SELAHADDİN HAÇLILARA KARŞI ÖNEMLİ STRATEJİLER GELİŞTİRMİŞTİ Selahaddin Kudüs'ün kaderini değiştirecek Hittin savaşından önce plan ve taktiklerini geliştirmişti. Bunun için ümmetin birliği, ittifakı, önem teşkil ediyordu. Ümmet parçalı bir şekilde büyük haçlı güçleriyle baş edemezdi. Bunun için birlik şarttI. Ama ne yazık ki çeşitli nedenlerden dolayı bu birlik gerçekleşmiyordu. Önce şahsi nedenler, kıskançlık, gurur, kibir bunu engelliyordu. Bundan dolayı Selahaddin'nin önünde yalnız düşman güçler, haçlılar yoktu. Birde yerli rakipler vardı. Bunların en önemlisi Zengiler ve çeşitli gruplar vardı. Daha evvel belirtildiği gibi, Selahaddin kaç kez acımasız şii Haşhaşi ve diğer şii mezhep fedailerinden Allah'ında yardımıyla kurtulmuştur. Zaferin elde edilmesi için Mısır ve Suriye'nin birleşmesi gerekiyordu. İşte Selahaddin çok zor ve meşakatlı olsa da bunu gerçekleştirmeye, her şeye rağmen muvakaf oldu. Tam bir birlik oluşmasa da kısmen olmuştur. İçte birlik sağlama çalışmalarına, çatışmalarına devam ederken, dışta haçlılarla savaşıyordu. Bu savaş çeşitli biçimlerde dur durak olmadan devam etmek zorundaydı. Selahaddin Bunun için kaba savaş zekası dışında ince zeka taktik ve strateji geliştiriyordu. Mısır ve şam topraklarının savunmasını güçlendirmişti. hem kara hem deniz kuvvetlerini tahkim etmiştir. Şehri kuşatan kale ve surları daha sağlam bir şekilde onarmıştır. Ayrıca en önemlisi istihbarat çalışmalarına önem vermiştir. Kahire, İskenderiye, Dimyat kalelerini güçlendirmiştir. Şam beldesinde Aclun kalesi gibi yeni kaleler yaptırmıştır. Ayrıca haçlıların kale ve surlarına saldırmış onları güçsüz hale getirmiş, böylece onların yeni kale ve surlar yapmasına engel olmuştur. En önemlisi Hıristiyanlar arasındaki iç çelikkilerden yararlanmıştır. Çok ustaca bir poliika izleyerek haçlılara karşı olan Ortodoks Bizans ile bir ittifak oluşturmuştur. Bu ittifak Bizanslar haçlılara karşı Eyyübilere yardım edecek, Eyyübiler'de Bizans düşmanlarına karşı kendilerine yardım edecektir. Selahaddin benzer bir anlaşmayı İtalyan şehir devletleriyle yapmıştır. Kudüs'teki haçlı güçlerinin çelişkilerinden de istifade etmiştir. Kudüs kralığı ile Trablus kontluğu arasındaki ihtilaftan yararlanmasını bilmiştir. Bir kaç cephede savaşma imkanı olmadığı için diplamasi kullanılmıştır. Asıl amacı İslami bir birlik olan Selahaddin, aynı zamanda haçlıların zayıflamasını da ustaca değerlendirmiştir. HAÇLILARIN HITTİN SAVAŞINDAN ÖNCEKİ İLK SALDIRILARI Haçlı Üçüncü Raymond'un Kudüs vasisi olduğunda yaptığı ilk hamle, Selahaddin'nin güçlenmesini ve Halep'in alınmasını engelemekti. Bunun için fırsat kolladı, Selahaddin ordusu Zengilerle savaşırken Raymond'un komutasında Hıristiyan ordusu Müslüman topraklarına saldırdılar. Eyyübi ordusu iki cephede savaşmak zorunda kaldı. Ancak Haçlılar arasındaki siyasi anlaşmazlık sonucu Haçlı saldırıları yoğunluk kazanmıyor, etkili olmuyordu. Eyyübi ordusu 11175 yılında Musul'da Seyfeddin Gazi ordusuyla savaşırken, Selahaddin zorunlu olarak, taviz vermeden Haçlılarla bir barış anlaşması yapmıştır. Haçlı kralı Dördüncü Boudouin ertesi sene Selahaddin'nin Zengilerle savaşmasını fırsat sayarak anlaşmayı bozdu. Müslüman topraklarına saldırmaya başladılar. Trablus kontu Üçüncü Raymond Buka bölgesine saldırdı. Bu arada kraliyet ordusu tebnin kontu Hemfri komutasında güneyden harekete geçmişti. Ancak Raymond, Balebek emiri İbni'l Mukaddim tarafından hezimete uğratıldı. Raymond'un geri çekilen ordusu diğer Haçlı kuvvetleriyle birleşti. Bu defa buka bölgesinde ancer mıntakasında Selahaddin'nin kardeşi Şam valisi Şemseddin Turanşah ile çarpıştılar. Şemseddin aslında Balebek'e destek vermek için yola çıkmıştı. Bu savaş şiddetli olmadı. Selahaddin'nin Kuzeyden gelmesine gerek kalmadan, Haçlı ordusu mıntıkadan geri çekildiler. Selahaddin onların peşine düşmedi. Kardeşi Turanşah'ı Şam'da bırakarak kendisi Mısır'a gitti. Devam edecek