Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminden beri israf konusunda kendisini eleştirenlere karşı söylediği "İtibardan tasarruf yapılmaz deyimini, meğerse, ilk kullanan Mustafa Kemal Atatürk'tür. Kurtuluş savaşı kazanıldıktan sonra, savaşan ülkelerin temsilcileri barış antlaşması yapmak için İsviçre'nin Lozan kentine davet edilir. Ülkemizi başbakan İsmet Inönü başkanlığında bir heyet temsil edecektir. Ancak yeterli, modern çağdaş giyimleri  yoktur. Devletin maddi durumu iyi değildir. Atatürk İnönü'ye heyetinizle birlikte en iyi elbiseleri alın diye talimat verir. İnönü aman paşam bütçemiz iyi değil, israf savurganlık yapamayız der. Atatürk Inönü'ye siz orada kendinizi değil, Türkiye cumhuriyeti devletini temsil edeceksiniz. "İtibardan tasarruf yapılmaz" cevabını verir.  İşte, Cumhurbaşkanı Erdoğan yirmi yıldır, arada, sırada bu ünlü deyimi kullanıyor. Ancak aslında olduğu şekliyle değil, zorunluk dışında tasarruf yapmayarak bunu uyguluyor.  Elbette manevi olarak, maddi olarak, mümkün mertebe  itibardan tasarruf yapılmaz. Ama itibardan tasarruf yapılmaz demek aşırı bir şekilde israf yapmak demek değildir. Eskilerin deyimiyle har vurup harman savurmak demek  değildir. AKP iktidari ne yazık ki itibardan tasarruf yapılmazı israf haline getirmiştir. Bunun en  somut göstergesi 1150 odalı, kendilerinin Arapça bir deyim olan Külliye, dedikleri, bizim saray dedigimiz,  saraylardan da çok büyük olan beştepe sarayının günlük masrafı trilyonlarca liradır. Bundan daha büyük bir israf olamaz. Ayrıca, külliye'de 16 uçak ve helikopter bulunmaktadır. Dünyanın en süper, teknoloji zengini devletlerinde be bu kadar özel uçak yoktur. Böyle bir şatafat ve israf yoktur. Örneğin, ekonomide ve teknolojide  süper devlet ABD beyaz sarayında 132 oda vardır. Amerika Cumhurbaşkanın ancak iki tane jet uçağı  bulunmaktadır. Diğer başka bir büyük sanayi ülkesi Almanya cumhurbaşkanlığının sarayı üç katlı 24 odalıdır. Hükümet üyeleri ve  bakanların birlikte kullandıkları toplam üç uçakları bulunur. Oysa Türkiye gibi milyonlarca işsizin olduğu, milyonlarca insanın devlet desteği ile geçindiği bir ülkede israf ve şatafatlı bir yaşam doğru olmadığı gibi vicdanlara sığmıyor Ayrıca israf islami olarak insani olarak evrensel ahlakta kabul edilmeyen bir düşünce ve davranıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe sarayı değil, külliyesi diyelim, kendisine yetmiyormuş gibi bu defa marmaris okluk koyu'nda binlerce ağaç kesilerek, üç yüz odalı bir külliye yaptırmıştır. Bu da yetmiyor bu defa Bitlis Ahlat'ta bir külliye yapılıyor. Adına saray veya Külliye ne denilirse denilsin farketmez, yapılan israftır. Islam dini kuralları konusunda hasas olduğunu bildiğimiz sayın cumhurbaşkanın, dinimizce açıkça israf olan çok odalı lüks saray veya Külliye yaptırması anlaşılır bir durum değildir, çelişkidir. Zira peygamberimizin hayatını incelediğimizde, bu konuda bir kıyas yaparsak, arada dağlar kadar fark vardır.  İsraf yanlız devletin tepesinde değil, devletin neredeyse tüm kurumlarında devam ediyor. Eğer ülkemiz'de yardıma muhtaç milyonlarca yoksul insan varsa, bunun en önemli nedeni israftır. Eger ülkemiz dünyada enflasyon rekoru kırıyorsa bunun en önemli sebebi devlet kurumlarında israfın ve yolsuzluğun olmasıdır.  İtibardan tasarruf yapılmaz anlayışı, israf, şatafat ve lüks yaşam demek değildir. Asıl itibar, sosyal adalet ve hukuk devleti şartlarının yerine getirilmesidir. Bunun böyle bilinmesi gerekir.