B. Artukoğullarının elinde bulunan Cezire bölgesi ve diğer doğu illerinde, Diyarbakır'da paralar Selahaddin adına bastırılacak, hutbeler onun adına okunacaktır. İstenildiğinde bu beldeler Eyyübi ordusuna asker verecektir. Zaten yapılacak savaşlar artık Haçlılara karşı yapılacaktır.   Artık Allah yolunda cihad için birlik sağlanmıştır. Bundan sonra tek hedef Kudüs olacaktır. Birlik olmadan, bölük, pörçük Haçlılara karşı savaş kazanılamayacağı daha evvel tecrübe edilmiştir.  C. Selahaddin Urfa şehrini ve kalesini kardeşi oğlu Takiyeddin Ömer'e teslim etmiştir. Takiyeddin Ömer konusunda tarihçiler ihtilaf halindedir. Bazı tarihçiler Takiyeddin Ömer Selahaddin'in kardeşi oğlu, bazıları ise kardeşidir diyorlar. En doğru bilgi Takiyeddin Ömer Selahaddin'in kardeşi oğlu olduğudur. Sonuçta Sultan'nin en yakınıdır.  Harran şehrini ise Gökböri Ali Küçük'e bıraktı. Türk kökenli olsa gerek, Gökböri başlangıcından beri Selahaddin'e ve Eyyübi devletine en büyük desteği ve yardımı yapmıştır. Urfa bölgesinin alınmasında onun onun çok kıymetli yardımı olmuştur. Hıttin savaşında doğu güçleri komutanlığı kendisine verilmiştir.  D. Sultan Selahaddin kendisine bağlı olan bölgelerde İslam Şeriatına uymayan, haram olan tüm vergileri kaldırdı. Ancak Şeriata uygun olan vergiler alınmaya başlandı.   EYYÜBİ DEVLET İŞLERİNDE İLK  UYGULAMALAR  Selahaddin yakın doğuyu feth ettikten sonra, devlet işlerinin daha düzenli hale gelmesi için yeni düzenlemeler. yaptı. Bu konudaki ilk uygulamasını Suriye'nin Şam'dan sonra en önemli merkezi Halep'te yaptı. Kadı Fadıl ve diğer devlet işlerinde deneyım sahibi kişilerle istişare yaptıktan sonra, kardeşi Halep valisi Adil ile birlikte Şam şehrine doğru yola çıktılar.  Yolları üzerinde bulunan Humus'a uğradılar. Bu şehirde eksik olan durumları düzenlediler, Humus valisi İbni Şirkuh ölmüştü, onun yerine oğlunu vali tayın etti. Vilayetin masraflarının karşılanması için Humus dolaylarında bulunan yerlerin vergilerinin alınmasınına da yeni valiyı tayın tayın etti.  Selahaddin 1187 yılının kalan aylarını Şam ve Mısır şehirlerinin yeniden yapılanması için iki şehir arasında geçirdi. Sosyal işler kadar, askeri donanımları ve cepheleri de yeniden tanzım etti.   Oğlu Zahir Gazi'yı Halep'e kardeşi Adil'in yanına yardımcı olarak tayın etti. Zahir, Adil'in amcası ve Kayınpederidir. Büyük oğlu Melik Efdal'ı Mısır'dan getirtti Şam valisi yaptı. Başka bir oğlu Aziz Osman'ı Mısır hakimi olarak tayın etmiştir.   Yapılan bu uygulamara Selahaddn'in kardeşi Takiyeddin Ömer rıza göstermez. Tepki olarak askerleriyle birlikte Eyyübi ordusundan ayrılıp, batı taraflarında çöl bölgelerinde ayrı bir devlet kurmaya karar verir.   Eyyübi devletini sarsacak, bölecek bir durum beklemeyen Selahaddin şaşırıp kalır. Acele olarak kardeşi oğluTakiyeddin'e birmektup yazar. Yapacağı böyle bir hareketin yanlış olacağını, Kudüs'ü kurtarma amacına zarar vereceğini anlatır. Bizim için Yemen çölleri değil, Kudüs çok daha önemlidir şeklinde ifadeler kullanır.   Takiyeddin Ömer sıradan bir komutan değildir. Eyyübi İslam ordusunun en önemli önde gelen bir komutanıdır. Ayrıca Kadı Fadıl'da Takiyeddin'e çok tesirli bir mektup yazar. Sonuçta Takiyeddin Ömer bu fikrinden vaz geçer.  Bu ara Haçlılar arasında siyasi çekişmeler, taht kavgası  oluyordu. Trablus kontu Raymond ile Selahaddin arasında barış anlaşması devam ediyor, bir pürüz yoktu. Raymond siyasi geleceğini neredeyse Selahaddin ile birlikte hareket etmesine bağlamıştı.  Ancak Kerek kontu hırsız Ernad rahat durmuyordu. Barış anlaşmasını küçük çaplı olsa da ihlal ediyordu. En son Mısır'dan Şam'a gelen ticaret mallarına el koyması yağmalaması deyim yerindeyse bardağı taşıran son damla oldu. Artık bu eşkiya kont'a ders verme zamanı gelmiş geçiyordu. Selahaddin ordusunu toparladı. Devam edecek