NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİ -55

Alman Haçlı ordusu, Akka'ya, İngiliz ve Fransız ordularının yaptıkları gibi, deniz yolu ile değil, kara yolu ile gitmeleri, bir ordunun uzun bir yolda, tarihte görülen en büyük dramını, felaketini yaşamasına vesile oldu. Almanya'dan çıkışlarından beri, talihsizlik kendilerini bırakmadı. İstanbul Konya arasında açlık çekmeleri, hatta açlıktan dolayı bir yığın askerin ölmesi. Ayrıca Konya önlerinde Selçuklularla savaşmaları, hesap edilmeyen, beklenmeyen durumlardı. Bu kargaşadan sonra Tarsıs'a gelip biraz istirahat etmek istemeleri, hiç akıllarına gelmeyecek bir ölümün olması, bu kadarına pes demek herhalde doğru olur. Alman İmparatoru Frederik Barbaros, yıkanmak için girdiği Silifke nehrinde boğuluyor. Bu ordu işte böyle bir dram yaşadı. İmparator'un ölümü, zaten güçten düşmüş, moralsiz Alman ordusunun dağılmasına neden oldu. Bir grup, orduya Frederik'in oğlunun liderlik etmesini isterken, başka bir grup ise İmparator'un abisinin kardeşinin yerini almasını istemiştir. Bu anlaşmazlık sonucunda ordu ikiye bölündü. Birbirlerinden ayrıldılar. Bir kısmı da Amanya'ya geri döndü. Bir kısmı da Kudüs yoluna gittiler. Haçlıların elinde bulunan Sur şehrine gitmek isteyenler büyük bir felaketle karşılaştılar. Antakya yakınlarında şiddetli bir veba hastalığına yakalandılar, yarıdan fazlası, acılar içerisinde öldü. Sağ Kalanlar, Antakya'ya vardıklarında tarihçi İbnil Esir'in ifadesiyle, "mezardan çıkmış gibi bir hal içerisine girmişlerdir." Almanların gelişi Antakya Kontu Bohemund'u kısa bir sürede usandırdı. Antakya'dan gitmelerini istedi. Bunun üzerine Frederik Swaby, Cebele, Lazkiye yolu ile Akka'ya doğru yola dağınık bir şekilde çıktılar. Bunu haber alan Müslüman güçler, bunlara baskınlar düzenleyerek, bazılarını öldürdüle, bazılarını da esir aldılar. Almanlar Trablus'a vardıklarında diinlenmeye çekildiler. Orda da ikinci bir veba salgınıyla karşılaştılar. çok sayıda asker öldü. Kocaman bir ordu'dan geriye bin kiş kalmıştır. Bunlarda deniz yolu ile Sur'a gittiler, dindaşlarına katıldılar. HAÇLILAR AKKAYI KUŞATIYOR Sur şehrinde toplanan, oranın savunmasını yapan, Fransız güçlerine çok sayıda asker ve askeri malzeme gelmiştir. Papa ise durmadan, Avrupa Kralarına,halkına Kudüs'ü kurtarmak için Fiistin'e gitme çağrısı yapıyor, Bu çağrı etkili oluyor. Gönüllü müfrezeler, Ortadoğu'ya doğru sefere çıkıyorlardı. Tüm bunlara karşın, Selahaddin Eyyübi, her şeye rağmen Sur şehrini almak için çabalıyor, çalışma yapıyordu. Sur'u koruyan, direnme gücünü oluşturan Konrad adlı kişidir. Azimle mücadele ediyor, amacı Kral olmaktır. Bu nedenle şehre girmek isteyen eski Kudüs Kralı Guy Lusigman'a müsade etmeniştir. Haçlılar daha sonra aralarında anlaşarak, Sur'dan çıkıp Akka'ya gitme kararı aldılar. Akka kalesinin savunmasını yapan Türk kökenli Bahaddin Karakuş, deneyimli ve yetenekli, cesur bir komutandır. Bir çok savaşta Selahaddin'le birlikte haçlılara karşı kahramanca savaşmış bir komutandır. Haçlı tehlike ve saldırısını tahmin ettiğinden Akka surlarını, çok sağlam bir şekilde onarmıştır. Selahaddin'in emriyle çok sayıda tecrübeli savaşçı Akka kalesine yerleştirilmiş, Mısır donanması Akka limanına getirilmiştir. Savaşa hazır olun emri verilmiştir. Fransızlar 1189 tarihinde kalabalık bir orduyla Akka şehrini, karadan ve denizden kuşattılar. Selahaddin'in görüşü haçlılar Akka çevresine geldiklerinde çatışmaktı. Bazı komutanlar ise haçlılar şehri ve kaleyı kuşattıklarında yakın bir mesafeden savaşmak istiyorlardı. Komutanların görüşlerine uyulsa bile, Selahaddiin kendi stratejisini uyguladı, gerilla tarzı hareket ederek, onların intikaleri sırasında pusu kurdu. Çok sayıda Frenk askerlerini etkisiz hale getirdi. Akka haçlılar tarafından kuşatıldı. Ancak, Selahaddin burada yine bir savaş ustalığı gösterdi. çevre müslüman merkezlere, hatta cizre'ye kadar çağrı yaparak, Akka çevresini müslüman askerleriyle doldurdu. Fransız ordusunu çepe çevre kuşattılar. Fransız ordusu her iki müslüman güçlerinin ortasında kalmıştır. Çok şiddetli bir çatışma başladı. Fransızlar şimdiye kadarki savaşlarda olmadığı kadar iyice çarpışıyor, direniyorlardı. Hatta bir ara bir Fransız timi Selahaddin'in yakınına kadar geldiler, ama kuvvetli bir karşı koyuşla ber taraf edildiler. Savaşın sonunda tarih yine tekerür etti. Fransız ordusu büyük bir kayıp vererek Akka önlerinden geri çekilmek zorunda kaldılar. Devam edecek
Ekleme Tarihi: 27 Aralık 2023 - Çarşamba

