Abdullah Haktankaçmaz
Köşe Yazarı
Abdullah Haktankaçmaz
 

DOĞRUSU

Kurak geçen bir yaz mevsiminde cemaat Cuma öğlesini kıldıktan sonra Cami imamı ile beraber kurumaya yüz tutmuş mahsülleri kurtarma ümidiyle bozkıra yağmur duasına çıkar... Hacet namazları kılınır, dualar edilir, kurbanlar kesilir ama gökyüzünden tek damla yağmur düşmez yeryüzüne!. Cemaat boynu bükük tekrar kasabaya geri döner, aradan bir kaç gün geçer ve bilinçli ve ilimden nasipli dindar bir Allah kulunun yolu kasabaya düşer... Kasaba halkı O kişinin kasabaya gelişini fırsata çevirmek ister. Yanına gelerek kendileri için yağmur duasına çıkmasını söyler, ancak bu veli yağmur duası yerine kasabayı beraber gezmeyi önerir halka... Birlikte sokakları ve evleri dolaşmaya başlarlar... Arazinin durumunu gördükten sonra çok az ağaç olduğunu görür. Halka dua ameli ve nazari olmak üzere iki türlüdür. Allah'ın ayetleri (kanunları) vardır. Köylünün biri "ayetler Kuran'da değil mi" der? İlahı ilimden nasipli kul: Kitaptakilerle beraber Hallak'ın varettiği yaratılmışların tümü ayettir der. Onlara uymazsan sana musibet yağdırır. Burada ameli dua ağaç dikmek ve ihtiyacınızfan fazlasını, ihtiyacı olanlarla Allah'ın rızası için paylaşmak yani bölüşmek, iyilik üretmektir... İkinci dua türü yaradandan boyun bükerek ve huşu içinde O'nu ululayarak sözle istemektir. 3-5 evi dolaştıktan sonra damı çökük kapısı kırık bir eve rastlarlar, velî kapıdan içeri doğru seslenip hane halkını dışarıya çağırır... İçerden orta yaşlarda üzerindeki kıyafetleri yamalıklı bir kadın ve iki kız çocuğu çıkar... Hâl hatır sorduktan sonra evin beyinin kalp krizi geçirip erken yaşta öldüğünü ve kadının da iki yetim kızıyla yalnız başına kaldığını öğrenir... Misafir kadın ile hasbihal ettikten sonra küçük kızlara kendisinden istekleri olup olmadığını sorunca; kızlardan birisi çatıları için kiremit diğeri de kendisi için yeni bir ayakkabı ister... Allah dostu hemen yanındaki cemaate evin damı için kiremit ve diğer kız için ayakkabı alınmasını söyler... Kiremitler ve ayakkabılar geldikten sonra Allah dostu küçük kızlara "En çok ne için dua edersiniz, söyleyin bakalım dedenize" diye sorar!... Kızlardan birisi, "Yağmur yağdığında damımız eski olduğu için evimiz ıslanmasın diye Allah'tan yağmur yağdırmamasını isterim hep" der!... Diğer kız ise, "Ben de eski ayakkabım delik, ayaklarım yağmurlu havalarda ıslanıyor diye Allah'tan yağmur yağdırmamasını istiyorum hep" diye cevap verir... Allah dostu bu sözlerden sonra yanındaki cemaate dönerek, "Sadece Allah'ın kudretinde olan bir duayı etmeden önce; Onun olması için gereken ilahi kanunlar yerine getirilmelidir. Ameli duayı yerine getirmeden istemek haşa Allah'la dalga geçmektir diyerek meseleyi özetler..." Hem kimbilir belkide duanız; başka bir kulun duasını aşamıyordur... Hadi söyleyin bakalım? En son ne zaman bir müşküle Hâl-Hatır sorup, bir ihtiyacını giderdiniz? Son 60 yılın en kurak kışıymış... Ondan önce kesilen birilerine arsa açmak için katledilen ağaçları yakılan ormanları söylesene... Tabi sen kimseyi incitmemek için, kolayı Yaradanı suçlamak. Hadsiz spikerin halkı suçladığı gibi Doğru söylem şu: Biz son 60 yılın en bencil, ahlaktan yoksun... Toplumuyuz. Bilhassa son yillarda çeşitli şekillerde maalesef çok ağaç katliamı yaptık. Doğayı tahrip ettik, o güzelim yerleri mahvettik ve maalesef devam ediyoruz... Tabi ki bunun sonuçları olacak ve bunları hep beraber yükleneceğiz. ESEN KALIN, HOŞ KALIN Abdullah Haktankaçmaz ah6334@gmail.com
Ekleme Tarihi: 14 Temmuz 2024 - Pazar

DOĞRUSU

Kurak geçen bir yaz mevsiminde cemaat Cuma öğlesini kıldıktan sonra Cami imamı ile beraber kurumaya yüz tutmuş mahsülleri kurtarma ümidiyle bozkıra yağmur duasına çıkar...

