifey-i diniyesini ifadan sonra atılacak kurşunlara göğsunü gereceğin beyan eder. Tam bu esnada namazını eda ederken Rus kumandanı gelerek Bediüzzaman'dan özür dileyıp: O hareketinizin mukadedesatınıza bağlılıktan ileri geldiğne kanaat getirdim. Rica ederim, beni affediniz, diyerek verilen idam hükmünü geri aldırır. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 20 Temmuz 2023 - Perşembe

BİR BAŞKA AÇIDAN BEDİÜZZMAN SAİD NURSİ -18

Siperlerde dolaşırken vücuduna dört gülle isabet etmiş, fakat geri çekilmemiş ve gönüllülerin cesareti kırılmaması için sipere dahi girmemiştir.

Hatta bunu işiten vali Memduh bey ve kumandan Kel Ali "Aman geri çekilsin!" diye haber gönderdiklerinde "Bu kafirlerin güllesi beni öldürmeyecektir." demiştir.

Gerçekten üç top güllesi ölecek yerine isabet ettiği halde ölmemiştir.Biri hançerini, diğeri tütün tabakasını delip geçmiş kendisine bir zarar vermemiştir.

Geceleyın ahali, vali, kumandan, Rus ablukasından kurtuldukları halde kendisi ve bir kısım gönüllü talebelerıyle ile birlikte Bitlis çevresinde bulunan Rus güçlerine karşı gerilla taktiği ile savaşmaya karar verirler.

Nitekim Sabah olunca düşmanın bir tabur askerıyle çatışmaya girerler, arkadaşlarının çoğu şehid olur. Hatta yeğeni ve fedakar bir talebesi bu çatışmada şehid olurlar. Kendisi ve hayatta kalan üç talebesıyle birlikte su üzerinde bulunan bir sığınağa girerler. Hem yaralı hem ayağı kırık bir şekilde otuz üç saat su ve çamur içinde kalır.

Tüfek ellerinde suyun ve çamuru içerisinde tetikte beklerler. bulundukları yerin üst katında düşman subayları bulunmaktadırlar, ölümü göze almış bir biçimde bir iki düşman askeri değil, bir çok düşman askerini öldürmek için pusuda bekleler.

İlahi bir tecelli ile otuz üç saat düşmanın yanı başlarında kendileri düşmanı net olarak gördükleri halde düşman güçleri kendilerini görmezler.

Bu şekilde bulundukları yerde Bediüzzaman talebelerine hitaben siz beni birakın gidin kurtulun , hakkımı sıze helal ettim, bunu ısrarla söylediği halde, fedakar ve kahraman talebeleri seni bu halde bırakıp gidemeyız derler kalırlar .

Sonuçta Ruslar Bediüzzamanı bulunduğu yerde görürler, esir olarak Rusya'nın Kosturma şehrinin üsera kampına götürürler.

Bir gün Rus başkumandanı esirleri teftişe gelir. Teftiş esnasında Bediüzzamn kumandana selam vermez ve yerinden kalkmaz. Kumandan kızar, belki tanımamıştır diye tekrar önünden geçtiği zaman yine yerinden kalkmayınca, kumandan tercüman vasıtasıyla der:

Beni herhalde tanımadılar?

Bediüzzaman:

Tanıyorum Nikolla Nikalaviç'tir.

Kumandan:

Şu halde Rus ordusuna Rus çarına hakaret ediyorlar.

Bediüzzaman hakaret etmedim. Ben bir Müslüman alimiyim. İmanlı bir kimse Cenab-ı hakkı tanımayan bir adamdan üstündür. Binaenalyh, ben sana kıyam etmem der.

Bunun üzerine Bediüzzaman divanı-ı harbe verilir. Birkaç zabit arkadaşı, hemen özür dileyere vahim neticenin önlenmesine çalışmasını istirham ederler.

Fakat Bediüzzaman:

Bunların idam kararı benim ebedi alem için bir pasaport hükmündedir, deyip Kemal-ı İzzet ve şecaatle hiç ehemmiyet vermez.

Nihayet idamına karar verilir. Hüküm infaz edileceği vakit, namaz kılmak için müsaade ister: vazifey-i diniyesini ifadan sonra atılacak kurşunlara göğsunü gereceğin beyan eder. Tam bu esnada namazını eda ederken Rus kumandanı gelerek Bediüzzaman'dan özür dileyıp:

O hareketinizin mukadedesatınıza bağlılıktan ileri geldiğne kanaat getirdim. Rica ederim, beni affediniz, diyerek verilen idam hükmünü geri aldırır. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.