KUDÜS FATİHİ SELAHADDİN EYYÜBİ -55

Alman Haçlı ordusu, Akka'ya, İngiliz ve Fransız ordularının yaptıkları gibi, deniz yolu ile değil, kara yolu ile gitmeleri, bir ordunun uzun bir yolda, tarihte görülen en büyük dramını, felaketini yaşamasına vesile oldu. Almanya'dan çıkışlarından beri, talihsizlik kendilerini bırakmadı. İstanbul Konya arasında açlık çekmeleri, hatta açlıktan dolayı bir yığın askerin ölmesi. Ayrıca Konya önlerinde Selçuklularla savaşmaları, hesap edilmeyen, beklenmeyen durumlardı.

Bu kargaşadan sonra Tarsıs'a gelip biraz istirahat etmek istemeleri, hiç akıllarına gelmeyecek bir ölümün olması, bu kadarına pes demek herhalde doğru olur. Alman İmparatoru Frederik Barbaros, yıkanmak için girdiği Silifke nehrinde boğuluyor. Bu ordu işte böyle bir dram yaşadı.

İmparator'un ölümü, zaten güçten düşmüş, moralsiz Alman ordusunun dağılmasına neden oldu. Bir grup, orduya Frederik'in oğlunun liderlik etmesini isterken, başka bir grup ise İmparator'un abisinin kardeşinin yerini almasını istemiştir.

Bu anlaşmazlık sonucunda ordu ikiye bölündü. Birbirlerinden ayrıldılar. Bir kısmı da Amanya'ya geri döndü. Bir kısmı da Kudüs yoluna gittiler. Haçlıların elinde bulunan Sur şehrine gitmek isteyenler büyük bir felaketle karşılaştılar. Antakya yakınlarında şiddetli bir veba hastalığına yakalandılar, yarıdan fazlası, acılar içerisinde öldü.