Hacet namazları kılınır, dualar edilir, kurbanlar kesilir ama gökyüzünden tek damla yağmur düşmez yeryüzüne!.

Cemaat boynu bükük tekrar kasabaya geri döner,

aradan bir kaç gün geçer ve bilinçli ve ilimden nasipli dindar bir Allah kulunun yolu kasabaya düşer...

Kasaba halkı O kişinin kasabaya gelişini fırsata çevirmek ister.

Yanına gelerek kendileri için yağmur duasına çıkmasını söyler,

ancak bu veli yağmur duası yerine kasabayı beraber gezmeyi önerir halka...

Birlikte sokakları ve evleri dolaşmaya başlarlar...

Arazinin durumunu gördükten sonra çok az ağaç olduğunu görür. Halka dua ameli ve nazari olmak üzere iki türlüdür. Allah'ın ayetleri (kanunları) vardır. Köylünün biri "ayetler Kuran'da değil mi" der? İlahı ilimden nasipli kul: Kitaptakilerle beraber Hallak'ın varettiği yaratılmışların tümü ayettir der.

Onlara uymazsan sana musibet yağdırır. Burada ameli dua ağaç dikmek ve ihtiyacınızfan fazlasını, ihtiyacı olanlarla Allah'ın rızası için paylaşmak yani bölüşmek, iyilik üretmektir...

İkinci dua türü yaradandan boyun bükerek ve huşu içinde O'nu ululayarak sözle istemektir.

3-5 evi dolaştıktan sonra damı çökük kapısı kırık bir eve rastlarlar,

velî kapıdan içeri doğru seslenip hane halkını dışarıya çağırır...

İçerden orta yaşlarda üzerindeki kıyafetleri yamalıklı bir kadın ve iki kız çocuğu çıkar...

Hâl hatır sorduktan sonra evin beyinin kalp krizi geçirip erken yaşta öldüğünü ve kadının da iki yetim kızıyla yalnız başına kaldığını öğrenir...

Misafir kadın ile hasbihal ettikten sonra küçük kızlara kendisinden istekleri olup olmadığını sorunca;

kızlardan birisi çatıları için kiremit diğeri de kendisi için yeni bir ayakkabı ister...

Allah dostu hemen yanındaki cemaate evin damı için kiremit ve diğer kız için ayakkabı alınmasını söyler...

Kiremitler ve ayakkabılar geldikten sonra Allah dostu küçük kızlara "En çok ne için dua edersiniz, söyleyin bakalım dedenize" diye sorar!...

Kızlardan birisi,

"Yağmur yağdığında damımız eski olduğu için evimiz ıslanmasın diye Allah'tan yağmur yağdırmamasını isterim hep" der!...

Diğer kız ise,

"Ben de eski ayakkabım delik, ayaklarım yağmurlu havalarda ıslanıyor diye Allah'tan yağmur yağdırmamasını istiyorum hep" diye cevap verir...

Allah dostu bu sözlerden sonra yanındaki cemaate dönerek,

"Sadece Allah'ın kudretinde olan bir duayı etmeden önce; Onun olması için gereken ilahi kanunlar yerine getirilmelidir. Ameli duayı yerine getirmeden istemek haşa Allah'la dalga geçmektir diyerek meseleyi özetler..."

Hem kimbilir belkide duanız; başka bir kulun duasını aşamıyordur...

Hadi söyleyin bakalım?

En son ne zaman bir müşküle Hâl-Hatır sorup, bir ihtiyacını giderdiniz?

Son 60 yılın en kurak kışıymış... Ondan önce kesilen birilerine arsa açmak için katledilen ağaçları yakılan ormanları söylesene...

Tabi sen kimseyi incitmemek için, kolayı Yaradanı suçlamak. Hadsiz spikerin halkı suçladığı gibi

Doğru söylem şu: Biz son 60 yılın en bencil, ahlaktan yoksun... Toplumuyuz.

Bilhassa son yillarda çeşitli şekillerde maalesef çok ağaç katliamı yaptık.

Doğayı tahrip ettik, o güzelim yerleri mahvettik ve maalesef devam ediyoruz...

Tabi ki bunun sonuçları olacak ve bunları hep beraber yükleneceğiz.

ESEN KALIN, HOŞ KALIN

Abdullah Haktankaçmaz ah6334@gmail.com

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.