Abdullah Haktankaçmaz
Köşe Yazarı
Abdullah Haktankaçmaz
 

KUSURSUZ OLMAK

Adamın biri, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucuna astığı testilerle evine dereden su taşırmış. Bu testilerden birinin yan kısmında çatlak varmış... Diğeri ise hiç kusursuz ve çatlaksızmış, adam su getirirken çatlak testiyi hep aynı tarafa asarmış. Kusursuz testi adamın doldurduğu suyun tümünü taşır, fakat testilerden çatlak olanı eve ancak yarısı dolu olarak vardırılabilirmiş. İki sene her gün bu şekilde geçmiş. Adam her iki testiyi suyla doldururmuş ama evine vardığında sadece 1,5 testi su kalırmış... Tabi ki kusursuz çatlaksız testi, vazifesini mükemmel yaptığı için çok gururlanıyormuş... Fakat zavallı çatlak olan kusurlu testi, çok utanıyormuş. Doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği için de çok üzülüyormuş. İki yılın sonunda bir gün, görevini yapamadığını düşünen çatlak testi, ırmak kenarında adama şöyle demiş: "Kendimden utanıyorum. Şu yanımdaki çatlak nedeniyle, sular eve gidene kadar akıp gidiyor.." Adam gülümseyerek dönmüş testiye; "Göremedin mi? Yolun senin tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu... Fakat kusursuz testinin tarafında hiç yok. Çünkü ben başından beri senin kusurunu, çatlaklığını biliyordum. Senin tarafına çiçek tohumları ektim. Ve hergün o yolda ben su taşırken, sen onları suladın... İki senedir o güzel çiçekleri toplayıp, masamı süslüyorum, dostlarıma ikram ediyorum ve o yoldan geçenler zevkle senin eserini seyrediyorlar... Sen kusursuz olsaydın, o çatlağın olmasaydı, kimseye bu güzellikleri sunamazdık diye cevap vermiş. Aslında insan olarak kusursuz kimse yoktur. Bir tek Yaradan kusursuzdur... Bizler her birimiz birer çatlak testiyiz aslın da... Her birimizin kendine has kusurları var... Fakat sahip olduğumuz bu kusurlar ve çatlaklardır Hayatlarımızı ilginç yapan, mükâfatlandıran, renklendiren ve hayatımızı monotonluktan kurtarıp güzellikler sunan... Etrafınızdaki her kişiyi, oldukları gibi kabullenin.. Onlardaki kusurları ve eksikleri yani kısaca çatlaklarını yüzlerine vurmayın, görmeyin... Kusurlarını değil, onlardaki güzellikleri görün... İnsanları dış güzellikleri veya birilerinin onun hakkında dedikleri ile değil, iç güzellikleri, davranışları, düşünce güzellikleri ve nihai tercihleriyle değerlendirin olur mu? ESEN KALINIZ   VEFA Her zaman ferahlar bir hoş olurum, İçimi kâğıda döktüğüm zaman. Her anında ben neşeyle dolurum, İnsanlardan vefa gördüğüm zaman.   Dostluğa her zaman önem veririm, Hem güzeli hem çirkini severim, Varlığımı ona feda ederim, Bir dostumdan vefa gördüğüm zaman.   Vefa insanı, insan eden değer, Olmayan da, insan değilmiş meğer. Vefa tek semt adı kalırsa eğer, Kahrolurum onu gördüğüm zaman.   Abdullah Haktankaçmaz ah6334@gmail.com (VAVEYLA adlı şiir kitabımdan)
Ekleme Tarihi: 09 Ekim 2024 - Çarşamba

KUSURSUZ OLMAK

Adamın biri, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucuna astığı testilerle evine dereden su taşırmış.

Bu testilerden birinin yan kısmında çatlak varmış...

Diğeri ise hiç kusursuz ve çatlaksızmış, adam su getirirken çatlak testiyi hep aynı tarafa asarmış.

Kusursuz testi adamın doldurduğu suyun tümünü taşır, fakat testilerden çatlak olanı eve ancak yarısı dolu olarak vardırılabilirmiş.

İki sene her gün bu şekilde geçmiş. Adam her iki testiyi suyla doldururmuş ama evine vardığında sadece 1,5 testi su kalırmış...

Tabi ki kusursuz çatlaksız testi, vazifesini mükemmel yaptığı için çok gururlanıyormuş...

Fakat zavallı çatlak olan kusurlu testi, çok utanıyormuş.

Doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği için de çok üzülüyormuş.

İki yılın sonunda bir gün, görevini yapamadığını düşünen çatlak testi, ırmak kenarında adama şöyle demiş:

"Kendimden utanıyorum. Şu yanımdaki çatlak nedeniyle, sular eve gidene kadar akıp gidiyor.."

Adam gülümseyerek dönmüş testiye;

"Göremedin mi? Yolun senin tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu...

Fakat kusursuz testinin tarafında hiç yok. Çünkü ben başından beri senin kusurunu, çatlaklığını biliyordum.

Senin tarafına çiçek tohumları ektim. Ve hergün o yolda ben su taşırken, sen onları suladın...

İki senedir o güzel çiçekleri toplayıp, masamı süslüyorum, dostlarıma ikram ediyorum ve o yoldan geçenler zevkle senin eserini seyrediyorlar...

Sen kusursuz olsaydın, o çatlağın olmasaydı, kimseye bu güzellikleri sunamazdık diye cevap vermiş.

Aslında insan olarak kusursuz kimse yoktur. Bir tek Yaradan kusursuzdur...

Bizler her birimiz birer çatlak testiyiz aslın da...

Her birimizin kendine has kusurları var...

Fakat sahip olduğumuz bu kusurlar ve çatlaklardır

Hayatlarımızı ilginç yapan, mükâfatlandıran, renklendiren ve hayatımızı monotonluktan kurtarıp güzellikler sunan...

Etrafınızdaki her kişiyi, oldukları gibi kabullenin..

Onlardaki kusurları ve eksikleri yani kısaca çatlaklarını yüzlerine vurmayın, görmeyin...

Kusurlarını değil, onlardaki güzellikleri görün... İnsanları dış güzellikleri veya birilerinin onun hakkında dedikleri ile değil, iç güzellikleri, davranışları, düşünce güzellikleri ve nihai tercihleriyle değerlendirin olur mu?

ESEN KALINIZ

 

VEFA

Her zaman ferahlar bir hoş olurum,

İçimi kâğıda döktüğüm zaman.

Her anında ben neşeyle dolurum,

İnsanlardan vefa gördüğüm zaman.

 

Dostluğa her zaman önem veririm,

Hem güzeli hem çirkini severim,

Varlığımı ona feda ederim,

Bir dostumdan vefa gördüğüm zaman.

 

Vefa insanı, insan eden değer,

Olmayan da, insan değilmiş meğer.

Vefa tek semt adı kalırsa eğer,

Kahrolurum onu gördüğüm zaman.

 

Abdullah Haktankaçmaz ah6334@gmail.com

(VAVEYLA adlı şiir kitabımdan)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.