Sağ Kalanlar, Antakya'ya vardıklarında tarihçi İbnil Esir'in ifadesiyle, "mezardan çıkmış gibi bir hal içerisine girmişlerdir." Almanların gelişi Antakya Kontu Bohemund'u kısa bir sürede usandırdı. Antakya'dan gitmelerini istedi. Bunun üzerine Frederik Swaby, Cebele, Lazkiye yolu ile Akka'ya doğru yola dağınık bir şekilde çıktılar. Bunu haber alan Müslüman güçler, bunlara baskınlar düzenleyerek, bazılarını öldürdüle, bazılarını da esir aldılar.

Almanlar Trablus'a vardıklarında diinlenmeye çekildiler. Orda da ikinci bir veba salgınıyla karşılaştılar. çok sayıda asker öldü. Kocaman bir ordu'dan geriye bin kiş kalmıştır. Bunlarda deniz yolu ile Sur'a gittiler, dindaşlarına katıldılar.

HAÇLILAR AKKAYI KUŞATIYOR

Sur şehrinde toplanan, oranın savunmasını yapan, Fransız güçlerine çok sayıda asker ve askeri malzeme gelmiştir. Papa ise durmadan, Avrupa Kralarına,halkına Kudüs'ü kurtarmak için Fiistin'e gitme çağrısı yapıyor, Bu çağrı etkili oluyor. Gönüllü müfrezeler, Ortadoğu'ya doğru sefere çıkıyorlardı.

Tüm bunlara karşın, Selahaddin Eyyübi, her şeye rağmen Sur şehrini almak için çabalıyor, çalışma yapıyordu. Sur'u koruyan, direnme gücünü oluşturan Konrad adlı kişidir. Azimle mücadele ediyor, amacı Kral olmaktır. Bu nedenle şehre girmek isteyen eski Kudüs Kralı Guy Lusigman'a müsade etmeniştir.

Haçlılar daha sonra aralarında anlaşarak, Sur'dan çıkıp Akka'ya gitme kararı aldılar. Akka kalesinin savunmasını yapan Türk kökenli Bahaddin Karakuş, deneyimli ve yetenekli, cesur bir komutandır. Bir çok savaşta Selahaddin'le birlikte haçlılara karşı kahramanca savaşmış bir komutandır. Haçlı tehlike ve saldırısını tahmin ettiğinden Akka surlarını, çok sağlam bir şekilde onarmıştır.

Selahaddin'in emriyle çok sayıda tecrübeli savaşçı Akka kalesine yerleştirilmiş, Mısır donanması Akka limanına getirilmiştir. Savaşa hazır olun emri verilmiştir. Fransızlar 1189 tarihinde kalabalık bir orduyla Akka şehrini, karadan ve denizden kuşattılar.

Selahaddin'in görüşü haçlılar Akka çevresine geldiklerinde çatışmaktı. Bazı komutanlar ise haçlılar şehri ve kaleyı kuşattıklarında yakın bir mesafeden savaşmak istiyorlardı. Komutanların görüşlerine uyulsa bile, Selahaddiin kendi stratejisini uyguladı, gerilla tarzı hareket ederek, onların intikaleri sırasında pusu kurdu. Çok sayıda Frenk askerlerini etkisiz hale getirdi.

Akka haçlılar tarafından kuşatıldı. Ancak, Selahaddin burada yine bir savaş ustalığı gösterdi. çevre müslüman merkezlere, hatta cizre'ye kadar çağrı yaparak, Akka çevresini müslüman askerleriyle doldurdu. Fransız ordusunu çepe çevre kuşattılar. Fransız ordusu her iki müslüman güçlerinin ortasında kalmıştır.

Çok şiddetli bir çatışma başladı. Fransızlar şimdiye kadarki savaşlarda olmadığı kadar iyice çarpışıyor, direniyorlardı. Hatta bir ara bir Fransız timi Selahaddin'in yakınına kadar geldiler, ama kuvvetli bir karşı koyuşla ber taraf edildiler. Savaşın sonunda tarih yine tekerür etti. Fransız ordusu büyük bir kayıp vererek Akka önlerinden geri çekilmek zorunda kaldılar. Devam edecek

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.